İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

İmam ve Rehber'in Fetvalarının Farklılıkları

  • Taklit
  • Necasetler ve Temizleyiciler
  • Abdest
  • Gusül
  • Cenaze Hükümleri
  • Teyemmüm
  • Namazın
    • Namazın Vakti
    • Kıble
    • Giysi
    • Namaz Kılınan Yer
    • Ezan ve Kamet
    • Niyet
    • Kıyam
    • Kıraat
    • Rükû
    • Secde
    • Namazı Bozan Ameller
    • Şekler ve Sehiv Secdesi
    • Yolcu Namazı
      • Namazın Seferi Kılınmasının Birinci Şartı: Şer’i Mesafe
      • Seferi Namazın İkinci ve Üçüncü Şartı: Mesafe Kastı ve Kastın Devamlılığı
      • Namazın Seferi Kılınmasının Beşinci Şartı: Yolculuğun Günah Kastıyla Yapılmaması
        Yazdır  ;  PDF
         
        Namazın Seferi Kılınmasının Beşinci Şartı: Yolculuğun Günah Kastıyla Yapılmaması
         
        118.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Bir kimsenin yolculuk haram değilse, ama bindiği hayvan veya bindiği şey gasp edilmişse namazı seferidir. Ancak gasp edilmiş bir zeminde yolculuk ederse farz ihtiyat gereğince namazı hem tam ve hem de seferi kılmalıdır.
        (Tevzihu’l-Mesail, 1298. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Gasbi bir vesileyle yolculuk yapılırsa veya gasbi bir yerden geçilirse her ne kadar müstehap ihtiyat gereği namaz hem tam ve hem seferi kılınsa da, yolculuk günah hükmünü taşımaz ve namaz seferidir.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 454. mesele)

         

        119.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Bir günah için yolculuk etmeyen kimse, yolun geride kalan kısmını günah için kat ederse namazını tam kılmalıdır, ama seferi kıldığı namazları sahihtir.
        (Tahrir, Salatu’l-Müsafir, fi Şeraiti’l-Kasr, 18. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Mubah bir yolculuğa başlansa ve yolculuk esnasında sekiz fersaha ulaşmadan önce vazife gereği namaz seferi kılınsa ve sonra kasıt harama dönüşse seferi kılınan namaz, vaktinde iade edilmeli ve vaktin dışında kaza edilmelidir.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 458. mesele)

         

        120.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Sefere caiz bir niyetle başlayıp, şer’i mesafeyi kat ettikten sonra bir yerde dursa ve niyeti harama dönerse, hareket etmeden önce namaz kılmak isterse, namazını seferi kılar ve ihtiyata göre harekete başlamadığı sürece namazı hem seferi ve hem tam kılmalıdır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, fi Şeraiti’l-Kasr, 18. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Bir kimse mubah kastıyla yolculuğa başlasa ve şer’i mesafeyi kat ettikten sonra durduğu yerde kastı harama dönüşse ve hareket etmeden önce namaz kılmak isterse, her ne kadar müstehap ihtiyat gereği namazın hem tam ve hem seferi kılınması gerekirse bile, namazını tam kılmalıdır.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 460. mesele)

         

        121.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Bir günah için yolculuk eden kimse, yolculuktan döndüğünde tövbe ederse veya başka bir nedenle geri dönmesi yolculuğun günah kısmından sayılmazsa (yurda dönmekten başka bağımsız bir amacın olması gibi) namazını seferi kılar. Eğer tövbe etmemişse ve dönüşünü günahın dışına çıkaracak bir şey olmamışsa namazını tam kılmalıdır ve müstehap ihtiyat gereği namazını hem seferi ve hem tam kılmalıdır.
        (Tahriru’l-Vesile, Salatu’l-Müsafir, fi Şeraiti’l-Kasr, 20. mesele)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Günah amaçlı yolculuğa çıkan ve yolculuktan dönen kimsenin dönüş mesafesi sekiz fersahsa ve yolculuğun bizzat kendisi (yolculuğun sonu değil) günahsa ve yolculuktan dönüşü günah amaçlı yolculuğun devamı ise tövbe etmesi durumunda namazı seferidir. Ama tövbe etmezse, farz ihtiyat gereği namazı hem seferi ve hem tam kılmalıdır. Ama yolculukta günah hedeflenmişse, ister tövbe etsin isterse etmesin, farz ihtiyat gereği namazı hem seferi ve hem tam kılmalıdır. Ne var ki dönüş yeni bir yolculuk sayılırsa (önceki yolun devamı değil), örneğin bir yıl geçmesi gibi uzun bir süre sonra ilk şehrine dönmek isterse her halükarda (ister tövbe etsin ister etmesin) namazı seferi kılmalı ve orucunu da yemelidir.
        (Namaz ve Oruç Risalesi, 468. mesele)

         

        122.
        Ayetullah Uzma Humeyni: Yolculuğun haram olduğu inancıyla namazını tam kılan ve sonra yolculuğun mübah olduğunu anlayan kimse namazını iade veya kaza etmelidir. Ama pratik asıldan dolayı haram olduğuna karar vermişse, amelin bizzat kendisi haram esasınca olursa, her ne kadar müstehap ihtiyat gereğince namaz hem seferi ve hem tam kılınması gerekirse de, namazın sahih olduğu uzak bir ihtimal değildir.
        (el-Urvetu’l-Vuska, Salatu’l-Müsafir, fi Şeraiti’l-Kasr, 36. meselenin haşiyesi)
        Ayetullah Uzma Hamanei: Yolculuğun haram olması ihtiyat gibi kati olmayan ilkelerden biri esasınca olursa ve bu halde yolculuğa çıkılır ve sonra yolculuğun mübah olduğu anlaşılırsa farz ihtiyat gereği namaz seferi surette iade veya kaza edilmelidir ve namaz kılınmamışsa seferi ve tam olarak iki şekilde kaza edilmelidir.
        (Namazı Müsafiri Cam’i, 90. mesele)

         

      • Namazın Seferi Olmasının Altıncı Şartı: Sabit ve Yerleşik Bir Yerin Olması
      • Namazın Seferi Olmasının Yedinci Şart: Mesleğin Yolculuk Olmaması
      • Namazın Seferi Kılınmasının Sekizinci Şartı: Ruhsat Sınır (Yolculuğa Başlama Sınırı)
      • Seferiliği Ortadan Kaldıran Şeyler
      • Yolculuk Hükümleri
      • Yolcu Namazı Konusunda Özel Meseleler
    • Kaza Namazı ve Ücret Karşılığı Kılınan Namaz
    • Âyat Namazı
    • Cemaat Namazı
    • Cuma Namazı
  • oruç
  • Humus
  • Zekât
  • Nezir
  • Hac
  • Bakma ve Giyim
  • Nikâh
  • Muameleler
  • Av ve Boğazlama
  • Yiyecek ve İçecek
  • Sahibi Belli Olmayan Kayıp Mal
  • Kadının Mirası
  • Vakıf
  • Sadaka
  • Tıbbi Konular
  • Çeşitli Meseleler Konusunda Özel Meseleler
700 /