İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

İmam ve Rehber'in Fetvalarının Farklılıkları

  • Taklit
  • Necasetler ve Temizleyiciler
  • Abdest
  • Gusül
  • Cenaze Hükümleri
  • Teyemmüm
  • Namazın
    • Namazın Vakti
    • Kıble
    • Giysi
    • Namaz Kılınan Yer
    • Ezan ve Kamet
    • Niyet
    • Kıyam
    • Kıraat
    • Rükû
    • Secde
    • Namazı Bozan Ameller
    • Şekler ve Sehiv Secdesi
    • Yolcu Namazı
      • Namazın Seferi Kılınmasının Birinci Şartı: Şer’i Mesafe
      • Seferi Namazın İkinci ve Üçüncü Şartı: Mesafe Kastı ve Kastın Devamlılığı
      • Namazın Seferi Kılınmasının Beşinci Şartı: Yolculuğun Günah Kastıyla Yapılmaması
      • Namazın Seferi Olmasının Altıncı Şartı: Sabit ve Yerleşik Bir Yerin Olması
      • Namazın Seferi Olmasının Yedinci Şart: Mesleğin Yolculuk Olmaması
      • Namazın Seferi Kılınmasının Sekizinci Şartı: Ruhsat Sınır (Yolculuğa Başlama Sınırı)
      • Seferiliği Ortadan Kaldıran Şeyler
        Yazdır  ;  PDF

         

        Seferiliği Ortadan Kaldıran Şeyler
         
        132.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Asli vatandan kasıt mükellefin doğduğu ve babasının yeri olduğu vatandır.
        (İstiftaat, c. 3, 2609. soru)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Asli vatan insanın ilk yaşamının büyük bir bölümünde (çocukluk ve ergenlik dönemi) büyüdüğü ve geliştiği yerdir. Asli vatanın gerçekleşmesi için, kişinin orada doğması veya ana-babasının vatanı olması gerekli değildir.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 531 ve 532. mesele)
         
        133.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Edinilmiş vatan ferdin sürekli kalma ve yaşama yeri olarak kararlaştırdığı mekândır ve orada bir şeye sahip olması veya altı ay orada ikamet etmesi şart değildir. Ama örfi olarak orası o kimsenin vatanı ve kaldığı yer denilecek ölçüde kalınması gerekir. Bazen sürekli ikamet kastedeceği bir yeri yoktur ve orayı terk etmeyi de niyet etmemiştir, ama ikametinin uzaması örfi olarak o yerin vatan ve kalma yeri olmasını doğrular.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, ve hiye umur: Ehaduha)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Vatan edinilmesinin gerçekleşmesinde ferdin sürekli yaşamaya niyet etmesi veya süre belirtmeksizin yaşamaya niyet etmesi veya uzun sure yaşamaya niyet etmesi fark etmez. Bir kimse yaklaşık on yıl bir yerde kalmayı kastederse örfi açıdan oranın vatan edinilmesi için yeterlidir. Bir kimse bir yerde vatan kastıyla önce ev kiralarsa veya ev alırsa veya iş bulursa o andan itibaren vatan gerçekleşmiş olur ve namaz da tam kılınır ve birkaç ayın geçirilmesi vatanın gerçekleşmesi için gerekli değildir.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 535, 536 ve 538. mesele)
         
        134.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse aynı anda iki vatana birden sahip olabilir, öyle ki iki yeri daimi ikametgah endinir ve örneğin her yıl birinde altı ay ve diğerinde altı ay kalır. Ama aynı anda iki vatandan fazlası sorunludur ve bu konuda ihtiyatın gözetilmesi gerekir.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 2. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Yıl boyunca her birinde birkaç ay kalacak ve her birinde evi ve yaşamı olacak şekilde üç vatanın olmasının sakıncası yoktur, ama üçten fazla vatanın olması sorunludur.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 542. mesele)
         
        135.
        Ayetullah Uzma Humeyni: On gün kalmaya niyet esnasında, şehrin çevresindeki bazı çiftlik ve bahçelere gitmeye karar verirse, ikameti bozulmaz. Daha ötesi izin sınırını geçmeye niyet etse ve hatta dört fersah tan az gitmiş olsa, örfi olarak kaldığı yerde on gün ikameti doğrulayacak şekilde örneğin birkaç saat dışarı çıksa mukim konumundadır. Ama daha uzun kalmak istiyorsa, özellikle de niyeti geceyi şehir dışında geçirmekse bu sakıncalıdır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 7. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: İkametin kastedilme zamanı on gün arasında ikamet yerinden dört fersahtan az bir yere gitme kararı alınması durumunda, örfi açıdan bir yerde on gün kalmanın bir sakıncası yoksa örneğin, bu sürede her defasında iki üç kez en fazla yarım gün dışarı çıkılsa böyle bir kimsenin ikamet kastına bir zarar gelmez ve namazı tamdır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 561. mesele)
         
        136.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Günün başlangıcı güçlü görüş esasınca ikinci fecrin doğuşundan (fecri sadık) itibarendir, dolayısıyla güneşin doğma vakti girerse onuncu günün sonu, günün batımı değil, güneşin doğma vakti on birinci gündür.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 5. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: On gün ikamet etmede “gün” den örfi anlam kastedilir, yani güneşin doğuşundan batışına kadar geçen süredir. Dolayısıyla bir kimse güneşin doğuşunda bir şehre girerse ve onuncu günün akşamına kadar orada kalmaya niyet ederse namazı tamdır ve ilk gece ve son gece orada kalması gerekmez.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 562. mesele)
         
        137.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Ayın sonuna ne kadar kaldığı bilmeyen ve ayın sonuna kadar kalmaya niyet eden kimse, her ne kadar ayın sonuna kadar on gün veya daha fazla kalmış olsada, namazını seferi kılmalıdır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 8. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse belirli bir güne kadar (örneğin ayın sonuna kadar) bir yerde kalmaya niyet ederse ve gerçekte o zamana kadar on gün kalırsa on gün olduğunu bilmese bile, her ne kadar müstehap ihtiyat gereği namaz hem tam ve hem seferi kılınsa da, ikamet kastı gerçekleşmiştir ve namazı tamdır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 572. mesele)
         
        138.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse ikamet kastıyla namazı tam kılmaya niyet edip namaza başlar ve namaz esnasında üçüncü rekâtın rükûundan önce on gün kalmaktan vaz geçerse namazı seferi olarak tamamlamalıdır ve üçüncü rekâttan sonra ve namazın bitmesinden önce olursa güçlü görüş esasınca namazı batıldır ve seferi kılmalıdır. Elbette müstehap ihtiyat gereği namazı dört rekât olarak tamamlamalı sonra seferi olarak iade etmeli ve yolculuk etmediği sürece namazını hem tam ve hem seferi kılmalıdır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 16. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: İlk dört rekâtlı namaz kılınması esnasında on gün kalma niyetinden dönülür de on günden az kalmaya niyet edilirse namaz seferiye dönüşür. Dolayısıyla alınan karar üçüncü rekâta ulaşmadan önce olursa namaz seferi olarak tamamlanmalıdır ve rükû öncesi üçüncü rekât olursa farz ihtiyat gereği oturulup namaz seferi olarak tamamlanmalı ve tekrar seferi olarak eda edilmelidir, ama üçüncü rekâtın rükûuna gidilmişse namaz batıldır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 579. mesele)
         
        139.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Yolculukta kılmadığı namazını tam olarak kaza etse ve sonra ikamet kastından dönerse, sorunlu olmakla birlikte, namazının tam olma hükmü yerindedir ve ihtiyat gereği hem tam ve hem seferi kılmalıdır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 10. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: İkamet kastından sonra dört rekâtlı namazını kılmayan (tam olarak kaza ederse) ve başka bir dört rekâtlı namazını eda etmeksizin kalmaktan vaz geçen kimse sonraki namazlarını seferi kılmalıdır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 582. mesele)
         
        140.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Dört rekâtlı namazda, secde veya teşehhüdün kazası farz olsa, bunları yerine getirmeden önce ikamet kastından dönse kılınan namazın tam olması ve ikametin gerçekleşmesi için yeterlidir.
        (el-Urvetu’l-Vuska, Kavatıi’s-Sefer, 34. meseleden alıntı)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Dört rekâtlı namazda farz secdenin veya teşehhüdün kazası olursa ve bunları yerine getirmeden önce ikamet kastından dönülse ihtiyat gereğince hem seferi ve hem tam kılınmalıdır.
        (Namazı Müsafiri Cami’, 279. mesele)
         
        141.
        Ayetullah Uzma Humeyni: İkamet kastedilir ve vaktin çıkmasından sonra ikamet kastından dönülürse ve sonra ikamet kastıyla namaz (dört rekâtlı) kılınıp kılmadığında şüphe edilirse namazın kılındığı esas alınmalıdır, ne var ki namazın tam olduğuyla yetinilmesi sorunludur ve ihtiyat gereği hem seferi ve hem de tam kılınmalıdır.
        (el-Urvetu’l-Vuska, Kavatıi’s-Sefer, 33. meselenin haşiyesi)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Dört rekâtlı namazın vaktinin geçmesinden sonra ikamet kastından dönen ve namazını vaktinde kılıp kılmadığından şüphe eden kimse namazını tam kıldığını esas almalı ve sonraki namazlarını tam olarak kılmalıdır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 584. mesele)
         
        142.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Yolcu kameri ayının ilki olduğunda tereddüt ederse zahiren kameri ayı (29 gün olursa) otuz güne bağlanır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, Kavatıu’s-Sefer, 17. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Kameri ay 29 gün olursa yirmi dokuzuna kadar namaz seferi kılınmalıdır ve otuzuncu gün farz ihtiyat gereği hem seferi ve hem tam kılınmalı ve otuz birinci günden itibaren namaz tam kılınmalıdır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 592. mesele)
      • Yolculuk Hükümleri
      • Yolcu Namazı Konusunda Özel Meseleler
    • Kaza Namazı ve Ücret Karşılığı Kılınan Namaz
    • Âyat Namazı
    • Cemaat Namazı
    • Cuma Namazı
  • oruç
  • Humus
  • Zekât
  • Nezir
  • Hac
  • Bakma ve Giyim
  • Nikâh
  • Muameleler
  • Av ve Boğazlama
  • Yiyecek ve İçecek
  • Sahibi Belli Olmayan Kayıp Mal
  • Kadının Mirası
  • Vakıf
  • Sadaka
  • Tıbbi Konular
  • Çeşitli Meseleler Konusunda Özel Meseleler
700 /