İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

HAC AMELLERİ RİSALESİ

  • GİRİŞ
  • BİRİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ'L-İSLAM VE NİYABET HACCI
  • İKİNCİ BÖLÜM UMRE AMELLERİ
    • İHRAM MİKATLARI
    • İHRAM
    • TAVAF VE TAVAF NAMAZI
      • TAVAF
        • Tavafın Şartları
        • Tavafın Farzları
          Yazdır  ;  PDF
           
          Tavafın Farzları

           

          Mesele 310- Tavafın farzları yedidir:
          Birincisi: Tavafın bütün turlarına Haceru'l-Esved-'den başlamak
          İkincisi: Tavafın bütün turlarını Haceru'l-Esved-'de bitirmek
          Üçüncüsü: Tavafın bütün durumlarında Kâbe'yi vücudun sol tarafına almak
          Dördüncüsü: Hicr-i İsmail'i tavaf alanı içine almak
          Beşincisi: Kâbe ve Şadırvan'ın dışında kalacak şekilde tavaf etmek
          Altıncısı: Fakihler arasındaki meşhur görüşe göre; tavaf, Kâbe ile Hz. İbrahim (a.s) makamı arasında yapılmalıdır
          Yedincisi: Kâbe'nin etrafında yedi tur atılmalıdır
          Mesele 311- Tavafın bütün turlarına Haceru'l-Es-ved'in karşısından olacak şekilde Haceru'l-Esved'den başlanması farzdır. Ancak Haceru'l-Esved'in başladığı yerden başlanması ve bedenin tamamının Hace-ru'l-Esved'den geçmesi şart değildir, bilakis şer'i olarak Haceru'l-Esved'din başladığı yerden başlanmasının doğrulanması yeterlidir. Dolayısıyla Haceru'l-Esved'in karşısındaki noktaların birisinden başlanabilir, ancak başlanılan noktada bitirilmesi gerekir. Örneğin Haceru'l-Esved'in ortasından turuna başlayan kimsenin Haceru'l-Esved'in ortasında turunu bitirmesi gerekir.
          Mesele 312- Her tavaftan sonra Haceru'l-Esved'in karşısında durup sonra diğer tura başlaması farz değildir, bilakis durmaksızın yedi tur kat edilip yedinci tura başlanıldığı yerde bitirilmesi yeterlidir. Elbette yakine ulaşmak için ihtiyat niyetiyle başladığı noktayı biraz geçtikten sonra turunu bitirebilir.
          Mesele 313- Tavafta Müslümanların tamamının yaptığı gibi vesveseye kapılmadan Haceru'l-Esved'in karşısından tavafa başlanmalıdır ve her turda Hace-ru'l-Esved'in karşısında durulması gerekmez.
          Mesele 314- Tavafın bütün durumlarında Kâbe'yi vücudun sol tarafına almak farzdır ve bundan hareket yönünün belirlenmesi kastedilmektedir.
          Mesele 315- Kâbe'nin vücudun solunda kalmasının ölçüsü, dakik akli ölçüler değil, örfün ölçüsüdür. Dolayısıyla Hicr-i İsmail (a.s) ve Kâbe'nin dört köşesinden geçerken bir miktar sapmak tavafa zarar vermez ve bu halde Kâbe'yi soluna alması için omuzlarını eğmesine gerek yoktur.
          Mesele 316- Tavafta izlenmesi gereken yolun bir kısmında normal ölçülerin aksine hareket edilirse, örneğin mükellef tavaf esnasında Kâbe'yi öpmek için Kâbe'ye dönerse veya cemiyetin izdihamından dolayı istemeyerek Kâbe'ye yüzünü veya arkasını çevirirse ya da Kâbe'yi sağına alırsa, tavafı sahih değildir ve bu haldeyken gittiği miktarı iade etmesi gerekir.
          Mesele 317- Tavaf esnasında Hicr-i İsmail'in tavaf turunun içerisinde olacak şekilde Hicri İsmail'in dışından tavaf edilmesi farzdır.
          Mesele 318- Hicr-i İsmail'in içerisinden veya Hicr-i İsmail'in duvarının üzerinden tavaf edilirse, tavaf batıldır ve iade edilmesi gerekir. Tavaf turlarından birisinde Hicr-i İsmail'in içerisinden geçilirse, yalnızca Hicr-i İsmail'in içerisinden yapılan tur batıldır.
          Mesele 319- Kasten hicrin içerisinden tavaf eden kimse, tavafı kasten terk eden kimse gibidir. Yanlışlıkla Hicr-i İsmail'in içerisinden tavaf eden kimsenin durumu, yanlışlıkla tavafı terk eden kimsenin durumu gibidir ki bunların hükümleri ileride açıklanacaktır.
          Mesele 320- Kâbe'i Muazzama'nın ve Şadırvan denilen Kâbe ayaklarının dışından tavaf edilmesi farzdır.
          Mesele 321- Tavaf esnasında Hicr-i İslamil'e ve Kâbe'nin duvarına el sürülmesinde bir sakınca yoktur.
          Mesele 322- Meşhurun görüşüne göre tavafın, Kâbe ve Makam-ı İbrahim (a.s) arasında olması gerekir. Ancak en doğru görüş esasınca bu aralıkta tavaf edilmesi şart değildir ve özellikle kalabalığın söz konusu mesafeden tavaf edilmesine engel olması durumunda, bu mesafenin dışında ve Mescidü'l-Haram-'ın diğer bölümlerinde de tavaf edilebilir. Bununla birlikte izdiham olmaması durumunda zikri geçen aralıkta tavaf edilmesi daha iyidir.
          Mesele 323- Her ne kadar ihtiyatın karşısında olsa dahi, Mecsidü'l Haram'ın gerçek alanından "Kâbe'yi Muazzama'nın karşısına kadar Kâbe'nin etrafında tavaf edildi" sözünü doğrulayacak şekilde tavaf edilmesinin doğru olması hiçte uzak ihtimal değildir.
          Mesele 324- Mescidü'l-Haram'ın her hangi bir yönündeki sahnından tavaf edilemez ve ikinci kattan tavaf etmek zorunda kalınırsa, farz ihtiyat gereği ikinci kattan tavaf edilmeli, mescidin sahnında tavaf etmesi için birisini naib tutmalı, kendisi ikinci katta tavaf namazı kılmalı ve naibi de mescidin sahnında namaz kılmalıdır. Eğer kendisi haremin sahnında namaz kılabilirse kılınan namaz yeterli olacaktır.
          Mesele 325- Yedi tur tavaf edilmesi farzdır.

           

          Tavafın Terki ve Tavafta Şek Edilmesi Hakkındaki Meseleler
          Mesele 326- Tavaf, umrenin rükünlerindendir ve fırsatın elden çıkmasına kadar kasten terk edilmesi durumunda umre batıl olur. Söz konusu meselenin hükmünü bilip bilmemesi tavafın batıl olmasını değiştirmez.
          Mesele 327- Mekke'ye girer girmez tavafı yerine getirmek lazım değildir, bilakis Arafat'ta ihtiyari vakfe vakti daralana kadar erteleyebilir (Arafat'ta ihtiyari vakfenin zamanı, Zilhicce ayının dokuzuncu gününün öğle vaktinden şer'i gurup vaktine kadardır). Yani tavaf ve amellerin yerine getirilmesinden sonra, hac ihramı ve Arafat'ta vakfeyi yerine getirebilecek ölçüde zamanının olması gereklidir.
          Mesele 328- Mükellefin umresi batıl olursa - zikredilen ve ileride zikredeceğimiz hallerde olduğu gibi- ihtiyat gereği haccını temettu haccından ifrad haccına döndürerek müfrede umresini yapmalı ve bir sonraki yıl eğer kendisine farz olmuşsa, temettu umresi ve temettu haccını yerine getirmelidir.
          Mesele 329- Mükellef tavafı unutursa ve vaktin çıkmasından önce hatırlarsa, tavaf ve tavaf namazını yerine getirmeli ve ardından sa'y yapmalıdır.
          Mesele 330- Mükellef tavafı unutsa ve vaktin çıkmasından sonra hatırlarsa, mümkün olan her fırsatta tavafını ve tavaf namazını kaza etmelidir. Ancak vatanına döndükten sonra tavaf yapmadığını hatırlarsa, zorlanmadan ve meşakkatsizce dönebilirse, böyle yapması farzdır. Dönememesi durumunda naib tutması gerekir. Ancak tavaf ve tavaf namazının kazasından sonra sa'y etmek farz değildir.
          Mesele 331- Kasten veya unutarak tavafı terk eden ve aynı şekilde unutarak tavafın bir kısmını yapmayan kimseye, kendisi veya naibi tavafı yerine getirmediği sürece tavafla helal olacak şeyler helal olmaz.
          Mesele 332- Hastalık veya bir yerlerinin kırılması sebebiyle tavaf vaktinin dolmasından önce, hatta başkalarının yardımıyla bile tavaf edemezse, imkan dahilinde onun taşınarak tavaf ettirilmesi ve mümkün değilse naib tutması gerekir.
          Mesele 333- Tavaftan ve tavaf yerinden döndükten sonra tavafın turlarının sayısında şek edilirse, şekke itina edilmemesi, bilakis tavafın doğru olduğuna hükmedilmelidir. Ancak tavaf esnasında yerine getirdiği şavtların sayısında şek ederde yedinci veya daha az turda olduğunu bilmezse, tavafı batıldır ve iade edilmesi gerekir.
      • Tavaf Namazı
    • SAFA VE MERVE ARASINDA SA'Y YAPMAK
    • TAKSİR
  • ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HAC AMELLERİ
  • İSTİFTAAT HAC VE UMRE HAKKINDA FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI
700 /