İmam ve Rehber'in Fetvalarının Farklılıkları
- Taklit
- Necasetler ve Temizleyiciler
- Abdest
- Gusül
- Cenaze Hükümleri
- Teyemmüm
- Namazın
- oruç
- Humus
Humus
223.
Ayetullah Uzma Humeyni: Madenin değeri ihtiyat gereği 105 miskal normal gümüş veya 15 miskal normal altındır, yani çıkarılan madenin değerinden çıkarılma gideri düşüldükten sonra 105 miskal gümüş veya 15 miskal altına ulaşmalıdır ve farz ihtiyat gereği humusu verilmelidir.
(Tahrir, el-Kavli fi ma Yecibu fihi’l-Humus, es-Sani: el-Maden)
Ayetullah Uzma Hamanei: Madenden bir şey çıkarılır, çıkarılan madenin fiyatı, çıkarma ve arıtma masrafları düşüldükten sonra 15 miskal altın değerinde olursa humusunun verilmesi farzdır ve bundan az olursa humusu yoktur.
(Cüzveyi Humus, 4. mesele)
224.
Ayetullah Uzma Humeyni: Dalgıçlıkla, yani denize dalarak inci ve mercan veya denize dalınarak çıkartılan diğer mücevherler çıkartılırsa – deniz altında yerden biten bir şey olsun veya maden olsun – dışarı çıkarılma masrafı düşüldükten sonra bunun değeri 18 nohut altına ulaşırsa humusu verilmelidir ve çıkartılan şey ister bir defada çıkarılsın ister birkaç defada çıkarılsın ve ister çıkartılanlar bir türden olsun veya birkaç türden olsun fark etmez. Dicle ve Fırat gibi büyük ırmaklara dalınıp mücevher çıkartılırsa bunun humusunun verilmesi gerekir.
(Tahrir, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Humus, er-Rabi: el-Ğavvas ve 4. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Dalgıçlıkla elde edilen cevherin humusunun farz oluşu meselesinde denizden çıkarılan şeyin bir tür olması veya birkaç tür olması ve keza bir defada çıkartılması veya birkaç defada çıkartılması veya birbirlerine yakın zamanlarda çıkartılması arasında fark yoktur ve farz ihtiyat gereği Nil, Fırat ve Karun gibi büyük ırmaklar deniz hükmündedir.
(Cüzveyi Humus, 9. mesele)
225.
Ayetullah Uzma Humeyni: Yedincisi – Haramla karışık bir helal olursa… malın sahibi sınırlı bir sayı ile biliniyorsa ihtiyat gereği o haramdan kurtulmak gerekir ( bir şekilde mal sahibinin rızası alınmalıdır) ama mümkün olmazsa (malikin belirlenmesi için) kura çekimine başvurulmalıdır.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi el-Hums, es-Sabi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Mal sahibi sınırlı bir sayıyla bilinirse ihtiyat gereği bir şekilde razı edilmelidir ve bu mümkün olmazsa her iki mal sahibinin mal oranlarının eşit olma ve birinin bir diğerine tercih edilmesi ihtimali yoksa fertler arasında eşit miktarda taksim edilmelidir.
(Dersi Harici Mekasibi Muhrreme, 614 ve 615. Oturum)
226.
Ayetullah Uzma Humeyni: Yedincisi – Haramla karışmış bir helal olursa, … sahibini tanımazsa veya bir sayı ile sınırlı değilse ihtiyat gereği hakimin izniyle, belli bir kimseden (sahibi olduğundan) şüphelenmediği müddetçe, sadakayı dilediği kişiye verir, aksi takdirde sadakaya müstahak olması şartıyla belirlenmiş birisine verilme ihtiyatı terk edilmemelidir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Hums, es-Sabi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Sahibi meçhul malda sahibinin bulunması için araştırma yapılması farzdır ve sahibinin bulunması durumunda mal sahibine döndürülmelidir. Mal sahibinin bulunmasından ümitsizliğe düşülürse onun adına bir fakire sadaka verilmelidir ve müstehap ihtiyat gereği şer’i hakimden izin alınmalıdır.
(Dersi Harici Mekasibi Muhrreme, 588. Oturum)
227.
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse haram miktarın humustan fazla olduğunu bilip de miktarını bilmiyorsa malın helal olması ve temizlenmesinde humusun verilmesi yeterlidir. Ancak, müstehap ihtiyata göre humus vermenin yanı sıra, haram konusunda şer’i hakim ile uzlaşarak, zimmet kesinliğini ortadan kaldıracak ve zimmet hükmünü uygulayacak bir şeyde uzlaşmalıdır. Daha çok ihtiyat şudur ki yakîn konusu olan miktar şer’i hakime verilmeli şek edilen miktar için onunla uzlaşma yapılmalıdır ve şer’i hakim bu miktarın kullanılacak iki yerin uygulanmasında (humus veya sahibi bilinmeyen mal) ihtiyat etmelidir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Humus, 28. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Başkasına ait miktar tam olarak bilinmez, ama beşte birinden fazla olduğu bilinirse ihtiyat gereği hem humusun hem de sadakanın geçerli olduğu durumlarda kullanabilmesi için, humusla birlikte, başkasına ait humustan fazla olduğuna yakîn edilen fazla miktar şer’i hakime verilmelidir.
(Cüzveyi Humus, 13. mesele)
228.
Ayetullah Uzma Humeyni: Sahibi belli olmayan mal sadaka verildikten sonra malın sahibi bulunsa sadaka veren kimse farz ihtiyat gereği kefildir.
(el-Urvetu’l-Vuska, Kitabu’l-Humus, 33. meselenin haşiyesi)
Ayetullah Uzma Hamanei: Sahibi belli olmayan mal sadaka verildikten sonra malın sahibi bulunsa ve sadaka veren kimsenin sadaka vermesinden razı olmazsa sadaka veren kefil değildir ve o malın aynısını veya malın değerini sahibine vermesi gerekmez.
(Dersi Harici Mekasibi Muharreme, 596. oturum)
229.
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse humus düşmeyen veya humusunu verdiği bir şeylere sahip olsa ve bunların piyasa değeri yukarı çıksa o şeyler ticaret malının ve ticaret sermayesinin bizzat kendisi olmazsa, fazlalığın humusunu vermesi farz değildir. Örneğin bu malların satın alınmasındaki maksat onların elde tutulması, korunması ve bu mallardan faydalanılması olmalıdır. Ama maksat bu mallarla ticaret yapmak olursa bunların yükselen değerinin humusu vardır ve bir yıldan sonra bunların satılabilmesi ve değerinin elde edilmesi şartıyla humusu farzdır. Ancak bir sonraki yıl mümkün olursa değerin fazlası o yılın faydalarından sayılır, geçmiş yılın faydalarından değil.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Humus, 8. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: İrs ve hibenin, her ne kadar değeri artsa da, humusu yoktur, ama yatırım yapılırsa (yani satılığa çıkarılırsa) bu durumda farz ihtiyat gereği satıldıktan sonra satımdan elde edilen fazlalık yıllık gelirden sayılır ve bu humus yılının sonuna kadar bu fazlalık elde kalırsa humusunun verilmesi gerekir.
Erzak olmayan bir şeyi, satmaya niyet etmeden almışsa, yıl arasındaki gelirinden yılsonunda kıymetinin humusunu vermesi gerekir. Pazar değer artışı satılmadığı sürece humusu yoktur ve satıldıktan sonra artış değeri enflasyon miktarından düşüldükten sonra yıllık gelir satışı cüzündendir.
(Cüzveyi Humus, 40, 44 ve 53. Mesele)
230.
Ayetullah Uzma Humeyni: Yılın başında geçimlik için borç alınsa veya ihtiyaç şeylerinin bazılarının alınması için borçlanılırsa veya kar oluşmasından önce sermayenin bir kısmı geçimlik için harcansa o ölçüde kardan düşülmesi caizdir.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Humus, 20. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Yaşam giderleri için kar elde edilmesinden önce borç alınsa veya humusu olmayan paradan (miras gibi) alınırsa farz ihtiyat gereği o giderler kardan düşülmez ve humusunun verilmesi gerekir, ama kardan sonra yaşam gideri için humusu olmayan maldan harcanırsa yılsonunda o miktarda gelirden düşülür.
(İstifta, 10)
Soru: Yıllık gelir elde edilmesinden sonra borç alınırsa veya borçlanarak yaşam giderleri için harcansa ve giderler için harcandığı zaman önceki gelirden elde bir şey kalmaz ve sonra aynı yılda başka bir gelir elde ederse yılsonunda harcadığı şeyleri düşebilir mi?
Ayetullah Uzma Hamanei: Cevap: Sorulan soru varsayımı esasınca o miktar gelirden düşülür.
(İstifta, 104)
231.
Ayetullah Uzma Humeyni: Halı veya tabak veya at ve vb. gibi istifade edilecek şeyler satın alınırsa zahiren bunların humusu farz değildir, ama ihtiyaç dışında olması durumunda ihtiyat esasınca bunların humusu farzdır.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Humus, 16. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Humusu verildikten sonra kazancın karından ev için eşya alınsa ve yıl içinde buna ihtiyaç duyulmazsa humus yılı esnasında bunun humusunun verilmesi farzdır, ama humus yılı geçtikten sonra alınan eşya ihtiyaç dışı olursa bunun humusu yoktur.
Soru: Bir kimse ihtiyacı gereği ev satın alsa ve bir takım sebeplerden dolayı içinde oturamazsa veya bir süreliğine kiraya verse ve sonra aldığı evde oturmaktan vaz geçip satarsa bu süre içinde humus yılının geçtiği dikkate alınarak bunun humus hükmü nasıldır?
Ayetullah Uzma Hamanei: Oturma şart değildir ve ihtiyaç konusu olup o kimsenin konumu gereği ihtiyaç sayılır ve sattıktan sonra bile humusu yoktur.
(Cüzveyi Humus, 83. mesele; İstiftaat, 12)
232.
Ayetullah Uzma Humeyni: Malın bizzat kendisinin humusu vardır ve mal sahibi bizzat malın kendisinin veya başka bir maldan humusunu vermekte özgürdür.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu fihi’l-Humus, 23. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Humusun humus yılından bir sonraki yıla ertelenmesi caiz değildir ve gelirinin humusunu humus yılı başında ödemezse bu humus onun boynundadır ve ödemesi gerekir ve paranın değer kaybetmesi durumunda değer kaybının da hesaplanıp ödenmelidir ve değer kaybı belirsizse şer’i hakimle uzlaşılmalıdır.
Humusun pirinç ve buğday gibi mislinin verildiği yerlerde ve mükellef humus yılı gününde ödememişse,ödeme zamanında mislinin fiyatını gözetmesi ihtiyat gereğidir ve hangisinin fiyatı daha azsa mükelleften alınmalıdır.
(Cüzveyi Humus, 108. mesele; İstiftaat, 1)
233.
Ayetullah Uzma Humeyni: Humus baliğ olmayan birisinin malıyla alakalıysa (örneğin maden veya haramla karışık helal gibi) baliğ olmayan kimsenin velisine humusu vermesi farzdır. Ama onun malından ticaretle elde edilen karın humusu veya elde edilen karların humusu gayri baliğin velisine farz değil, bilakis ihtiyat gereği elde edilen karın baki kalması durumunda bunun humusunun edası teklif yaşına ulaştıktan sonra gayri baliğ şahsa farzdır.
(el-Urvetu’l-Vuska, Kitabu’l-Humus, Faslun fi ma Yecibu fihi’l-Humus)
Ayetullah Uzma Hamanei: Yıl içinde giderleri için harcanmaması durumunda çocuğun elde ettiği karların humusu vardır çocuğun şer’i velisi bu karların humusunu verebilir ve vermezse buluğa erdikten sonra bunların humusu çocuğa farzdır.
(İstifta, 108)
234.
Ayetullah Uzma Humeyni: Deli bir şahsın geliri varsa ihtiyat gereği humusunu vermelidir.
(İstiftaatı Mevcut der Sahifeyi İmam)
Ayetullah Uzma Hamanei: Delinin elde ettiği karlar, yıl içinde onun giderleri için harcanmaması durumunda humusu vardır ve delinin velisi onun humusunu verebilir ve vermezse delinin akli sağlığına kavuştuktan sonra humusunu vermesi farzdır ve akli sağlığına kavuşmaması durumunda o öldükten sonra ondan geriye kalan şeylerden humusu verilmelidir.
(İstifta, 108)
235.
Ayetullah Uzma Humeyni: Söğüt, çınar vb. gibi ağaç dikilse ve bunların satım yılı gelse bunlar satılmasa da humusu verilmelidir, ama örneğin genellikle her yıl budanan dallarından bir fayda elde edilse ve bunlardan kar elde edilse ve bunlardan veya başka elde edilen kazanç yıllık giderden fazla olursa yılsonunda humusu verilmelidir.
(Tevzihu’l-Mesail, 1772. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Tarım ürünleri, çiftçinin niyet ettiği aşamaya gelmeden önce (örneğin çiftçinin üzüm ağacı dikme amacı koruk değil üzüm toplamaksa) ve mali değeri olursa yılsonunda humusu verilmelidir. Keza tamamlama ve yapım esnasında satma niyetiyle yarım kalan bina da bu kabilden olup aynı hükme sahiptir.
(İstifta, 108)
236.
Ayetullah Uzma Humeyni: İnsan humusunu vermediğine yakîn ettiği bir malı kullanamaz. Humusunu vermediği bizzat paranın kendisiyle bir şey satın alsa, yani satıcıya bu şeyi bu para ile satın alıyorum derse veya satın alma zamanı humusunu vermediği para ile değiştirmeyi kastediyorsa şer’i hakimle beşte birinin iznini vermesi için uzlaşma yaparsa o miktarın muamelesi sahihtir.
(Tevzihu’l-Mesail, 1760 ve 1795. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Humus ehli olmayan birisinin yemeğini yemenin sakıncası yoktur.
Mallarına humus düşen, ama humusunu vermeyen kimsenin yaptığı muamele sahihtir.
(Cüzveyi Humus, 139 ve 141. mesele)
237.
Ayetullah Uzma Humeyni: Humustan sorumlu olan kişinin, nafakası ile yükümlü olan kişiye, özellikle eşine, onların nafakası olması durumunda bu kimselere humusunu vermemesi ihtiyat gereğidir. Ama bu kimsenin onlara humusunu vermesi nafaka dışında ihtiyaç duyulan bir şey olur da humus veren kimseye bunun temin edilmesi farz olmazsa sakıncası yoktur.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi Kısmetihi ve Müstehakkıhi, 4. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse nafakası boynuna farz olan aile fertlerinden birisine seyit ve fakir olması durumunda ona humusunu veremez.
(Cüzveyi Humus, 136.mesele)
238.
Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimse ev almak için birkaç yıl parasını saklarsa bu para giderden hesap edilmez ve bunun humusunu vermesi farzdır.
(Tahriru’l-Vesile, el-Kavlu fi ma Yecibu’l-Humes, 17. mesele)
Ayetullah Uzma Hamanei: Elde edilen kazancından biriktirilen mal, geçim giderlerini karşılamak için ise, humus yılı başında humusa tabidir. Ancak birikim yaşamın zorunlu gereksinimin hazırlanması ve gerekli giderlerin karşılanması için olursa bu durumda humus yılından sonraki yakın gelecekte (birkaç güne kadar) hatırlatılan yollarla harcanırsa humusu yoktur.
(Ecvibetu’l-İstiftaat, 909. soru)
Humus Konusunda Özel Meseleler
35.
Ayetullah Uzma Hamanei: Kiracı evin kirası için ev sahibine borç (rehin) vermek zorunda olursa, kiranın tamamını ödeyemez veya kiraya veren kabul etmezse, evin kirası için kira sözleşmesine uygun olarak evin kirası için bir miktar ev sahibine borç verirse verilen borca humus düşmez ve yaşam gideri hükmüne sahiptir.
(İstiftat, 101)
36.
Ayetullah Uzma Hamanei: Muhtemel olaylar için bir miktar biriktirilen para humus vermekle geride kalan miktar yeterli olmaz ve şahsın kaygısı gitmezse bu paranın humusu yoktur, ama ihtiyat gereği kaygının ortadan kalkmasından sonra (yeni bir gelirin oluşmasıyla) harcanmayan miktarın humusu verilmelidir.
(İstifta, 101)
37.
Soru: Şartlı veya şartsız hibeyi de kapsamak üzere bir şeyin karşılığındaki hibenin humusu var mıdır?
Ayetullah Uzma Hamanei: Hibenin her iki türü (şartlı ve şartsız) kazanç değildir ve humusu yoktur.
(İstifta, 112)
38.
Ayetullah Uzma Hamanei: İlahi yakınlaşma niyetiyle olmasa da humus vermek yükümlünün boynundan teklifin düşmesine sebep olur.
(İstifta, 101)
39.
Soru: Başkalarının humusunu onların haberi olmadan vermek onların yükümlü olduğu humus teklifinin düşmesine sebep olur mu?
Ayetullah Uzma Hamanei: Cevap: Evet, yeterlidir.
40.
Ayetullah Uzma Hamanei: Humus yılının sonunda ve yeni yılın ilk gelirinin oluşması arasında zamansal bir aralık olsa yeni humus yılı başlangıcı ilk gelirin elde edilmesi olarak kararlaştırılabilir.
(İstifta, 103)
41.
Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse kitabının arasında para bulsa ve humusunu hemen vermesi gereken önceki yılın gelirine mi yoksa giderler için yeni humus yılının sonuna kadar harcanması gereken gelirden mi olduğunda tereddüt ederse bu para yeni yılın gelirinden hesap edilir.
(İstifta, 104)
42.
Soru: Humusun yaşam giderlerinden sonra geride kalan fazlalık için olduğu dikkate alındığında mükellefin humus yılı sonuna kadar gelirinin yaşam giderleri için harcanmayacağını bilmesi durumunda bu fazlalığın humus yılının sonundan önce humusunu vermesi farz mıdır?
Ayetullah Uzama Hamanei: Yılsonundan önce humusunun verilmesi farz değildir.
43.
Ayetullah Uzma Hamanei: Henüz yerine getirmediği hac ücreti ve keza sonraki yıl yerine getireceği belli olmayan oruç ve namaz ücretinin menfaati geçerli yılın karı olarak bilinemez, dolayısıyla humusu yoktur.
(istifta, 13)
44.
Soru: Bir şahıs başka bir şahsa hediye vermiş ve ciddi bir maksadı da yoktur ve humustan da kaçmaya niyeti yoktur; humus yılından sonra verdiği hediyeyi geri alır, bunun humusunu vermesi gerekir mi?
Ayetullah Uzma Hamanei: Verdiği hediyeyi alır almaz humusunu vermesi gerekir.
(İstifta, 30)
45.
Soru: Geçimin sağlandığı sermaye konusunda bu sermayenin humusunun olup olmadığında şek edilirse teklif nedir?
Ayetullah Uzma Hamanei: Sorunun varsayımı esasınca humusun verilmesi farz değildir. “Yaşam giderlerinden sonra humus verilir”in anlamı yaşam giderlerinden sonra fazlalığın aşikâr olmasıdır.
(İstifta, 107)
46.
Ayetullah Uzma Hananei: Ölünün teçhizi için (ölü için yapılan işler) ondan geride kalandan harcansa harcanan şeyin humusunun edası farz değildir.
47.
Sigortadan Alınan Para
Ayetullah Uzma Hamanei: Sözleşmeye göre hayat veya maluliyet sigortası olarak sigortalıya ödenen para gelir sayılır, ancak öldükten sonra sağ kalanlara verilen para onlar için bir nevi ihsandır ve gelir sayılmaz ve humusu yoktur.
Gelirden tedavi ve benzeri için ödenen ve daha sonra örneğin sigorta şirketinin iade ettiği tutarlar yeni gelir olmayıp, geri dönüş kişinin yaşam giderlerine harcanmadığı takdirde humusa tabidir, ama humus yılı bittikten sonra iade edilirse, humusu hemen verilmelidir.
Kasko sigortası, yangın sigortası, tarım ürünleri gibi sigorta şirketlerinin zararları karşılamak için sigortalıya ödediği paralar, kazanılan gelirden sayılır ve humus yılı sonuna kadar geçim giderlerine harcanmazsa, humus vermek farzdır.
İşveren veya (belirtilen alıcı dışında) başka bir kişi ile sigorta dairesi arasındaki sözleşmeye istinaden ödenen işsizlik sigortası ve benzeri, alıcıya hediye olup humusu yoktur. Ama alıcı ile bir sigorta acentesi arasındaki bir sözleşmeye veya işverenin ödemesi, alıcı ile kendisi arasındaki bir şarta bağlı ise, o zaman humus gerekir.
Trafik kazalarında, zararı verenin veya onun adına sigorta şirketinin zararı tazmin etmek için kazazedeye ödediği para (3.şahıs sigortası) gelir sayılmaz ve humusu yoktur.
(İstifta, 11)
- Zekât
- Nezir
- Hac
- Bakma ve Giyim
- Nikâh
- Muameleler
- Av ve Boğazlama
- Yiyecek ve İçecek
- Sahibi Belli Olmayan Kayıp Mal
- Kadının Mirası
- Vakıf
- Sadaka
- Tıbbi Konular
- Çeşitli Meseleler Konusunda Özel Meseleler