HAC AMELLERİ RİSALESİ
- GİRİŞ
- BİRİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ'L-İSLAM VE NİYABET HACCI
- İKİNCİ BÖLÜM UMRE AMELLERİ
- İHRAM MİKATLARI
- Mikatla Alakalı Meseleler
Mikatla Alakalı Meseleler
Mesele 112- Mikat veya mikatlardan birisinin hizası bilinmemesi durumunda şer'i beyyine ile yani iki adil şahidin tanıklığı veya güven oluşturacak şöhretle sabit olur ve yakine ulaşmak için araştırmaya gerek yoktur. Eğer ilim, beyyine ve şöhret yoksa o mekânlar hakkında bilgisi olanlara sormakla şahısta bir kanatın oluşması yeterlidir.
Mesele 113- Mikata ulaşmadan ihrama girmek sahih değildir, ancak mikata varmadan önce her hangi bir yerde ihrama girmek için nezreden şahıs, bu hükmün dışındadır. Örneğin Medine ya da kendi şehrinde ihrama girmeyi nezreden kimsenin ihramı sahihtir.
Mesele 114- Kasten veya gafletle ya da meseleyi bilmemesinden ötürü mikat yerinden ihramsız geçilmesi durumunda, ihrama girmek için mikata dönülmesi farzdır.
Mesele 115- Bir kimse, kasten veya gafletle ya da meseleyi bilmemekten ötürü mikat yerinden ihramsız geçer ve vaktin darlığı ya da başka özürden dolayı mikata dönemezse ve henüz haremin içine girmemişse farz ihtiyat gereği ihrama girmek için mümkün olduğu ölçüde mikata dönmesi gerekir. Eğer haremin içine girmişse ve ihram bağlamak için haremin dışına çıkabilirse, ihram bağlamak için kesinlikle haremin dışına çıkmalıdır. Eğer vakit darlığı ve benzeri sebeplerden dolayı haremin dışına çıkamazsa, haremin içinde ve özrünün bertaraf olduğu yerde ihram bağlamalıdır.
Mesele 116- Her ne kadar yolu üzerinde başka bir mikat yeri olsa ya da olmasa da mikatta ihram bağlamayı geciktirmek caiz değildir.
Mesele 117- Mikatların birisinde ihrama girmekten men edilen kimsenin diğer mikatlarda ihrama girmesi caizdir.
Mesele 118- Bir kimse bilerek ve kasten mikatta ihrama girmeyi terk etse ve vaktin darlığı veya başka özürden dolayı mikata dönemezse ve önünde başka bir mikat da yoksa ve sonuç itibariyle umre amelinin yerine getirilme vakti daralsa, bu kimsenin umresi elden çıkmış ve haccı da batıl olmuştur. Söz konusu şahsın yeterliliğe kavuşması durumunda bir sonraki yıl hacca gitmesi gerekir.
Mesele 119- Cidde mikat sayılmadığı gibi mikat-lardan hiçbirisinin hizası da değildir. Dolayısıyla şahsın, kendi iradesiyle Cidde'de ihrama girmesi sahih değil, bilakis mikatlardan birisine gidilmesi farzdır. Mikatlardan birisine gidememesi suretinde farz ihtiyat gereği nezrederek Cidde'de ihram bağlamalıdır.
Mesele 120- Mikatta ihrama girip mikatı geçtikten sonra ihramının sahih olmadığını fark eden kimsenin, gücü yetmesi durumunda mikata dönmesi ve orada ihrama girmesi farzdır. Eğer mikata geçmek, Mekke'ye gelmenin dışında mümkün değilse, Mekke'ye girmek için Edne'l Hill'de müfrede ihramına niyet etmeli ve müfrede umresinin amellerini yerine getirdikten sonra mikatların birisine gitmeli ve temettu umresi için ihrama girmelidir.
Mesele 121- Temettu umresinden sonra ve hac amellerinden önce Mekke-i Mükerreme'nin dışına çıkılması, temettu haccının amellerini yerine getirmek için Mekke'ye döneceğinden emin olan kimse için caizdir. Gerçi müstehap ihtiyat gereğince ihtiyaç ve zaruriyetin dışında Mekke'yi Mükerreme'nin dışına çıkılmamalıdır. Zaruri ihtiyaç olmaksızın Mekke'i Mükerreme'nin dışına çıkılması durumunda, ihtiyat gereği ilk önce Mekke'de ihram bağlamalı ve sonra dışarı çıkmalıdır.
Eğer bir kimse için ihram bağlamanın meşakkati varsa, kendi işini yapması için ihramsız dışarı çıkabilir. Bu ihtiyata amel etme kastı taşıyan ve kervanlarda hizmet veren şahısların duçar olduğu gibi bir ya da birkaç kez Mekke'den çıkıp tekrar dönmek zorunda kalan kimseler, Mekke-i Mükerreme'ye girmek için önce müfrede haccını yapıp o süre içerisinde temettu umresini hac amellerinden önce yapabilecekleri zamana kadar temettu umresini erteleyebilirler. Söz konusu konumumdaki birisi, mikatta temettu umresi için ihrama girmeli ve temettu umresi bittikten sonra hac için Mekke'de ihram bağlamalıdır.
Mesele 122- Mekke-i Mükerreme'den dışarı çıkmanın ölçüsü temettu umresi ve temettu haccı arasında hali hazırdaki Mekke şehrinin dışına çıkılmasıdır. Dolayısıyla her ne kadar geçmişte Mekke-i Mükerreme'nin dışında hesap edilse bile hali hazırda Mekke'nin cüzünden sayılan mekânlara gitmek, Mekke'den dışarı çıkmak olarak hesap edilmez.
Mesele 123- Temettu umresini yaptıktan sonra ihramsız Mekke şehrinin dışına çıkan ve umre yaptığı o ayda Mekke'ye dönen kimsenin tekrar ihram bağlamasına gerek yoktur. Ancak umre yaptığı aydan sonra Mekke'ye dönerse, örneğin umreyi Zilkade ayında yapıp Mekke'nin dışına çıksa ve Zilhicce ayında Mekke'ye dönse veya Zilkade ayında umre yapıp Zilhicce ayında dışarı çıkarak tekrar dönse, umre amelinin yerine getirilmesi yönünde Mekke'ye girmesi için yeniden ihram bağlaması farzdır. Söz konusu şahsın, hacla birleşen temettu umresi, ikinci temettu umresi olacaktır. Yeniden ihrama girmez ve ikinci umreyi yapmazsa, temettu haccı sahih değildir.
Mesele 124- Anlatılanların ışığında farz ihtiyat gereği temettu umresinden sonra ve temettu haccından önce müfrede umresi yapılmamalıdır. Müfrede umresini yapması, söz konusu şahsın umre ve temettu haccına zarar vermez.
-
- İHRAM
- TAVAF VE TAVAF NAMAZI
- SAFA VE MERVE ARASINDA SA'Y YAPMAK
- TAKSİR
TAKSİR[1]
Mesele 362- Umrenin farzlarının beşincisi taksirdir.
Mesele 363- Sa'yden sonra taksir yapılması farzdır yani mükellef saç, sakal veya bıyığının az bir miktarını kesmeli veya el ve ayak tırnaklarını kısaltmalıdır.
Mesele 364- Tıpkı umrenin diğer amellerde olduğu gibi, taksir de ibadetlerdendir ve ihram konusunda açıklandığı gibi taksirin de türünü belirleyerek niyet edilmesi gerekir.
Mesele 365- Temettu umresinden çıkmak için halk yapılması (başın tıraş edilmesi) yeterli değildir ve temettu umresinden çıkmak için kesinlikle taksir yapılması gerekir. Daha ötesi taksirden önce kasten ve bilerek halk yapılması, ihramdan çıkılması için yeterli olmayacağı gibi kefaret olarak da bir koyun verilmelidir. Ancak müfrede umresi için ihram giyilmişse, halk ve taksir arasında birisi seçilebilir.
Mesele 366- Temettu ihramından çıkmak için saçın koparılması yeterli olmaz, bilakis taksir yaptı denilecek şekilde taksir yapılması gerekir. Taksir yerine kasten ve bilerek saçın koparılması taksir için yeterli olmadığı gibi saçın koparılmasının kefareti de verilmelidir.
Mesele 367- Meseleyi bilmeyen biri, taksir yerine saçını kopardıktan sonra haccederse, umresi batıl olur ve yaptığı haccı ise ifrad haccı olacaktır. Bu durumda söz konusu kimsenin üzerinde farz haccı varsa, farz ihtiyat gereği hac amellerini yaptıktan sonra, müfrede umresini yapmalı ve bir sonraki yıl temettu umresini ve haccını iade etmelidir.
Konunun bilinmemesinden ötürü taksir yerine halk yaparak hacceden kimsenin hükmü de aynı şekildedir.
Mesele 368- Sa'yden hemen sonra taksir yapılması gerekmez.
Mesele 369- Kasten veya konunun bilinmemesinden ötürü taksir yapmayan ve taksir yapmaksızın hac için ihram giyen kimsenin güçlü görüş esasına göre umresi batıldır. Söz konusu bu şahsın haccı, ifrad haccına dönüşür ve farz ihtiyat gereği hacdan sonra müfrede umresi yapması ve haccı farz haccıysa, sonraki yıl umre ve haccını yerine getirmesi gerekir.
Mesele 370- Unutarak taksir yapmadan hac için ihrama giren kimsenin ihramı sahih olduğu gibi umre ve haccı da sahih olacak ve kefaret vermesi farz olmayacaktır. Bununla birlikte bir koyun kefaret vermesi müstehaptır, hatta güçlü görüş gereğince kefaret verilmesi terk edilmemelidir.
Mesele 371- Taksir yaparak temettu umresinin ihramından çıktıktan sonra ihramlıya haram olan her şey, hatta eşi bile helal olur.
Mesele 372- Her ne kadar güçlü görüş gereğince nisa (kadın) tavafı ve nisa namazı sevap ümidiyle taksirden öce yerine getirilmesi gerekse de temettu umresinde nisa tavafı ve nisa namazı farz değildir. Ancak müfrede umresi için niyet edilmişse taksir veya halktan sonra nisa tavafı ve nisa namazı yerine getirildikten sonra eşi kendisine helal olur. Nisa tavafı ve nisa namazının hükümleri ve yapılış şekli daha önce açıklanan umre tavafı gibidir.
Mesele 373- Zahiri hüküm gereğince her müfrede umresi ve haccı için ayrı ayrı nisa tavafı yapılması gerekir. Örneğin iki müfrede umresi veya bir hac ve bir müfrede umresi yapan kimsenin eşinin helal olması için her ne kadar bir nisa tavafı yeterli olsa da, amellerin tamamlanması için iki umrenin her birisi veya bir umre ve bir hac için nisa tavafı yapılmalıdır.
-
- ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HAC AMELLERİ
- İSTİFTAAT HAC VE UMRE HAKKINDA FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI