HAC AMELLERİ RİSALESİ
- GİRİŞ
- BİRİNCİ BÖLÜM: HACCETÜ'L-İSLAM VE NİYABET HACCI
- İKİNCİ BÖLÜM UMRE AMELLERİ
- İHRAM MİKATLARI
- İHRAM
- 1. İhramın Farzları
- Birincisi: Niyet
- İkincisi: Telbiye Söylemek
- AnchorÜçüncüsü: İki İhram Elbisesini Giymek
Üçüncüsü: İki İhram Elbisesini Giymek
Mesele 141- İhrama girenin, giymesi haram olan elbiseleri çıkardıktan sonra giydiği iki ihram elbisesine "izar ve rida" denir. İzar fite gibi bele bağlanır ve Rida ise aba gibi omuza atılır.
Mesele 142- Farz ihtiyat gereği zikri geçen iki ihram elbisesi, ihrama niyet etmeden ve telbiye söylemeden önce giyilmelidir.
Mesele 143- İzar'ın göbekten diz kapağa kadar bedeni örtmesi gerekmez, bilakis bakıldığı zaman izar giyilmiş denecek miktarda ve alışıla geldiği şekliyle giyilmiş olması yeterlidir.
Mesele 144- İzar'ın boyna bağlanması caiz değildir, ancak çatal iğnesi ve benzeri şeylerle tutturulması ya da izarın bazı yerlerinin diğer yerlere düğümlenmesinin sakıncası yoktur öyle ki; bakıldığı zaman izar giyilmiş denecek miktarda ve alışıla geldiği şekliyle giyilmiş olması yeterlidir. Keza ridanın düğümlenmesi veya çatal iğneyle tutturulması veya iki tarafına küçük taş konulması ya da iple bağlanması caizdir öyle ki; bakıldığı zaman izar giyilmiş denecek miktarda ve alışıla geldiği şekliyle giyilmiş olması yeterlidir.
Mesele 145- İhram elbisesinin giyilmesinde farz ihtiyat gereği Allah'a yakınlaşmanın kastedilmesi gerekir.
Mesele 146- İhram elbisesinin, namaz kılan kimsenin elbisesinin şartlarını taşıması gerekir. Dolayısıyla ihram elbisesinin ipekten veya bazı kısımlarının eti haram ve murdar hayvanın parçalarından olması ve aynı şekilde namazda affedilmeyecek bir necasetle necis olması doğru değildir.
Mesele 147- İzar olarak giyilen elbisenin ince olmaması ve bedeni gösterecek şekilde sarmaması gerekir, ancak rida denilmesine zarar vermeyecek şekilde ridanın bedeni sarıp göstermesinin sakıncası yoktur.
Mesele 148- Zikri geçen iki ihram elbisesi erkeklere hastır. Kadınlar, namaz kılanın elbisesinin şartlarını taşıması şartıyla ister dikilmiş olsun ya da dikilmemiş olsun, kendi üzerlerindeki elbiseyle ihrama girebilirler.
Mesele 149- Kadının ihram elbisesinin saf ipekten olmaması gerekir.
Mesele 150- İhram elbisesinin örülmüş olması ve pamuk, yün ve benzeri şeylerin cinsinden olmasına gerek yoktur, bilakis deri, naylon ve plastik dahi giyilmesi caizdir öyle ki; bakıldığı zaman ihram elbisesi giyilmiş denecek miktarda ve alışıla geldiği şekliyle giyilmiş olması yeterlidir.
Keza elbise denilecek ve alışıla geldiği şekliyle giyilebilecek keçeden dahi olmasında bir sakınca yoktur.
Mesele 151- Mükellef, ihram giyme esnasında kasten ve bilerek dikilmiş elbiseyi üzerinden çıkartmazsa, ihramın sahih olmaması hiçte uzak bir ihtimal değildir ve farz ihtiyat gereği dikilmiş elbisenin çıkartılmasından sonra tekrar niyet edilip telbiye söylenmelidir.
Mesele 152- Soğuk ve benzeri şeylerin etkisiyle dikilmiş elbise giyilmesi kaçınılmazsa gömlek gibi sıradan elbiseden istifade edilebilir, ancak mükellefin gömleğin tersine çevrilmiş şekilde yukarıdan aşağı veya arkası önüne çevrilmiş olarak üzerine atması gerekir.
Mesele 153- İhrama giren şahıs, ihram elbisesini hamama gitmek, gusül almak veya başka bir elbiseyle değiştirmek için üzerinden çıkartabilir.
Mesele 154- İhrama giren kimse soğuk ve benzeri şeylerden korunmak için ikiden fazla ihram elbisesi giyebilir ve iki veya daha fazlasını omzuna atabilir veya beline dolayabilir.
Mesele 155- İhram elbisesi necis olursa, farz ihtiyat gereği temizlemeli veya değiştirmelidir.
Mesele 156- Hades ve necaset tahareti (abdestli olmak ve gusül almak) ihram için şart değildir, buna göre cünüp veya hayız halinde ihrama girilebilir.
Elbette ihramdan önce gusül alınması tekit edilmiş müstehaptır ve söz konusu bu müstehap gusül, "İhram guslü" olarak adlandırılır. İhtiyata en uygunu ihram guslünün terk edilmemesidir.
-
- 2- İhramlıya Müstehap Olan Şeyler
- 3- İhramlıya Mekruh Olan Şeyler
- 4- İhramlıya Haram Olan Şeyler
-
- TAVAF VE TAVAF NAMAZI
- SAFA VE MERVE ARASINDA SA'Y YAPMAK
- TAKSİR
-
- ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HAC AMELLERİ
- İSTİFTAAT HAC VE UMRE HAKKINDA FIKHÎ SORULAR VE CEVAPLARI