HAC AMELLERİ RİSALESİ
- GİRİŞ
- BİRİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ'L-İSLAM VE NİYABET HACCI
- İKİNCİ BÖLÜM UMRE AMELLERİ
- İHRAM MİKATLARI
- İHRAM
- 1. İhramın Farzları
- 2- İhramlıya Müstehap Olan Şeyler
2- İhramlıya Müstehap Olan Şeyler
Mesele 157- İhramdan önce bedenin temizlenmesi müstehaptır. Keza bedenin fazla tüylerinin temizlenmesi, tırnakların kısaltılması ve dişlerin fırçalanması da müstehaptır. Aynı şekilde mikatta veya mikata ulaşmadan önce -örneğin Medine'de- ihrama girmeden önce gusledilmesi müstehaptır ki bu guslün terk edilmemesinin ihtiyata en uygunu olduğu söylenmiştir.[1]
Öğle namazından sonra veya başka her hangi bir farz namazından sonra ya da iki rekât müstehap namazından sonra ihram bağlamak müstehaptır ve bazı hadislerde ihramdan önce altı rekât müstehap namazı kılınmasının müstehap ve çok faziletli olduğu belirtilmiştir.
Keza hac amellerini yapmak isteyen mükellefin Zilkade ayının başında saç ve sakalını kısaltmaması müstehaptır.
- 3- İhramlıya Mekruh Olan Şeyler
3- İhramlıya Mekruh Olan Şeyler
Mesele 158- İhram elbisesinin siyah renkli, çizgili ve pis olması mekruhtur ve en güzeli, beyaz renkli olmasıdır.
Keza ihramlıyken sarı yastık ve yatakta uyumak mekruhtur. İhramdan önce rengi ihram zamanına kadar baki kalacak şekilde kına kullanmak mekruhtur.
Aynı şekilde kedisine çağıran birisine "Lebbeyk" kelimesiyle cevap vermek mekruhtur.
İhramlıyken banyoya gitmek ve bedeni kese ve benzeri şeylerle yıkamak da mekruhtur.
- 4- İhramlıya Haram Olan Şeyler
- İhramın Haramlarının Hükümleri
- 1-Dikili elbise giymek (Erkekler için)
1-Dikili elbise giymek (Erkekler için)
Mesele 162- Gömlek, hırka, pantolon, ceket, palto, iç çamaşır ve benzeri elbiseler gibi dikili elbiseler giymek ve aynı şekilde gömlek ve benzeri elbiseler gibi düğmesi iliklenecek elbiselerin ihramlıyken giyilmesi caiz değildir.
Mesele 163- Daha önce zikredilen meselede dikilmiş veya örülmüş elbise arasında fark yoktur.
Mesele 164- Kemere bağlanan para kesesi gibi dikilmiş sayılmayan şeylerin kullanılması ve saat kordonundan istifade edilmesinin sakıncası yoktur.
Mesele 165- Dikili döşek üzerine veya giyilmesi haram olan elbise üzerine oturmanın ya da yatmanın sakıncası yoktur.
Mesele 166- Çarşaf veya battaniye gibi etrafı dikili şeylerin omuz üzerine atılmasının bir sakıncası yoktur.
Mesele 167- İhram elbisesinin kenarlarının dikilmiş olmasının sakıncası yoktur.
Mesele 168- Mükellef kasten dikili elbise giyerse, kefaret olarak bir koyun kesmeli ve pantolon, gömlek, ceket ve iç çamaşır gibi birden çok dikili elbise giyerse bunların her biri için ayrı ayrı kefaret vermelidir.
Mesele 169- Mükellef, havanın soğukluğu veya hastalık ya da başka sebeplerden dolayı dikili elbise giymek zorundaysa giymesi caizdir, ancak farz ihtiyat gereği bir koyun kesmelidir.
Mesele 170- Kadınlar için dikili her türlü elbisenin giyilmesinin sakıncası olmadığı gibi kefareti de yoktur, ancak eldiven giymeleri caiz değildir.
- 2-Erkeklerin Ayaklarının Üstünün Tamamını Örtmesi
2-Erkeklerin Ayaklarının Üstünün Tamamını Örtmesi
Mesele 171- İhrama giren mükellef, çizme ve çorap giymemelidir. Farz ihtiyat gereği ayakkabı, ketenden örülmüş ayakkabı ve ayaklarının üstünü örten ayakkabıların giyilmesinden kaçınılması gerekir.
Mesele 172- Terlik ve ayakların üzerini tamamen örtmeyen şeylerin giyilmesinin sakıncası yoktur.
Mesele 173- Oturma ya da uyuma anında çarşaf veya örtü gibi şeylerle ayakların örtülmesinde bir sakınca yoktur. Keza ihram elbisesiyle ayakları örtmekte aynı şekilde sakıncasızdır.
Mesele 174- İhrama giren mükellef, ayakkabı veya ayağın tamamını örten bir şeyi giymesi kaçınılmazsa, giyebilir, ancak farz ihtiyat gereği giyilen şeyin üzeri yarılıp açılmalıdır.
Mesele 175- Ayakkabı, çorap ve önceki konularda açıklanan şeylerin giyilmesinin kefareti yoktur, ancak çorap konusunda müstehap ihtiyat gereği kefaret unvanında bir kurban kesilmelidir.
Mesele 176- Zikri geçen hüküm (çorap, ayakkabı ve benzeri şeylerin giyilmesi) erkeklere hastır, ancak müstehap ihtiyat gereği kadıların da riayet etmesi gerekir.
- 3-Erkeklerin Başını ve Kadınların Yüzünü Örtmesi
3-Erkeklerin Başını ve Kadınların Yüzünü Örtmesi
Mesele 177- İhramlı erkeğin başını şapka veya emame (sarık) veya havlu ya da mendil ve benzeri şeylerle örtmesi caiz değildir.
Mesele 178- Farz ihtiyat gereği kına, sabun köpüğü veya başın üzerinde bir şey taşınması ve benzeri şeylerle başın örtülmesine sebep olacak her şeyden kaçınılması gerekir.
Mesele 179- Kulak da başın bir bölümüdür ve ihramlı haldeyken kulağın örtülmesi caiz değildir.
Mesele 180- Örfte başın örtülmesi sayılan -başın ortasını kaplayan küçük şapka gibi- başın bir kısmını örtecek şeylerin giyilmesi caiz değildir, ancak Kurân'ın başa konulması veya aralıklarla başın kurutulmasının, her ne kadar ihtiyat gereği kaçınılması gerekirse de, sakıncası yoktur.
Mesele 181- İhrama giren mükellefin başını suya sokması caiz değildir ve zahiren bu konuda kadın ve erkek arasında fark yoktur, ancak başın tamamının suya sokulması kefareti gerektirmeyecektir.
Mesele 182- Başın örtülmesinin kefareti farz ihtiyat gereği bir koyundur.
Mesele 183- Mükellef, gaflet ve veya unutarak başını örterse kefaret farz olmaz.
Mesele 184- İhramlıyken kadınların namahrem kimselere karşı kapanmaları veya tanınmayacak kadar örtünmeleri caiz değildir. Dolayısıyla yüzün bir bölümünün örtülmesi öyle ki; hicaba riayet etme veya tanınmamak için yanakların, burnun, ağzın ve çenenin örtülmesi örneğinde olduğu gibi, yüzün örtülmesini doğrulayacak şekilde örtünmek, yüzün tamamını örtme gibi sayılacağından caiz olmayacaktır.
Mesele 185- İhramlıyken kadınların burun ve ağızlarının örtülmesi için maskeden yararlanmalarının bir sakıncası yoktur.
Mesele 186- Yukarıdan aşağı doğru yüzün etrafının veya her iki tarafının örtülmesi öyle ki; kadınların normalde başörtüsü kullanarak örtündüğü veya namaz kılarken örtündükleri şekliyle başlarını kapatmalarının, yüzün kapatılmasını doğrulamadığı sürece ister namazda isterse başka halde olsun sakıncası yoktur.
Mesele 187- Yelpaze ve benzeri (kâğıt, gazete ve…) şeylerle yüzün kapatılması kadınlar için haramdır, ancak elin, yüzün üzerine konulmasının sakıncası yoktur.
Mesele 188- Kadınların ihramlıyken başlarına attıkları çarşaf veya elbisenin bir tarafını, burnun yukarısına gelecek şekilde yüz ve alınlarını örtmesinde bir sakınca yoktur, ancak namahrem görmüyorsa bu işten sakınmaları daha uygundur.
Mesele 189- Bir önceki meselede sözü geçen örtünmenin yüzle temas etmemesi en uygun olanıdır.
Mesele 190- Yüzün örtülmesinin kefareti yoktur, ancak kefaret verilmesi müstehap ihtiyata daha uygundur.
- 4-Erkekler İçin Başın Gölgelenmesi
4-Erkekler İçin Başın Gölgelenmesi
Mesele 191- İhramlıyken ve hareket halindeyken (mikattan Mekke'ye ve Mekke'den Arafat'a gitmek gibi) başın üzerini gölgelemek erkekler için caiz değildir. Ancak yol esnasında durup gölge altına girmenin ve eve veya bir lokantaya gitmenin sakıncası yoktur. Dolayısıyla tavanı olan otobüsle yolculuk etmek caiz değildir, ancak Mekke'ye ulaştıktan sonra ev, lokanta ve benzeri yerlere gitme esnasında gölge altına girmenin sakıncası yoktur.
Mesele 192- İhrama giren mükellefin ihtiyat gereği Mekke'ye ulaştıktan sonra ve umre amellerinden önce; ihramlıyken Arafat ve Mina'da otobüs gibi tavanı olan araçlara binmesi veya yağmurluk gibi başı gölgeleyen şeylerden kaçınması gerekir.
Mesele 193- Zikri geçen önceki iki meselenin hükmü, gündüze hastır ve her ne kadar ihtiyat gereği riayet edilmesi istense de gece tavanı olan otobüse binilmesinin bir sakıncası yoktur.
Mesele 194- Yağmurlu ve soğuk gecelerde yağmur ve soğuktan kaçmak için otobüs ve benzeri tavanı olan araçlara binmekten sakınmak ihtiyata en uygun olanıdır.
Mesele 195- Duvarın, ağacın ve benzeri şeylerin gölgesinde durmak ve köprü ve tünel gibi sabit tavanları olan yerlerin altından geçmenin hatta gündüz bile sakıncası yoktur.
Mesele 196- Başı gölgelemek yalnızca erkekler için haramdır ve kadınlar için sakıncası yoktur.
Mesele 197- Gölge altına gitmenin kefareti bir koyundur.
Mesele 198- Hastalık ve özürden dolayı gölge altına gitmek zorunda kalan kimsenin, bu işi yapması caizdir, ancak bir koyun kefaret vermesi gerekir.
Mesele 199- İhramlıyken gölge altına girmenin, her ne kadar defalarca bunu yapsa da sadece bir tane kefareti vardır. Dolayısıyla umre ihramındayken defalarca gölge altına giden kimse için bir taneden başka kefaret yoktur. Hac ihramı içinde aynı hüküm geçerlidir.
- 5-Güzel Koku Kullanmak
5-Güzel Koku Kullanmak
Mesele 200- Misk, Öd ağacından elde edilen koku, gülsuyu ve yaygın olarak kullanılan diğer kokuların tamamı ihramlıyken haramdır.
Mesele 201- Daha önce kokulandırılmış ve ihram giyilme anına kadar da kukusu baki kalmış elbisenin giyilmesi caiz değildir.
Mesele 202- İhtiyat gereği kokulu sabun ve şampuanı (ihramıyken) kullanmak caiz değildir.
Mesele 203- Farz ihtiyat gereği ihramlı şahsın gül, yeşillik ve güzel kokulu meyveler gibi koku ihtiva eden her şeyi, her ne kadar koku denilmese de, koklamaktan sakınması gerekir.
Mesele 204- İçerisine Safran atılmış yemeğin yenilmesi ihramlı için caiz değildir.
Mesele 205- İhrama giren şahsın elma, portakal ve benzeri güzel kokulu meyveleri yemesinin sakıncası yoktur, ancak farz ihtiyat gereği söz konusu meyveleri koklamaktan kaçınmalıdır.
Mesele 206- İhrama giren mükellefin kötü kokudan dolayı burnunu kapamaması gerekir, ancak kötü kokulu yerden çıkılması veya geçilmesinin sakıncası yoktur.
Mesele 207- Farz ihtiyat gereği safran gibi ister yemeklerde kullanılsın isterse bunların dışında kalan kokular olsun, kasten güzel kokunun koklanmasının bir koyun kefareti vardır.
- 6-Aynaya Bakmak
6-Aynaya Bakmak
Mesele 208- İhram halindeyken süslenmek kastıyla aynaya bakmak haramdır, ancak süslenme kastı olmaksızın (şoförün aracının aynasına bakması gibi) aynaya bakmanın sakıncası yoktur.
Mesele 209- Berrak su veya görüntüleri yansıtan parlatılmış eşyalara bakmak da tıpkı aynaya bakmak gibidir, yani süslenmek amacıyla bakılması caiz değildir.
Mesele 210- İhramlı şahsın kaldığı odada ayna varsa ve yanlışlıkla aynaya bakacağını biliyorsa, söz konusu odada kalmanın sakıncası yoktur, ancak aynayı kaldırması veya üzerini örtmesi daha iyidir.
Mesele 211- Süs (ziynet) kastı olmaksızın gözlük takılmasının bir sakıncası yoktur.
Mesele 212- İhramlıyken film çekilmenin veya resim çekilmesinin bir sakıncası yoktur.
Mesele 213- Aynaya bakmanın kefareti yoktur, ancak farz ihtiyat gereği aynaya baktıktan sonra tel-biye söylenmelidir.
- 7-Yüzük Takmak
7-Yüzük Takmak
Mesele 214- Farz ihtiyat gereği ihrama giren şahsın (ziynet sayılıyorsa) yüzük takmaktan kaçınması gerekir.
Mesele 215- Yüzük ziynet olmazsa ve müstehap ya da başka sebeplerden ötürü takılırsa sakıncası yoktur.
Mesele 216- İhramlıyken yüzük takmanın kefareti yoktur.
- 8-Kına ve Saç Boyası Kullanmak
8-Kına ve Saç Boyası Kullanmak
Mesele 217- Farz ihtiyat gereği ihrama giren şahsın kına ve saç boyası (ziynet sayılıyorsa) kullanmamsı, daha ötesi ziynet sayılacak her şeyden kaçınması gerekir.
Mesele 218- İhramdan önce ellere, ayaklara ve tırnaklara kına yakılsa veya saçlar boyanmış olsa ve ihram zamanına kadar etkisi kalsa sakıncası yoktur.
Mesele 219- Kına ve saç boyasından faydalanılmasının kefareti yoktur.
- 9-Bedenin Yağlanması
9-Bedenin Yağlanması
Mesele 220- İhramlı şahsın, ister ziynet veya başka amaçlarla kullanılsın isterse kullanılan yağ koku ihtiva etsin ya da etmesin, bedeni ve saçını yağlaması caiz değildir.
Mesele 221- Güzel kokulu yağların ihram zamanına kadar kokusu kalıyorsa, ihramdan önce de kullanılması caiz değildir.
Mesele 222- Güzel kokusu olmaması suretinde yağ ve yağlı yemenin sakıncası yoktur.
Mesele 223- Tedavi amaçlı veya güneşin zararlı ışınlarına karşı korunmak ya da iltihap ve yanmaya karşı yağın kullanılması zorunluysa, kullanılmasında sakınca yoktur.
Mesele 224- İhtiyat gereği bedenin kokulu yağla yağlanmasının kefareti bir koyundur. Koku ihtiva etmeyen diğer yağların kullanılmasının kefareti bir fakirin karnının doyurulmasıdır, bunlarla birlikte her iki kefaretin farz olmaması hiçte uzak bir ihtimal değildir.
- 10-Bedenin Tüylerinin Temizlenmesi (Yok Edilmesi veya Koparılması)
10-Bedenin Tüylerinin Temizlenmesi (Yok Edilmesi veya Koparılması)
Mesele 225- İhramlıyken bedenin neresinden olursa olsun tüylerin koparılması haramdır ve tüylerin azlığı ya da çokluğu, kopartılması veya tıraş edilmesi, kendi kafa ve bedeninden olmasıyla başkasının beden ya da kafasından kopartılması arasında hiçbir fark yoktur.
Mesele 226- Gusül veya teyemmüm esnasında kasıt olmaksızın tüy koparsa sakıncası yoktur.
Mesele 227- Göz kapağı altında gözün zarar görmesine sebep olan tüyün veya başın ağrımasına vesile olan baş tüyünün izale edilmesi zorunluysa söz konusu tüylerin alınmasında bir sakınca yoktur.
Mesele 228- İhramlı şahsın bilerek ve kasten başının tüyünü tıraş etmesinin kefareti bir koyundur, ancak gafletle veya yanlışlıkla ya da konuyu bilmemesinden ötürü tıraş etmenin kefareti yoktur.
Mesele 229- Başının tüyünü tıraş etmek zorunda kalan birisi kefaret olarak altı miskine on iki müd yemek verir veya üç gün oruç tutar ya da bir koyun keser.
Mesele 230- İhramlıyken saçını makas veya tıraş makinesiyle kısaltan mükellefin kefareti farz ihtiyat gereği bir koyundur.
Mesele 231- İhramlıyken elini başına süren kimsenin başından bir ya da daha fazla saç dökülürse müstehap ihtiyat gereği bir avuç miktarı buğday veya un ya da benzeri şeylerden sadaka vermelidir.
- 11-Sürme Çekmek
11-Sürme Çekmek
Mesele 232- Sürme çekmek ziynet sayılırsa ihramlıya caiz değildir.
Keza kadınların yaptığı gibi gözlerin etrafına çizgi çekilmesi caiz değildir ve bu konuda siyah renkle diğer renkler arasında fark yoktur.
- 12-Tırnak Kesmek
12-Tırnak Kesmek
Mesele 233- İhramlı kimseye ister tamamını isterse bir kısmını olsun el veya ayaklarının tırnaklarını kesmesi caiz değildir. Tırnağın, ister makasla veya tırnak bıçağıyla veya bıçakla ya da başka bir vesileyle kesilmesi veya kısaltılması veya kopartılması arasında fark yoktur.
Mesele 1234- Mükellef tırnağını kesmek zorunda kalırsa -tırnağın bir kısmının çıması ve diğer kısmının kalması şahsın rahatsızlanmasına sebep olduğu zaman- diğer kısmının kesilmesinde bir sakınca yoktur.
Mesele 235- Başka birisinin tırnağını kesmenin sakıncası yoktur.
Mesele 236- Tırnak kesilmesinin kefareti sırasınca şöyledir:
El veya ayak tırnağının bir veya birkaç tanesinin kesilmesi durumunda bir müd yemek kefareti verilmelidir.
El ve ayak tırnaklarının tamamı kesilirse bir koyun kefaret verilmelidir.
El ve ayak tırnaklarının tamamı kısa bir sürede kesilirse bir koyun kefaret verilmelidir.
Ellerin tırnakları bir zamanda ve ayakların tırnakları da başka bir zamanda kesilirse iki koyun kefaret verilmelidir.
- 13-Bedenden Kan Çıkartılması ve Diş Çekilmesi
13-Bedenden Kan Çıkartılması ve Diş Çekilmesi
Mesele 237- Farz ihtiyat gereği ihramlı kimse bedeninden kanın gelmesine sebep olacak bir şey yapmamalıdır.
Mesele 238- İhramlıyken iğne yapılmasının sakıncası yoktur, ancak eğer bedenden kanın çıkmasına sebep olacaksa farz ihtiyat gereği zaruri durumların dışında kaçınmalıdır.
Mesele 239- Farz ihtiyat gereği zaruri durumların dışında diş çektirmekten -kanın gelmesine sebep olacaksa- kaçınılması gerekir.
Mesele 140- Bedenden kan getirmenin kefareti yoktur, ancak bir koyun kefaret vermesi müstehaptır.
- 14-(Fusuk)Yalan Söylemek, Küfretmek ve Bir Mümine Hakaret Olacak Şekilde Övünmek
14-(Fusuk)Yalan Söylemek, Küfretmek ve Bir Mümine Hakaret Olacak Şekilde Övünmek
Mesele 241- Fusuk; Yalan söylemek, küfretmek ve bir mümine hakaret olacak şekilde övünmek anlamındadır, buna göre yalan söylemek ve küfretmek ihramlıyken daha çok haramdır. Ancak normal haldeyken haram olmayan bir mümine hakaret olacak şekilde övünmek ihramlıyken haramdır.
Mesele 242- Fusukun (yalan söylemek, küfretmek ve bir mümine hakaret olacak şekilde övünmek) kefareti yoktur ve sadece istiğfar edilmesi gerekir.
- 15-Tartışmak
15-Tartışmak
Mesele 243- Tartışma anında "La Vallah" ve "Bela Billâh" örneğinde olduğu gibi Allah'a yemin etmeyi içeren lafızların kullanılarak başkalarıyla tartışmak ihramlıya haramdır.
Mesele 244- Farz ihtiyat gereği Allah kelimesinin başka dillerdeki karşılığı olan kelimeler üzerine -Farsça da Allah lafzının karşılığı Quda kelimesi gibi- yemin etmekten kaçınılması gerekir.
Keza farz ihtiyat gereği tartışma halinde Allah'ın; Rahman, Rahim, Kadir, Müteal ve… isimleri üzerine yemin edilmesinden de kaçınılmalıdır.
Mesele 245- Allah'ın dışında diğer mukaddes şeyler üzerine yemin edilmesi ihramlıya haram olan şeyler arasında değildir.
Mesele 246- Doğru yere bir ve iki kez yemin edilmesi durumunda yalnızca istiğfar edilmelidir ve kefareti yoktur, ancak iki den fazla yemin edilmesinin kefareti bir koyundur.
Mesele 247- Yalan yere yemin edilmesi durumunda bir ve iki kere yemin edilmişse bir koyun kefaret verilmelidir, ancak ikinci yeminde iki koyunun kefaret verilmesi çok daha uygundur.
İkiden fazla yemin edilmişse sonraki yeminler için bir inek kefaret verilmesi gerekir.
- 16-Beden Üzerindeki Haşereleri Öldürmek
16-Beden Üzerindeki Haşereleri Öldürmek
Mesele 248- İhtiyat gereği ihramlıyken bitin öldürülmesi caiz değildir ve pire gibi diğer haşere çeşitleri için de aynı şey geçerlidir.
- 17-Harem'in Ağaç ve Bitkisinin Koparılması
17-Harem'in Ağaç ve Bitkisinin Koparılması
Mesele 249- Harem'de büyüyen ağaç ve bitkilerin kesilmesi, kırılması, koparılması ve sökülmesi ihramlı ve ihramsız kimse için haramdır.
Mesele 250- Yürüme eseriyle kopan bitki veya hayvanların yiyeceği sayılan otların hükmü istisna edilmiştir.
Mesele 251- Haremin kurumuş bitki ve bitki köklerini kopartmanın kefareti yoktur, ancak istiğfar edilmesi farzdır. Ne var ki kesilmesi haram olan ağacı kesmenin farz ihtiyat gereği kefareti bir inektir.
- 18-Silah Taşımak
18-Silah Taşımak
Mesele 252- İhramlı şahsın silah taşıması caiz değildir.
Mesele 253- İhramlı şahıs kendi ve başkalarının can güvenliği için silah taşıyorsa, silah taşınması caizdir.
- 19-Vahşi Çöl Hayvanlarının Avlanması
19-Vahşi Çöl Hayvanlarının Avlanması
Mesele 254- İhram halinde zarar vermesinden korkulması dışında vahşi çöl hayvanının avlanması haramdır. Kuş ve çekirge avlamanın hükmü de aynıdır.
Mesele 255- İster kendisi olsun isterse başkası tarafından avlanılsın ya da avcı ihramlı olsun veya ihramlı olmasın, ihramlıya avlanmış hayvan etini yemesi haramdır.
Mesele 256- Balık gibi deniz hayvanlarının avlanılması ve yenilmesinin sakıncası yoktur.
Mesele 257- İhramlının koyun, tavuk ve benzeri ehli hayvanların kesmesi ve etinden yemesinin bir sakıncası yoktur.
Mesele 258- İhramlı veya ihramsız harem sınırları içerisinde avlanmak caiz değildir.
Hatırlatma: Avlanmak ve avlanmanın kefaretiyle alakalı hükümler pek çoktur, ancak hali hazırda güncel konulardan olmaması hasebiyle şimdilik bunların açıklanmasından kaçınacağız.
- 20-Cinsel İlişki
20-Cinsel İlişki
Mesele 259- İhramlıyken cinsel ilişki ve şehvet uyandıracak öpmek, dokunmak ve bakmak gibi kadından alınan lezzetin her çeşidi haramdır.
Mesele 260- Evli çiftlerin birbirlerine bakması veya birbirlerinin ellerine dokunması, şehvet içermemesi halinde sakıncasızdır.
Mesele 261- İnsanın baba, anne, erkek kardeş, kız kardeş, amca, hala ve benzeri mahremleri de ihramlıyken mahremdirler ve kötü kasıt olmaksızın bakılmasında sakınca yoktur.
Mesele 262- İhramlının eşiyle cinsel ilişkiye girmesinin kefareti bir devedir ve bazı durumlarda fıkıh kitaplarında açıklandığı üzere haccın batıl olmasına sebep olur.
Mesele 263- Aynı şekilde fıkıh kitaplarında genişçe açıklandığı gibi erkek ve kadının birbirlerinden lezzet doğrultusunda faydalandıkları her bir meselenin kefareti vardır.
- 21-Kadını Nikâhlamak
21-Kadını Nikâhlamak
Mesele 264- İhramlı kimsenin ihramlıyken bir kadını kendisi veya başkası için nikâhlaması caiz değildir ve hatta ihramlı kimsenin nikâhını kıydığı şahıs ihramlı olmasa bile kıyılan nikâh batıldır.
Mesele 265 Nikâhlamanın haram olmasında daimi veya geçici nikâh arasında fark yoktur.
- 22-İstimna (Mastürbasyon)
22-İstimna (Mastürbasyon)
Mesele 266- İhramlı halde istimna haramdır ve cinsel birleşme hükmündedir. İstimnadan meninin çıkmasına sebep olacak bir işin yapılması kastedilmektedir.
-
- Kefaretlerin Hükümleri
Kefaretlerin Hükümleri
Mesele 267- İhramın haramlarının birisini yanılarak veya gafletle yapmanın kefareti farz değildir, ancak avlanma meselesi bundan istisna edilmiştir ve avlanmanın her halükarda kefareti vardır.
Mesele 268- Avlanma kefaretinin kesilme yeri (kefaret olarak hayvanın kesileceği yer) umrede Mekke-i Mükerreme ve hacda Mina'dır. İhtiyat gereği diğer kefaretlerde de bu şekilde amel edilmelidir. Ancak mükellef Mekke-i Mükerre-me veya Mina'da (kefaret olan hayvanı) kesmez de hac dönüşü kendi vatanında veya başka kesim mekânlarında kesmesi de yeterlidir.
Mesele 269- Kendisine kefaret farz olan kimse, kefaret olarak kestiği hayvanın etinden yememelidir, ancak farz veya müstehap ya da nezir kurbanının etinden yenilmesinin sakıncası yoktur.
Mesele 270- İhramın haramlarının kefaretinin fakirlere verilmesi gerekir.
- Mekke-i Mükerreme'ye Hareket Etmek
Mekke-i Mükerreme'ye Hareket Etmek
Mesele 271- Mikatta ihrama girdikten sonra hacılar umre amellerini yerine getirmek için Mekke-i Mükerreme'ye doğru hareket ederler.
Mesele 272- Mekke şehrine girmeden önce haremin sınırları başlar ve hareme, Mekke'ye ve Mesci-dü'l Haram'a girilmesiyle birlikte bir kısmını burada açıklayacağımız pek çok dua ve adaplar da başlamış olur.
Diğer amel ve müstehaplara amel etmek isteyen kimseler bu konuda genişçe yazılan kitaplara müracaat etmelidir.
Harem Sınırlarına Girilince Okunacak Dua
Mesele 273- Haremin sınırlarına girildiği zaman şu duanın okunması müstehaptır:
Türkçe okunuşu: "Allahümme inneke kulte fi kitabike ve kavluke'l hakku: (Ve ezzin fi'n nasi bi'l hac-ci ye'tuke ricalen ve alâ kulli zamirin ye'tine min kulli feccin amik). Allahumme inni ercu en ekune mimmen ecabe deavtuke, ve kad citu min şukkatin ba'idetin ve feccin amikin samian li nidaike ve müsteciben leke muti'an li emrike ve kullu zalike bi fazlike aleyye ve ihsanike ileyye feleke'l hamdu ala ma veffakteni lehu ebteği bi zalike'z zulfete indeke ve'l kurbete ileyke ve'l menzilete ledeyke ve'l mağfirete li zunibi ve't tevbete aleyye minha bi mennike, Allahumme salli alâ Muham-medin ve Âl-i Muhammed ve harrim bedeni ala'n nâri ve âminni min azabike ve ikabike bi rahmetike ya erha-me'r rahimin."
Mescidü'l Haram'a Girmenin Müstehapları
Mesele 274- Mescidü'l Haram'a girmenin müste-hapları şunlardan ibarettir:
1-Mescidü'l Haram'a girmek için gusül almak.
2-Mescidü'l-Haram'a girmenin özel dualarını okumak.
-
-
- TAVAF VE TAVAF NAMAZI
- SAFA VE MERVE ARASINDA SA'Y YAPMAK
- TAKSİR
TAKSİR[1]
Mesele 362- Umrenin farzlarının beşincisi taksirdir.
Mesele 363- Sa'yden sonra taksir yapılması farzdır yani mükellef saç, sakal veya bıyığının az bir miktarını kesmeli veya el ve ayak tırnaklarını kısaltmalıdır.
Mesele 364- Tıpkı umrenin diğer amellerde olduğu gibi, taksir de ibadetlerdendir ve ihram konusunda açıklandığı gibi taksirin de türünü belirleyerek niyet edilmesi gerekir.
Mesele 365- Temettu umresinden çıkmak için halk yapılması (başın tıraş edilmesi) yeterli değildir ve temettu umresinden çıkmak için kesinlikle taksir yapılması gerekir. Daha ötesi taksirden önce kasten ve bilerek halk yapılması, ihramdan çıkılması için yeterli olmayacağı gibi kefaret olarak da bir koyun verilmelidir. Ancak müfrede umresi için ihram giyilmişse, halk ve taksir arasında birisi seçilebilir.
Mesele 366- Temettu ihramından çıkmak için saçın koparılması yeterli olmaz, bilakis taksir yaptı denilecek şekilde taksir yapılması gerekir. Taksir yerine kasten ve bilerek saçın koparılması taksir için yeterli olmadığı gibi saçın koparılmasının kefareti de verilmelidir.
Mesele 367- Meseleyi bilmeyen biri, taksir yerine saçını kopardıktan sonra haccederse, umresi batıl olur ve yaptığı haccı ise ifrad haccı olacaktır. Bu durumda söz konusu kimsenin üzerinde farz haccı varsa, farz ihtiyat gereği hac amellerini yaptıktan sonra, müfrede umresini yapmalı ve bir sonraki yıl temettu umresini ve haccını iade etmelidir.
Konunun bilinmemesinden ötürü taksir yerine halk yaparak hacceden kimsenin hükmü de aynı şekildedir.
Mesele 368- Sa'yden hemen sonra taksir yapılması gerekmez.
Mesele 369- Kasten veya konunun bilinmemesinden ötürü taksir yapmayan ve taksir yapmaksızın hac için ihram giyen kimsenin güçlü görüş esasına göre umresi batıldır. Söz konusu bu şahsın haccı, ifrad haccına dönüşür ve farz ihtiyat gereği hacdan sonra müfrede umresi yapması ve haccı farz haccıysa, sonraki yıl umre ve haccını yerine getirmesi gerekir.
Mesele 370- Unutarak taksir yapmadan hac için ihrama giren kimsenin ihramı sahih olduğu gibi umre ve haccı da sahih olacak ve kefaret vermesi farz olmayacaktır. Bununla birlikte bir koyun kefaret vermesi müstehaptır, hatta güçlü görüş gereğince kefaret verilmesi terk edilmemelidir.
Mesele 371- Taksir yaparak temettu umresinin ihramından çıktıktan sonra ihramlıya haram olan her şey, hatta eşi bile helal olur.
Mesele 372- Her ne kadar güçlü görüş gereğince nisa (kadın) tavafı ve nisa namazı sevap ümidiyle taksirden öce yerine getirilmesi gerekse de temettu umresinde nisa tavafı ve nisa namazı farz değildir. Ancak müfrede umresi için niyet edilmişse taksir veya halktan sonra nisa tavafı ve nisa namazı yerine getirildikten sonra eşi kendisine helal olur. Nisa tavafı ve nisa namazının hükümleri ve yapılış şekli daha önce açıklanan umre tavafı gibidir.
Mesele 373- Zahiri hüküm gereğince her müfrede umresi ve haccı için ayrı ayrı nisa tavafı yapılması gerekir. Örneğin iki müfrede umresi veya bir hac ve bir müfrede umresi yapan kimsenin eşinin helal olması için her ne kadar bir nisa tavafı yeterli olsa da, amellerin tamamlanması için iki umrenin her birisi veya bir umre ve bir hac için nisa tavafı yapılmalıdır.
-
- ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HAC AMELLERİ
- İSTİFTAAT HAC VE UMRE HAKKINDA FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI