Humus Hükümleri
- Mukaddeme
Mukaddeme
Mali farzlardan ve füruu dinden olan humus, dinin yayılması ve yoksulların ihtiyaçlarının giderilmesi doğrultusunda İslam hükümetinin iktisadının en önemli destek güvencesinden birisidir. Humusu verenin, ilahi bir görevi yerine getirmek niyetiyle vermesi, ilahi sevabın yanı sıra, malın ve ruhun maddi kirlilikten arınmasına da sebep olur. İslam şeriatına göre yükümlü, İslam’ın ve Müslümanların yararına kullanılmak üzere gelirinin beşte birini ödemesi gerekir.
Bu konuda ayet ve rivayetlerin bazıları şunlardır:
“Onların mallarından sadaka al; bununla onları (günahlardan) temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (onları yatıştırır). Allah işitendir, bilendir.” Tevbe, 103
Humus, Ehlibeyt (a.s) rivayetlerinde bu ayetin somut örneklerinde birisi sayılmıştır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “Benim sizin dirheminizi almakla sizi temizlemekten başka bir hedefim yok.” Başka bir rivayette ise şöyle buyurmuşlardır: “Humusun ödenmesi sizin diğer mallarınızın tertemiz olmasına sebep olur.”
Muhammed b. Zeyd Taberi şöyle diyor: İmam Rıza’nın (a.s) yaranlarından Fars bir tüccar imama mektup yazarak humus konusunda izin almak istedi. İmam cevaben şöyle yazdı: “Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla. Hakikaten Allah geniş ve kerimdir; iyi amelin kefili sevaptır ve kendini hayır iş işlemekten mahrum eden kimsenin kefili ise hüzündür. Allah’ın helal etmesi yolu dışında hiçbir mal helal değildir.” İmam Rıza (a.s) buyruğunun devamında humusun etki ve bereketleri konusunda şöyle buyuruyorlar:
1. Dinin güçlendirilmesi: “Humus biz Ehlibeyt’in (a.s) hakkı ve bizim mektep ve yolumuzun dayanağıdır.”
2. Yaranlara yardım: “Humus bizim yaranımıza ve ailemize yardım vesilesidir.”
3. Muhaliflerin karşısında haysiyetin korunması: “Muhaliflerin tehditleri karşısında kendimizin ve taraftarlarımızın haysiyetini humus vesilesiyle koruyoruz.”
4. İmam’ın duası kapsamına girme: “Humus mektebin korunmasında bize yardımdır.” Sonra şöyle buyurdular: “Elinizden geldiğince bizim duamızdan kendinizi mahrum etmeyin.”
5. Rızkın anahtarı: “Humus sizin rızık anahtarınızdır.”
6. Günahların kefareti ve kıyametin birikimi: “Malın humusunun ödenmesi günahlarınızın kefaret vesilesi ve kıyametin azığıdır.”
7. Vefanın alameti: “Hakiki Müslüman ilahi sözleşmeye vefa edendir ve diliyle olumlu cevap veren, ama kalbinde olumsuz cevap veren gerçekte Müslüman değildir.”
- Humusun Farz Olduğu Şeyler
Humusun Farz Olduğu Şeyler
Yedi şeyin humusu vardır:
1. Kazanç ve kâr
2. Haramla karışık mal
3. Maden
4. Define
5. Dalgıçlıkla elde edilen mücevherler
6. Savaş ganimeti
7. Zimmî kâfirin Müslüman’dan satın aldığı yer.[1]
- Kazanç ve Kâr
Kazanç ve Kâr
Mükellef ticaret, sanayi, tarım, maaş ve ücret almak, mülk kiralamak ve benzeri ekonomik faaliyetlerle kazanç elde ettiğinde, humus yılının sonuna kadar[1] kendi masraflarının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin masraflarının düşülmesinden sonra geride kalan kazancın humusunu ödemek zorundadır.
Yaşam ihtiyacı sayılmayacak şekilde normalin üstünde ve ihtiyaç fazlası tüketimi, humus verilmemesine sebep olmaz ve bunun humusunun ödenmesi gerekir.
Borç verme gibi gelirin bir kısmına geçici olarak ulaşılamıyorsa, humus yılı başlangıcının girmesiyle bunun humusu farz olur, ama ele geçirinceye kadar bunun humusunu erteleyebilir.
Gayri nakdi gelirin humusu, humus yılı sonunun değerine göre hesaplanır.
Bir kişinin para kazanmak için yaptığı harcamaların yanı sıra, yıllık harcamaların tümü normal ölçüde ve hayatının onuruna uygun olan meşru harcamalardır.
- Sermaye
- Haramla Karışmış Mal
Haramla Karışmış Mal
Soru 79: İnsanın malına haram karışırsa teklif nedir?
Cevap: Malında haram olduğuna yakini varsa, bunun miktarını bilmiyorsa ve sahibini de tanımıyorsa humusunun verilmesiyle helal olur ve bunu kullanabilir. Ama kendi malına haramın karıştığından şüphe ederse sorumluluğunda bir şey yoktur.
Soru 80: Bir önceki sorunun varsayımıyla kısaca haram miktarın beşte birden fazla olduğu bilinirse teklif nedir?
Cevap: İhtiyat gereği fazla miktarın humusunun çoğunun başkasına ati olduğuna yakîn edilirse hem humus ve hem de sadaka hesabıyla kullanılması için şer’i hâkime verilmesi gerekir.
Soru 81: Gelirimin bir kısmı – ki humusa tabidir - haram malla karışmışsa ve bunların hiçbirinin miktarını bilmiyorsam ve haram olanın sahibini de tanımıyorsam humus nasıl hesaplanır?
Cevap: Bir malı helal kılmak için öncelikle helal ve haramların toplamı üzerinden humus vermelisiniz. Mesela helal ve haramların toplamı 100 milyon ise, bunun helal olması ve harcayabilmeniz için 20 milyon humus vermeniz gerekir. Daha sonra gelirle ilgili humus ödemek için iki yoldan birini yapabilirsiniz:
A. Helal humus, yakîn ölçüsünce, kalan humustan - seksen milyon - yani on altı milyondan az ise, o zaman yakîn ölçüsünce humus ödeyiniz.
B. Yakîn ölçüsünce helal kalan, humusla - seksen milyon - eşitse veya fazlaysa, yani on altı milyondan az ise geride kalanın humusunu ödeyiniz.Haram Sermayeden Elde Edilen Malı Helalleştirmenin Yolu
Soru 82: Ana sermayesi haram olan ve yaşamını helal kılmak isteyen insanın görevi nedir?
Cevap: Haram malın sahipleri biliniyorsa onların rızasını alması gerekir; bunları bilmiyorsa veya onlara ulaşamıyorsa, ama haram malın miktarını biliyorsa, sahibi meçhul hükmündedir ve sahibi tarafından şer’i fakire[1] sadaka verilmeli ve bu doğrultuda müstehap ihtiyat gereği şer’i hâkimden izin alınmalıdır. Haram malın miktarını ve sahibini bilmiyorsa, haram sermaye ile ondan elde edilen kazanç toplamının humusunu vermelidir.
- Maden
Maden
Maden cinsinden bir şey çıkarılırsa, çıkarılan maddenin, çıkarma ve işleme giderleri düşüldükten sonraki değeri, on beş miskal[1] altının fiyatına eşit olursa humus verilmesi farzdır, değeri bu miktardan az ise, humus yoktur.
Madenin yer altında ya da üstünde, özel mülkiyette ya da belirli bir sahibi olmayan arazide olması fark etmez. İki veya daha fazla kişi bir maden çıkarırsa, masraflar düşüldükten sonra her kişinin nisaba ulaşan payının humusunu vermesi gerekir.
Hatırlatma: Yukarıdaki koşullarla birlikte madenin humusunun ödenmesi derhal yapılır ve yükümlünün farz olan humus yılıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Soru 83: Borsadan aldığım hisseler maden hisselerini içermektedir, bu hisseler maden olarak humusa tabi midir?
Cevap: Maden hisselerinin maden hükmünü taşıdığı sabit değildir, dolayısıyla maden unvanıyla mezkûr hisselerin humusu yoktur.
- Define
Define
Yükümlü, örfi olarak define denilen ve değeri yirmi dinar altına veya iki yüz dirhem gümüşe denk gelen bir şey bulursa, humus yılına bakılmaksızın derhal humusunu vermelidir. Elbette define bulmanın kuralları olduğu göz önüne alındığında, özel düzenlemelerin olduğu durumlarda buna uyulması gerekir. Definenin hangi mülkte bulunduğu önemli değildir, eğer özel bir hüküm yoksa bulan kimsenin malıdır ve humusunu ödemelidir. Ancak aşağıdaki gibi sahiplik yollarından biriyle – satın alma veya hibe – mülke sahip olunmuşsa bu durumda önceki sahibinin mülkü olduğu ihtimali verilirse sahibine verilmelidir ve onun mülkü değilse ondan öncekine ve onun da değilse maliki belli olmayıncaya kadar veya maliki olduğu ihtimali verilmeyene kadar araştırılmalıdır ve kimseye ait değilse bu durumda malik bulan kimsedir ve humusunu vermesi gerekir.
- Dalgıçlıkla Elde Edilen Cevherler
Dalgıçlıkla Elde Edilen Cevherler
Bir kimse denize dalar ve inci, mercan gibi değerli bir cevheri çıkarırsa, bu mücevherin değeri, çıkarma masrafları düşüldükten sonra on sekiz nohut altın veya daha fazla olursa humusunu vermelidir. Denizden çıkardığı şeyin tek veya birkaç türden, aynı anda veya birkaç kez birbirine yakın olması fark etmez ve farz ihtiyat gereği Nil, Fırat veya Karun gibi büyük ırmaklar da deniz hükmündedir. Mücevherlerin kendisi kıyaya vurursa ve insan bunları sudan veya denizin kenarında çıkarırsa humusu yoktur. Ama bir kimsenin bu iş mesleği ise gelir kaynağı ve meslek sayılır ki daha önce bunun hükmü geçti.
- Humusun İstisnaları
- Sigortanın Sigortalıya Ödediği Sigorta Miktarı
- Sigortadan Alınan Para
Sigortadan Alınan Para
Soru 216: Sigorta şirketlerinin sigortalıya tazminat olarak sözleşmeye istinaden ödediği paranın humusu var mıdır?
Cevap: Kasko sigortası, yangın sigortası, tarım ürünleri gibi sigorta şirketlerinin zararı telafi etmek için sigortalıya ödediği para, gelirden sayılır.
Soru 217: Kaza anında alınan tazminatın humusu var mıdır?
Cevap: Sigorta sözleşmesine taraf olmayan birine ödenirse humusu yoktur.
Soru 218: Yaklaşık beş yıldır kendime, çocuklarıma ve eşime hayat sigortası yaptırıyorum ve her ay sigortacının hesabına belirli bir miktar yatırıyorum ve bu tutar her yıl değişiyor. Örneğin otuz yıl sonra sigortacı her birimize bir miktar ödeyecek ve biz bu sözleşmede beş yıl süreyle sözleşmeden cayma ve fesih hakkımız olmayacak. Her ay sigortacının hesabına yatırdığımız bu para bizim için bir nevi birikim mi sayılır ve humusu var mıdır? Bunun hesaplanması nasıl olacaktır? Çocuklarım reşit olmadığı ve bu hesap onlara hediye olarak açıldığına göre hüküm nedir?
Cevap: Sigortaya ödenen tutarlar, eğer hayat sigortası (yatırım değil) içinse, gereksinimler arasındadır ve humusu yoktur ve keza eş ve çocuklara sigorta için ödenen paranın humusu yoktur. Fakat size ödenen para, alındığı yılın geliridir ve o yılın humus yılının başına kadar harcanmazsa humusu vardır. Ne var ki yatırım için ödenen tutarlar gelir kaynağından geliyorsa, yatırılan tutarın her humus yılının başında hesaplanıp humusunun ödenmesi gerekir.
- Tamamlayıcı Sigorta Parası
Tamamlayıcı Sigorta Parası
Soru 219: Bir kimse tedavi masrafını hastaneye ödüyor ve sigorta şirketi taahhüdüne göre masrafın %80’ini hastaya geri döndürüyor. Bu kimsenin humus yılı sona ermişse hastanenin ödediği miktarın humusu var mıdır?
Cevap: Tedavinin ödemesini yıl içindeki gelirle yaptıysa humusu vardır.
Soru 220: Sigorta idaresi tedavi gideri – ki hastaneye ödemiştim – unvanıyla bana borçludur ve çok geçmeden bu parayı bana ödeyecektir. Bu paraya humus düşer mi?
Cevap: Yılın gelirinden ödemişseniz ve aynı yılın humus yılında almışsanız yılsonuna kadar gereksinimler için harcamazsanız humusu farzdır. Ama humus yılı sonrası almışsanız hemen humusunu ödemelisiniz.
Hatırlatma: Tedavi ve benzeri şeyler için harcanan miktar gelirden ödenmişse ve sonra örneğin sigorta şirketi tekrar verecekse bu yeni bir gelir değil, aksine giderin azaltılmasıdır ve humus hükmüne tabidir. - İşsizlik Sigortası
İşsizlik Sigortası
Soru 221: İşten çıkarılma nedeniyle fabrikadan kovulduğumdan bu yana birkaç ay geçti ve işsizlik sigortamla geçiniyorum. Yılsonunda bu miktara ekleme yapılırsa bunun humusu var mıdır?
Cevap: İşveren ile sigorta şirketi arasındaki sözleşmeye istinaden ödenen işsizlik sigortası parası humusa tabi değildir. Ancak işçi ile sigorta şirketi arasındaki sözleşmeye dayanıyorsa veya işçi, sözleşmede işsizlik sigortası priminin işveren tarafından ödeneceğini şart koşuyorsa humusa tabidir.
Soru 222: Tedavi süreci boyunca giderlerin humusu var mıdır? (Doktorun tedavi için verdiği dinlenme süresinden dolayı giderler ve örneğin bir veya iki ay boyunca sigortanın bir iki aya kadar ödediği örneğin on bin lira) Sigorta idaresi bu ayın parasını verdi ve sonraki ay benim humus yılımdır. Bunun humusunu vermem gerekir mi?
Cevap: Ödenen para, bu fonların alıcısı ile sigorta arasındaki sözleşmeye dayanıyorsa veya sigorta primini işveren ödüyorsa, işverenin ödemesi, alıcı ile kendisi (işveren) arasındaki şartlara göre olursa bu durumda gelir hükmüne sahiptir ve aksi durumda hediye hükmünde olacaktır ve humusunun verilmesi farz değildir.
-
- Ölen Kişinin Hayatta Kalanlarının Hakları
Ölen Kişinin Hayatta Kalanlarının Hakları
Soru 223: Babamın vefatından sonra emekli maaşı anneme ve kız kardeşime bağlanacak. Onlara ödenecek miktarın humusu var mıdır?
Cevap: Sigortalının vefatından sonra hayatta kalanlara ödenen aylık, humusa tabi değildir.
Humusun Hesaplanması ve Ödenmesi
Hatırlatma 1: Humusun hesaplanmasının bizzat kendisi farz değil, mükaddemi(öncül) farzdan sayılır Elbette bu tür farzın etkileri gelecek konularda kendini gösterecektir.
Hatırlatma 2: İnsan humus meselelerine aşina olması durumunda kendisi humusunu hesaplayabilir ve humusunu verilmesi gereken yere ödeyebilir.
Humus Yılı
Hatta az da olsa geliri olan kimsenin humus yılının olması ve yıllık gelirini hesaplayarak yılsonuna kadar gelirinden bir şey kalmışsa humusunu vermesi farzdır.
Soru 224: Anne ve babasıyla yaşayan bekâr gençlerin humus yılını belirlemeleri farz mıdır?
Cevap: Geliri olan her yükümlünün – bekâr dahi olsa – humus yılı başında gelirini hesap etmesi farzdır.
Soru 225: Ben ev hanımıyım. Eşimin kendi mallarını hesaplayacağı bir humus yılı vardır ve ben de bazen gelir elde ediyorum. Ben kendim humusumu ödemek için humus yılı belirleyip humus yılımın başını humusunu vermediğim ilk kârın elime gelmesi olarak kararlaştırabilir ve yılsonunda gereksinimin düşülmesinden sonra geride kalanın humusunu verebilir miyim? Yıl boyunca ziyaret, hediye ve benzeri şeyler için harcadığım şeylerin humusu var mıdır?
Cevap: Yılın ilk gelirinin alınacağı zamanı humus yılınızın başı olarak belirlemeniz ve bir yıl sonra – aynı tarihte – gelirden sorunuzda geçen gereksinimler için harcanmayan miktarın humusunu vermeniz farzdır.
Soru 226: Yılsonuna kadar gelirinden bir şey kalmadığına, hatta yıl boyunca gelirinin tamamının yaşam giderleri için harcandığına emin olan kimsenin kendisi için humus yılı belirlemesi farz mıdır?
Cevap: Humus yılı hesaplaması ve yıllık gelirin hesaplanması bağımsız bir zorunluluk olmayıp humus miktarını bilmenin bir yoludur. Dolayısıyla gelirinin tamamını gereksinim için harcayan kimse için humus ödemesi gerekli değildir.
Soru 227: Humusun gereksinimler için harcanan miktardan artanına düştüğü dikkate alınarak yükümlü humus yılı sonuna kadar gelirinin gereksinimler için harcanmadığına emin olursa bunun humusunu humus yılı sona ermeden erkenden ödemesi farz mıdır?
Cevap: Humusun yılsonundan önce ödenmesi farz değildir.
Humus Yılını Belirleme Şekli
Soru 228: Humus yılını belirleme şekli nasıldır?
Cevap: Humus yılının belirlenmesi gelişi güzel değildir, aksine gelirin elde edilmesi esasınca farklıdır. Esnaf ve taksi şoförleri gibi gelirleri kademeli - örneğin günlük _ olanların işlerine başlama zamanı humus yılının başlangıcıdır. Düzenli aralıklarla – aylık gibi - gelir elde edenler için ilk gelirin elde edildiği zaman humus yılının başlangıcıdır. Çiftçi ve bahçeyle uğraşanlar için humus yılının başlangıcı, mahsullerinin kârı olduğu ve maddi değer kazandığı zamandır.
Soru 229: Yenilerde devlet kurumlarından birinde çalışmaya başladım. 2004 yılının 10’cu ayının 22’sinde eğitim amaçlı beş aylık bir kursa katıldım. Beş ay boyunca eğitim ücreti alıyordum. Mayıs ayında tam maaş aldım. Şimdi sorum şudur: Benim humus yılım hangi tarihten başlıyor? Tam maaş aldığım zamandan itibaren mi yoksa eğitim kursu ücreti aldığım zamandan itibaren mi?
Cevap: Eğitim kursunun maaşı size maaş olarak verilmişse bu dönemde aldığınız ilk maaş zamanı sizin ilk humus yılınızdır, ama yardım ve hediye olarak verilmişse humusu yoktur ve ilk humus yılınız resmi olarak aldığınız ilk maaş günüdür.
Soru 230: Çalışma ücretimi çek olarak ödediler. Humus yılı olarak ilk çeki aldığım tarihi mi dikkate almalıyım yoksa çekin nakde dönüştürüldüğü tarihi mi dikkate almalıyım?
Cevap: Nakde dönüştürülen tarihi humus yılı olarak dikkate almalısınız.
Soru 231: Şimdiye kadar humus yılını belirlemedim. Görevim nedir? Humus yılımı ilk maaşımın alınması olarak mı belirlemeliyim?
Cevap: İlk fırsatta taklit merciinizin yanında gerçek humus yılı esasına göre – zamanını biliyorsanız - mallarınızın humusunu hesap ettirip ödemeniz gerekir. Humus yılı zamanınızı bilmiyorsanız taklit merciinizle anlaşmaya varacağınız zaman, sizin humus yılınızın başı olacaktır ve her yıl o tarihte humusunuzu hesap etmelisiniz.
Soru 232: Humus yılı şemsi takvime göre mi yoksa kameri takvime göre mi hesaplan edilmelidir?
Cevap: Humus yılını kameri veya şemsi yılına göre kararlaştırabilirsiniz ve yükümlü bunun seçilmesinde özgürdür.
Soru 233: Humus yılı hesabımı miladi yılından şemsi yılına çevirebilir miyim? Nasıl yapabilirim?
Cevap: Miladi yılının günleriyle şemsi yılının günleri aynıdır, dolayısıyla miladi yılı esasına göre miladi humus yılı şemsi humus yılının aynısıdır. Yani örneğin humus yılınız miladi yılının Nisan ayı başıysa, her yılın Nisan ayının başı şemsi yılının ilk ayının on ikisi olacaktır ve siz şemsi yılın ilk ayının on ikisini kendiniz için humus yılı belirleyebilir ve humusunuzu hesap edebilirsiniz.
Humus Yılının Öne Alınması ve Ertelenmesi
Soru 234: Humus yılının öne alınması caiz midir? Yani her humus yılını bir veya iki ay öncesi hesaplayabilir miyiz?
Cevap: Humus yılının başını daha çabuk hesap ederek bu tarihi yeni humus yılının başı olarak belirlemeniz ve humus yılını öne çıkarmanızın bir sakıncası yoktur.
Soru 235: Bu sene humus yılını iki ay geç hesap etmem caiz midir?
Cevap: Humusun hesap edilmesinin ertelenmesi caizdir. Humus yılınızın başını değiştirmek ve sonra bu tarihi fiili humus yılı başı olarak kararlaştırmak istiyorsanız önce mevcut humus yılı başını humus yılı olarak hesaplayınız ve ondan sonra dikkate aldığınız tarihte humusunuzu tekrar hesaplayınız ki bu durumda sizin humus yılı başınız, yeni tarihe dönüşecektir.
Yeni Humus Yılının Başı
Humus yılının bitimi ile yeni yılda ilk gelirin elde edilmesi arasında zaman farkı varsa, yeni Humus yılının başlangıç noktası ilk gelirin alındığı tarihten itibaren belirlenebilir.
Humus Yılı Olmayan Kimse
Soru 236: Bir insan ilk defa malının humusunu hesaplamak isterse, hangi parayla satın aldığını bilmediği yaşam ihtiyaçlarının hükmü nedir? Eğer bunları yıllarca biriktirdiği parayla aldığını biliyorsa hükmü nedir?
Cevap: Üzerinden humus yılı geçmiş biriktirilen gelirle satın aldığını biliyorsa, satın alma bedelinin humusunu enflasyonuyla birlikte ödemelidir. Eğer bilmiyorsa – her yılın humus yılı başında hesaplamadığı ve humus yılının gelir üzerinden geçtiği dikkate alınarak – anlaşma (musalehe) yapılmalıdır.
Karı Kocanın Ortak Mali Yılının Belirlemesi
Soru 237: Ev masraflarının giderlerinde maaşlarını ortak kullanan karı kocanın ortak humus yılı olabilir mi?
Cevap: Her ikisinin humus yılı başı aynı ise sakıncası yoktur, ama ikisinin humus yılı başı farklı ise humus yılını öne alarak bir zamanda hesap edebilirler. Humus yılının öne alınma şekli önceki meselede açıklanmıştır.
Ölü Mallarının Humus Hesabı
Soru 238: Bir kimse humus yılı esnasında ölürse küçük çocuklarının varlığı dikkate alındığında yıl içinde kârının humusunun hesaplanması farz mıdır?
Cevap: Yükümlü, humus yılı başından önce ölürse humusunun hesaplanması öldüğü zamana kadar olmalı ve gelir fazlalığının humusu verilmelidir ve küçük çocuklarının olması humusun verilmeme sebebi değildir.
Soru 239: Yıl içinde ölen fert konusunda humus yılının sona erdiği ve öldüğü yılda zorunlu gereksinime harcanmayan gelirinin humusunun verilmesi gerektiği söylenmiştir. Burada soru şudur: Ölen kişinin kefen ve defnedilme masraflarının, asıl malın bir kısmından zorunlu harcamalar olarak düşülüp bunu gereksinim hesap ederek geriye kalan malın humusunu verebilir miyiz? Özellikle ölünün kefen ve defin giderlerinin veya kefen ve defin öncesi giderlerinin ölünün geride bıraktığı mallarının tamamını kapsaması durumunda malının tamamının humus hesaplanmalı mıdır?
Cevap: Cenazenin kefen ve defni onun geride bıraktığı maldan harcanırsa harcanan miktarın humusunun verilmesi farz değildir ve geride kalan malların kefen ve define yetip yetmemesi arasında fark yoktur.
Baliğ Olmayanların Humusu
Soru 240: Çocukların malları humusa tabi midir? Tabi olması durumunda onların humusunu kim vermelidir?
Cevap: Çocuklar da diğer fertler gibi gelir elde eder ve yıl içinde elde edilen gelir gereksinim için harcanmazsa humusa tabidir. Çocukların şer’i velisi onların humusunu verebilir ve vermezlerse buluğdan sonra çocuğun humusunu vermesi farzdır.
Buluğ Öncesi Hediyelerin Kârı
Soru 241: Ben on yaşında bir kızım. 2009 yılının Nisan ayında teklif yaşına girdim. Çocukluğumdan şimdiye kadar aldığım bayramlıkları veya başkalarının verdiği hediyeleri ebeveynim uzun vadeli olarak bankaya yatırdı ve bu paraya bir miktar kâr geliyor. Bu yılın Nisan ayında teklif yaşımın üzerinden bir yıl geçiyor. Benim humusumu nasıl hesap etmem gerekiyor?
Cevap: Hediyenin humusu yoktur, ama bunun kârı yıl içinde gereksinim için harcanmamışsa humusa tabidir ve humusunun verilmesi gerekir. Keza buluğdan sonra elde edilen kârlar da humus yılı başına kadar gereksinim için harcanmazsa bunun da humusu farzdır (Elbette enflasyonun üzerinde olan miktar kâr sayılır).
Delinin Humusu
Soru 242: Delinin mallarına humus düşer mi?
Cevap: Deli kimsenin geliri varsa yıl içinde onun gereksinimleri için harcanmazsa humusa tabir ve onun şer’i velisi humusunu ödeyebilir ve ödemezse deliye bilincine ulaşmasından sonra humusunu vermesi farzdır ve bilinç ve şuuru yerine gelmemesi durumunda onun vefatı zamanında ondan kalan malla humusu verilmelidir.
Soru 243: Alzheimer – tam bir unutkanlık – olan kimsenin malları humusa tabi midir?
Cevap: Alzheimer hastası bir deli gibi ayırt etme ve belirleyebilme yeteneğinden tamamen yoksun olacak bir seviyede ise bunun hükmü önceden hatırlatıldı.
Soru 244: Bir kimse sağlıklı bir haldeyken çocuğuna humus olarak ödemesi için para veriyor. Çocuğu bu parayı vereceği zaman babasının şuurunu kaybettiğini öğreniyor. Bu para humus olarak kabul edilebilir mi?
Cevap: Evet, kabul edilebilir.
Birden Fazla İşin Humusunun Hesaplanması
Hatırlatma: Birkaç iş kolu olan, örneğin kira alan, aynı zamanda alıp satan ve çiftçilik yapan kimsenin, her iş alanında sermayesi, geliri, giderleri ayrı hesabı varsa, humus yılının sonunda, o alanın kazancı hesaplanmalı ve humusu verilmelidir. O alanda zarar ederse bu kayıp başka alanda telafi edilemez. Çeşitli iş alanlarının gelir giderlerinin hesap edildiği sandık bir olursa hepsini yılsonunda hesaplamalı ve fazlalığı olursa humusunu vermelidir.
Soru 245: Birkaç işten birkaç geliri olan birisiyim. Her işim için ayrı humus yılı belirleyebilir miyim? Belirleyebilirsem bir işin humusunu, henüz humus yılı gelmemiş başka bir işin gelirinden ödemem caiz midir?
Cevap: Her kâr ve zarar hesaplaması ayrı ise her bir işiniz için özel humus yılı belirlemeniz durumunda bir işin zarar ve ziyanını başka bir işin gelirinden karşılamak caiz değildir ve humusun aynı işin gelirinden olması gerekir. Yani bir işin humusunun başka bir işin gelirinden ödenmesi, dörtte bir oranında ödenmedikçe, yeterli değildir.
Sonraki Yılın Gelirinin Humusunun Verilmesi
Soru 246: Bir kimsenin mülkü vardır (ev veya arsa) ve bu humusa tabidir. Bunun humusunu yılın gelirinden verebilir mi, yoksa önce gelirin humusunu verip sonra humusu verilmiş kârdan mülkün humusunu mu vermelidir?
Cevap: Bunun humusunu sonraki yılın gelirinden vermek isterse humus için ödediği miktarın da humusunu vermesi farzdır.
Soru 247: Önceki yıl borçlu olduğum humus miktarını bu yılın gelirinden verebilir miyim?
Cevap: Genel olarak her yılın gelirinin humusu aynı yılda ödenir. Ama her hangi bir sebepten dolayı önceki yılın humusunu sonraki yılın gelirinden ödemek isterseniz humus yılının sonunda, bir önceki yılın humusu için ödediğiniz tutarın humusunu da ödemeniz veya önce yeni gelirin humusunu ödemeniz, ardından verilen humus geliri ile bir önceki yılın humusunu ödemeniz gerekir.
Humusu Verilmiş Malla Humusu Verilmemiş Malın Değiştirilmesi
Soru 248: Henüz humus yılı gelmemiş para, humusu verilmiş parayla değiştirilebilir mi?
Cevap: Değiştirmeye gerek yoktur. Humus yılı başında mevcut miktar, her ne kadar humusu verilmiş miktar harcanmış ve gelir baki kalmış olsa da, humusu verilen miktardan çok olmazsa humusu yoktur.
Şekkin Kısımları
1. Bazen şek geçmiş hesaplamanın doğruluğunun bizzat kendindedir ki bu durumda hesaplamanın doğru olduğuna hükmedilir.
2. Bazen humusa tabi bir malın hali hazırda humusunun verilip verilmediğinde şüphe edilir ki bu malın humusu farzdır.
3. Bazen gelir kârı gibi humusa tabi olan malla hediye gibi humusa tabi olmayan mal arasında şek edilir ki bu durumda humusun farz olmadığına hükmedilir.
4. Bazen gelirin bu yıla mı yoksa geçmiş yıla mı ait olduğunda şek edilir ki bu da iki kısımdır:
Birincisi: Humus yılı başı gelmemişken humusu olan gelir bu yılın mı yoksa humusunu hesap ettiği geçen yılın mı olduğu bilinmemektedir ki ihtiyat gereği şer’i hâkimle anlaşma yapması gerekir.
İkincisi: Humus yılı başı gelmemişken humusa tabi olmayan gelir bu yılın gelir veya humusunu vermediği geçen yılın geliri olduğu bilinmemektedir ki bu durumda yeni yılın gelirinden sayılır.Humusun Ödenip Ödenmediğinde Şek Edilmesi
Soru 249: Bir şeyin humusunun verilip verilmediğinde şüphe edersek, ama ödediğimiz ihtimalini verirsek vazifemiz ne olacaktır?
Cevap: Humusunu vermelisiniz.
Bir Malın Humusa Tabi Olup Olmamasında Şek Etmek
Soru 250: Elimizdeki paranın humusa tabi olup olmadığı konusunda şek edersek teklif nedir?
Cevap: Bizzat humusunun olup olmadığında şek ediliyorsa, örneğin paranın hediye olup olmadığını bilmiyorsanız humus farz değildir. Ama miktarı ve hesaplamayı bilmiyorsanız araştırıp hesaplayarak şekkinizi gidermelisiniz.
Soru 251: Bir kimse kitabın arasında para bulsa ve bu paranın humusunun çabucak verilmesi gerektiği bu yılın gelirinden mi veya yılsonuna kadar gereksinim için harcanma süresinin olduğu yeni yılın gelirinden mi olduğunda şek ederse bunun hükmü nedir?
Cevap: Yeni yılın gelirinden sayılır.
Gereksinim Alımı Zamanında Şek Edilmesi
Humus yılı olan ve geliriyle bir mesken veya gereksinim sayılan bir şey satın alan, ancak bunu yıl içinde elde edilen gelirden mi, yoksa yılsonundan sonra ve humus vermeden önce mi aldığını bilmeyen kimsenin humus ödemeye nispetle sorumluluğu yoktur.
Soru 252: Maalesef birkaç yıl humusumu hesap etme başarısı olmadı ve bu sürede hangisini yıl içi geliriyle ve hangisini geçen yılın geliriyle alındığını bilmediğim yaşam gereksinim araçlarını aldım. Lütfen bu konuda bana yol gösteriniz.
Cevap: Yıl hesabınız yoksa ve ihtiyaç alınımında harcadığınız paranın humus yılının geçip geçmediğini bilmiyorsanız bunların alındığı para konusunda farz ihtiyat gereği bizim temsilciliklerimizden birisiyle anlaşmanız gerekir.
Humus Ödemeye Güç Yetirememe
Sırfen humus ödemeye güç yetirememe veya humus ödemenin zorluğu, humus verme yükümlülüğünün kalkmasına sebep olmaz. Her halükarda yükümlüye faz olan humus verilmelidir ve güç yetirememe durumunda aşamalı olarak ve mali gücünüze göre ilk fırsatta vermelisiniz.
Soru 253: Kendilerine humus vermeleri farz olan, ama şimdiye kadar vermeyen ve hali hazırda da verme gücü olmayan veya humus vermeleri çok zor olan kimseler için hüküm nedir?
Cevap: Farz olan humusun her halükarda verilmesi gerekir. Güç yetirememe durumunda güç nispetinde – aşamalı olsa dahi – ödenmesi gerekir.
Soru 254: Yurt dışında yaşayan ve malının humusunu vermeyen, humusu olmayan bir mülkle ev satın alan ve hâlihazırda humus ödeyecek parası olmayan, ama her yıl humus unvanıyla borçlu olduğu miktarın fazlasını ödeyen kimsenin yaptığı bu iş doğru mudur?
Cevap: Sorunun varsayımıyla yükümlü olduğu humusu hesap etmeli ve bu miktardan fazlasını ödeyemiyorsa temsilciliklerimizin birisine başvurarak aşamalı olarak ödemelidir.
Soru 255: Bir kimse birkaç yıldır yıllık gelirinin humusunu vermiyor ve hali hazırda ne kadar borçlu olduğunu bilmiyor. Bu kimse şimdi kendini humus yükümlülüğünden nasıl kurtarabilir?
Cevap: Humus alınan ofislerimize veya temsilciliklerimizden birisine giderek hesap etmeli ve anlaşmaya varmalıdır.
Humus Ödenmesinde Erteleme ve Taksitlendirme
Soru 256: Humus hemen ödenmesi gereken bir farz mıdır?
Cevap: Humus yılı başından birkaç günden fazla geçmemeli ve ertelenmemelidir.
Soru 257: Ben humusumu hesap ettim, ama ödemem zordur. Taksitle ödeyebilir miyim?
Cevap: Humusun hepsini bir arada ödeme gücünüz yoksa ne zaman ve ne kadar ödeyebiliyorsanız o kadar ödeyin. Ödeme aralığının normal aylık taksitler gibi olmadığını, aksine ödeme gücünüz ve kabiliyetinize bağlı olduğunu unutmayın.
Soru 258: Humusu ödemeyi gelecek yıla ertelemenin hükmü nedir?
Cevap: Humus ödeme gücünüzün olması durumunda ihmal edilemez ve hemen ödemelisiniz. Ödeme gücünüz yoksa ne zaman ve ne kadar ödeyebiliyorsanız o kadar ödemelisiniz.
Soru 259: Ben her ay aylık alıyorum. Bu parayı humus ödemeden bankadaki yatırım hesabına yatırıp, hesaptaki parayı kullanmak istediğimde anapara ve kârının humusunu aynı anda ödeyebilir miyim?
Cevap: Humus ödemesinin ertelenmesi caiz değildir ve humus yılı başında gelir hesaplanıp humusu verilmelidir.
Soru 260: Gecikmeli olarak ödenen humusa ceza uygulanır mı?
Cevap: Hayır, ama paranın değer kaybetmesi durumunda humus ödeyen kimse enflasyonu da hesap etmekle yükümlüdür.
Soru 261: Mal varlığım ve sermayem artıncaya kadar birkaç yıl yıllık gelirimi hesap etmezsem, sonra humus ödersem bunun bir sakıncası var mıdır?
Cevap: Humusun hesaplanmaması ve ödenmesinin ertelenmesi caiz değildir ve ertelenmesi durumunda para değer kaybı da telefi edilmelidir.
Soru 262: Depoda soyulmamış pirinç varsa ve humus yılı geçmişse, sadece depodan tüketim için çıkarılan miktar üzerinden humus ödenebilir mi?
Cevap: Tamamının humusunun ödenmesi farzdır.
Soru 263: Bir kimse – kendi taklit mercii dışında – başka bir merciinin vekâletini üstlenen bir kimseden humusun ödenmesinin ertelenmesi için izin alabilir mi?
Cevap: Genel olarak öncelikle humus kapsamında ve ödenmesinin farz olmasından sonra – ödeme gücünüzün olması durumunda – ilk fırsatta ödemelisiniz. İkincisi her yükümlü kendi humusu konusunda kendi taklit merciinden izin almalıdır.
Soru 264: Yedi yıl önce bana bir miktar humus farz oldu ve bunun bir kısmını ödedim ve yükümlüğümde olan diğer kısmını o günden bu güne kadar ödeyemedim. Bu konuda benim vazifem nedir?
Cevap: Bu sürede gerçekten – her ne kadar bir miktarını – ödeme gücünüz olmadı ise ilk fırsatta gücünüz oranında ödeyiniz, ama – her hangi bir sebepten dolayı – gücünüzün olmasına rağmen ödememişseniz değer düşüş miktarını hesap ederek ödemeniz gerekir.
Soru 265: İki bin yıllarında humus yılımın belirlenmesi için temsilciliklerinizden birisine müracaat ettim ve borcumun bir miktarını ödedim ve kalan kısmını ise şimdiye kadar ödemedim ve bu sene temettü haccına gideceğim. O günden kalan miktarı mı ödemeliyim yoksa bugünün değerinde mi ödemeliyim? Vazifem nedir?
Cevap: Güncel değere göre ödeyiniz.
Soru 266: Bir miktarıyla halı almak ve bir miktarıyla da evin taksitleri için bir kenara para ayırmıştım.Humus yılım geçti bu paranın humusunu hesap etmem gerekir mi?
Cevap: Humusu, o yılın ayında yapılan harcamalar gibi, geleneksel olarak harcanması kabul edilen bir miktara kadar geciktirmekte sakınca yoktur. Örneğin bugün humus yılı gelmiş olup, yaşam ihtiyaçları için bir şeyler hazırlaması veya borcunu ödemesi gereken kimsenin humusunu vermeden önce gereksinim aracını alması veya borcunu ödemesi caizdir.
Humusun Bekletilmesi
Soru 267: Humus yılı geldikten sonra humusun kârdan istisna edilmesi ve temsilciyle görüşülene kadar kısa bir süre (mesela iki hafta) humus bekletilebilir mi?
Cevap: Taklit merciine veya onun vekiline ulaşılma imkânı varsa humus değerinin bir kenara bırakılması, humusun verilmesinde geciktirme izninin varlığını göstermez ve mümkün olan ilk fırsatta ödenmesi gerekir.
Soru 268: Humus yılımın başında humusumu bir kenara bıraktım, ama daha sonra yerine koymak şartıyla bir kısmını harcadım. Bu durumda benim görevim nedir?
Cevap: Genel olarak humusun verilme yükümlülüğü bir kenara bırakılmakla ortadan kalkmaz ve humus yılı başında taklit merciine veya onun temsilcisine ödemeniz gerekir.
Soru 269: Geçen yıl Kum şehrinde Yüce Rehberlik Makamının ofisine vermek için bir miktar para ayırmıştım, ama ilçede ev muamelesi için emlakçıya ön ödeme yaptım. Şimdi bu para humusu verilmemiş parayla aynı mıdır ve bu nitelikteki muamelenin sizin izninize ihtiyacı var mıdır?
Cevap: Adı geçen muamelenin sakıncası yoktur, ama ilk fırsatta mezkûr miktarı değer düşüşüyle birlikte hesaplayıp ödemelisiniz.
Her Gelirin Humusunun Ayrı Ödenmesi
Soru 270: Humus yılı belirlemeye ihtiyaç olmaması için her gelirin humusunu ayrı ödemek istiyorum. Bu iş doğru mudur ve humus için yeterli olur mu?
Cevap: Sakıncası yoktur.
Soru 271: Humus yılına yakın bir zamanda şiddetle ihtiyaç duyduğum dikkate değer ölçüde bir miktar gelir elime geçti. Bu yılın geliri için ayrı bir yıl belirliyebilir miyim?
Cevap: Humus yılı başında mezkûr miktarın humusu ödenmelidir. Elbette humus yılı başından beş güne kadar gereksinim için harcarsanız mezkûr miktara humus düşmez. Keza muhtemel hadiseler için yapılan bir miktar birikimin humusunun verilmesiyle geride kalan miktar yeterli olmayacaksa ve şahsın kaygısını gidermeyecekse bu miktarın humusu yoktur.
- Humusun Kullanıldığı Yerler ve Humus Hakkı Olan Kimseler
Humusun Kullanıldığı Yerler ve Humus Hakkı Olan Kimseler
Humus iki kısımdan oluşur: Bir kısmı İmam’ın (a.s) payı ve ikinci kısmı seyitlerin payı. Elbette her birinin kullanımı ileride gelecektir, ama genel olarak humusun taklit merciinin ofisine veya onun vekiline verilmesi gerekir.
Humusun Veliyi Emri
Humus – vasıtayla olsa da – veliyi emre verilmeli ve onun tarafından mühürlenmiş makbuz alınmalıdır. Bu konuda İmam’ın (a.s)payı ile seyitlerin payı arasında fark yoktur. Genel olarak humusun kullanılması – seyitler ve İmam (a.s) payı – humusun veliyi emrinin izniyle olmalıdır.
Humusun Veliyi Emrin Dışında Birine Ödenmesi
Soru 272: Merhum İmam Humeyni’nin, sizin ve diğer fakihlerin muhterem görüşleri esasınca humus Veliyi Emri Müslim’in ile ilgilidir. Veliyi emrin dışındakine verilmesinin hükmü nedir?
Cevap: Taklit mercilerin her birinin mukallitleri İmam’ın (a.s) ve seyitlerin payının ödenmesinde kendi taklit mercilerinin fetvasına dayanmalı ve yükümlülüklerini yerine getirmelidirler.
Hayatta Olan Merciinden İznin Yenilenmesi
Soru 273: Bir kimsenin önceki taklit merciinden humus alma izni varsa, Ayetullah Uzma Hamanei’den de izin alması gerekir mi?
Cevap: Evet, gereklidir.
İmam’ın (a.s) Sehmi/Payı
Soru 274: Bir kimsenin taklit ettiği müçtehitten hayır bir iş için örneğin ilim havzası veya yetimler için İmam’ın (a.s) sehmini kullanması doğrultusunda izin alması zorunlu mudur? Veya her müçtehidin izni yeterli olur mu? Veya asıl itibariyle müçtehidin izni zorunlu mudur?
Cevap: Genel olarak humusun kullanılması – İmam’ın (a.s) ve seyitlerin sehmi – humusun veliyi emrinin elindedir ve her türlü kullanımda onun izninin olması gerekir.
Soru 275: Yükümlü, humusun tamamını veya bir kısmını fakirlere – seyit veya gayri seyit – verebilir mi?
Cevap: Taklit merciinin izni olmaksızın caiz değildir.
Soru 276: Şer’i haklar (humus, reddi mezalim, zekât) hükümet işlerinden midir? Humus vermekle yükümlü kimse kendisi seyit hakkı, reddi mezalim ve zekâtını, hak sahibi kimselere verebilir mi?
Cevap: Zekâtını mütedeyyin ve iffet sahibi fakirlere vermesi caizdir. Reddi mezalimde müstehap ihtiyat gereği şer’i hâkimin izni gerekir. Humusta ise bizim ofislerimizden veya vekillerimizden birisine vermelidir veya izin almalıdır.
Soru 277: Bazı kimseler kendi kendilerine fakir seyitlerin su ve elektrik faturasını verme girişiminde bulunuyor. Bunun humustan hesap edilmesi caiz midir?
Cevap: Ofis veya vekilimizin izniyle olması gerekir ve önceki konuya nispetle – miktarın dikkate alınmasıyla – humus bölümüne konu edilmelidir.
Soru 278: Humus devlet okullarına verilebilir mi?
Cevap: Bu işler için hayır sahipleri ve mümin kimselerin yardımlarından yararlanılmalıdır.
Soru 279: İmam’ın (a.s) payından dini kitapların alınıp dağıtılması doğrultusunda kullanılabilir mi?
Cevap: Genel olarak humusun kullanılması humusun veliyi emrinin izniyle olması gerekir.
Soru 280: İmam’ın (a.s) payından bir miktar benim sorumluluğumda olup onu size vermek zorundayım. Diğer taraftan yardıma ihtiyacı olan bir cami var. Bu meblağı o caminin imamına, caminin inşası ve tamamlanması için vermeme izin verir misiniz?
Cevap: Bu tür işler için müminlerin yardımlarından yararlanınız.
Soru 281: Babamızın hayattayken mallarının humusunu tam olarak ödemediği ihtimalinin göz önüne alındığında onun arsalarının bir bölümünü hastane yapımı için bağışladık. Bu arsayı onun mallarının humusu olarak hesap edebilir miyiz?
Cevap: Humus olarak hesap edilmez.
Seyitlerin Payı
Soru 282: Ben tanıdığım seyitlerden birinin seyit payından bir miktarını almak için sizin vekilinizden izin aldım. Bunun koşulları konusunda yol göstermenizi rica ediyorum.
Cevap: 1. Sizin farz olarak nafakasını üstlendiğiniz birisi olmamalı. 2. Şer’i açıdan fakir seyit olmalıdır, yani yıllık geliri giderleri için yeterli olmamalıdır. Fakir olmadığı anlaşılırsa yeter değildir ve tekrar fakir bir seyide verilmelidir. 3. Seyit payı miktarı, fakir seyide verilmelidir ve miktarın, kendisine verme kastınız olan bir fakirin izni dışında, eşyaya dönüştürülmesi caiz değildir. 4. Humus verilen fakir seyidin On İki İmam Şia’sı olması gerekir.
Soru 283: Çalışan ve geliri olan seyitler humusa müstahak mıdır?
Cevap: Bu durumda yeterli ve konumuna uygun geliri olmazsa ve fakir sayılırsa humusa müstahaktır.
Hatırlatma: Kefaret, reddi mezalim ve sadakaların – nezir, vasiyet ve benzeri müstehap ve farz olan – fakir seyide verilmesi caizdir.
Soru 284: Seyit payının seyitlerin evlendirilmesi gibi hayır işlerde kullanılması caiz midir?
Cevap: Seyide verilmesi için izniniz olan miktar, onun adına kullanmayı düşündüğünüz seyidin size vekâlet vermesi durumunda, nakit olarak fakir seyide verilmelidir.
Soru 285: Humus, veliyi emrin izni alındıktan sonra seyit payı, evlenmiş ve çocukları olan, ama kocası fakir ve seyit olmayan seyit kadına verilmesi caiz midir? Ve fakir seyit kadın bunu çocukları ve kocası için kullanabilir mi?
Cevap: Seyit kadın fakir ise veliyi emrin veya onun vekilinin izninin alınmasıyla seyit payının ona verilmesi caizdir ve o hatırlatılan yerlerde kullanabilir.
Soru 286: Kocası ölen ve babası ailesinin masraflarını karşılamada vurdumduymazlık yapan seyit bir kadın var, ne var ki bu kadının babasını mahallenin ahalisi zengin, ama ailesi konusunda cimri biri olarak bilmektedir. Seyit sehminden farz nafaka miktarınca bu kadına verilmesi caiz midir? Babanın “Bana sadece giyim ve yiyeceklerin giderleri farzdır, ama kadınların özel eşyaları ve çocukların günlük parası gibi diğer giderler bana farz değildir” dediğinin varsayımıyla seyit sehminden ihtiyacın giderilmesi miktarınca onlara verilebilir mi?
Cevap: Her halükarda fakir ise ona seyit sehminden verilmesi veliyi emrin veya onun vekilinin izniyle caizdir ve o da yaşamın normal giderlerinin harcanması için kullanabilir.
Humusun Fakir Anne, Baba ve Çocuğa Ödenmesi
Yükümlü, humusunun bir miktarını kendisinin bakmakla yükümlü olduğu fertlere – ebeveyn, dedeler, çocuk veya torun – veremez.
Soru 287: 25 yaşındayım ve çalışan bir gencim. Şimdiye kadar evlenmedim ve anne ve babamla yaşıyorum. Babam yaşlı, güçsüz ve geliri olmayan birisidir. Dört yıldır yaşam giderlerinin tamamını ben karşılıyorum. Yıllık kazancımın humusunu ödeyemeyeceğimi ve geçim masraflarımı karşılayamayacağımı, geçmiş yılların humusundan on dokuz bin lira borcum olduğunu ve bunu daha sonra ödemek için not aldığımı göz önünde bulundurarak yıllık gelirimin humusunu anne ve babama verip veremeyeceğim konusunda açıklama yapmanızı rica ediyorum.
Cevap: Sizin nafakasını temin etmeniz farz olan anne ve babanıza humus vermeniz caiz değildir. Humus yılı boyunca mali gücünüzle onların giderlerini temin etmeniz farzdır.
Soru 288: Seyit olan birisi seyit sehminden çocuklarına yardım edebilir mi?
Cevap: Seyidin çocuklarının nafakasını karşılaması farzdır ve her ne kadar farz olmayan harcamalar için dahi olsa, çocuklarına humusunu veremez.
- Farklı Meseleler
Farklı Meseleler
Humusa Tabi Malların Kullanılması
Soru 289: Humusu verilmeyen bir mal miras kalmıştır. Mirasçıya bunun humusunu ödemesi farz mıdır?
Cevap: Genel olarak ölen kişinin borcu olup da ödemediği humus, mirasın taksiminden önce ödenmesi gereken borçlardan biridir.
Soru 290: Babamın hayattayken benim adıma tapuladığı arazi, onun ölümünden sonra bana miras kaldı. Babamın vasiyetinde mallarının humusunun verilmesi gerektiği kaydının olduğu göz önünde bulundurulduğunda babamın mallarının humusu bana farz mıdır?
Cevap: Eğer babanız bu arazinin humusunun ödenmesi konusunda vasiyet etmişse öncelikle vasiyetnamenin yerine getirilmesi gerekir ve sonra arazi mirasçının mülkiyetine geçer. Eğer söz konusu arazi babanız hayattayken size verilmişse ve siz de o arazi humusa tabi iken devralmışsanız, hediye sayılması doğrudur, ama bunun humusu – ölünün diğer borçlarında olduğu gibi – geride kalan malın paylaşımından önce verilmelidir.
Soru 291: Üzerinde humus olan bir şahıs ölmüştür. Mirasçılardan bazıları babalarının humusunu vermekten kaçınıyorlar ve mirasın paylaşılmasını istiyorlar. Bu durumda vazife nedir?
Cevap: Ölen kişinin vasiyet etmesi veya mirasçıların humus borcu olduğuna emin olmaları halinde, mirasçılar, ödeme konusunda ciddi bir kararları olmadığı sürece, ölenin humus borcu ödeninceye kadar mirasa sahip olamazlar.
Soru 292: Mirasçı ölünün üzerine humusu olduğunu ve mirasın paylaşımından önce bunun ödenmediğini bilirse mirasçının vazifesi nedir? Humusun ödenmesinden önce ölünün mallarını kullanmışsa veya bununla muamelede bulunmuşsa hükmü nedir?
Cevap: Ölüden alınan miras payına nispetle ölünün humus borcunu ödemesi gerekir. Örneğin ölenin malının onda biri kendisine ulaşmışsa, ölenin humusunun onda birini vermesi gerekir ve geçmişteki kullanımlarının sakıncası yoktur ve yaptığı muamele de sahihtir.
Humusu Terk Edenle Muaşeret
Humus vermeyen kimseyle muaşeret edilmesi, onun yaptığı işinin teyit edilmesi anlamında olmaması durumunda sakıncasızdır. Elbette kötülükten sakındırma koşullarının dikkate alınmasıyla, hatta geçici olarak muaşeretin durdurulmasıyla sonuçlansa bile mezkûr kimse bu işten sakındırılmalıdır.
Humus ehli olmayan kimsenin malından, hatta yararlanılan malın humusa tabi olduğuna yakîn edilse de, yararlanmanın sakıncası yoktur.
Aile sorumlusu humusunu vermezse, her ne kadar günah işlemiş olsa da, aile fertlerinin mallardan yararlanmasının sakıncası yoktur.
Soru 293: Ben babamın humusunu vermediğine eminim ve ona hatırlattığım zaman cevaben “Humusa müstahak olan biziz ve humusun bize verilmesi farzdır” diyor. Aile fertlerinin babamın aldığı eşya ve yiyecek maddelerinden yararlanmasının sakıncası var mıdır?
Cevap: Genel olarak humusunu vermeyen kimsenin mallarını başkalarının kullanmasında bir sakınca yoktur.
Soru 294: Namaz ve humus başta olmak üzere dini konulara uymayan Müslümanlarla arkadaşlık kurmanın hükmü nedir? Bu kimselerin evinde yemek yemenin sakıncası var mıdır? Sakıncasının olması durumunda defalarca bu işi yapan kimsenin hükmü nedir?
Cevap: Humusunu vermeyen kimsenin mallarından istifade etmenin sakıncası yoktur, ama onlarla birliktelik, onların amelinin onaylanmasını veya iyiliğe emredip kötülükten sakındırma birlikteliğin terk edilmesini gerekli kılıyorsa mezkûr kimselerle birliktelikten kaçınılmalıdır.
Humusu Terk Edenle Muamele Yapılması
Humusunu vermeyen kimselerle alış veriş, muamele ve ortaklığın sakıncası yoktur, elbette koşulların varlığının dikkate alınmasıyla iyiliği emretme ve kötülükten sakındırma farzdır.
Soru 295: Humusunu vermeyen ve humus yılı olmayan kimselerle muamele yapıyoruz, alış veriş yapıyoruz, onlarla görüşüp onlarla yemek yiyoruz. Bu meselenin hükmü nedir?
Cevap: İyiliği emredip kötülükten sakındırmaktan başka göreviniz yoktur.
Soru 296: Müşteri aldığı malın humusa tabi olduğunu ve satıcının da o malın humusunu vermediğini bilirse bu malın kullanılması caiz midir?
Cevap: Caizdir.
Soru 297: Ortaklarımın humus yılı hesaplaması olmazsa benim görevim nedir?
Cevap: Humusun hesaplanıp ödenmesi her ortağın kendi sorumluluğundadır ve başkalarının bu doğrultuda sorumluluğu yoktur.
Soru 298: Birkaç kişi birlikte ortak olsalar bunların her birisine bağımsız olarak humuslarını vermeleri farz mıdır? Veya humusun ortak sandıktan mı ödenmesi gerekir?
Cevap: Özel mülkiyeti bulunan şirketlerde humusun hesaplanması ve ödenmesi ortakların her birinin sorumluluğundadır ve her ortak, şirketteki payına ve şirketin gelirine göre humus hesaplamak ve ödemekle yükümlüdür.
Önceki Merciin Fetvasına Göre Humusa Tabi Olan Mallar
Soru 299: Önceki taklit merciim zamanında hediye ve ödüller aldım ve onun fetvasına göre bunlar humusa tabi idi ve ben humusunu vermedim. Şimdi sizin mukallidiniz olarak bunların humusunu vermeli miyim?
Cevap: Vermeniz farz değildir.
Soru 300: Merhum İmam Humeyni’nin satış sonrası gereksinimin humusu konusundaki görüşü dikkate alındığında bunun hemen verilmesi gerekir ve yıllarca onun mukallidi olmama rağmen bu meseleye vakıf değildim ve buna amel etmedim. Şimdi yıllarca Ayetullah Hamanei’nin mukallidiyim ve humus yılım var ve humusumu tam olarak ödemeye gayret ediyorum. Dolayısıyla yıllarca İmam Humeyni’nin (r.a) mukallidi olduğumu ve bu meseleye amel etmediğimi dikkate alarak sizden beni sorumluluktan muaf bilmenizi rica ediyorum.
Cevap: Bu konuda sorumluluğunuz yoktur.
Soru 301: Humusu olmayan bir malın humusunu ödedim acaba onu şimdi humusunu vermekle mükellef olduğum malın humusu yerine sayabilir miyim:?
Cevap: Bu konuda şer’i ofisten şer’i meseleleriniz hakkında görevinizi belirleyiniz.
Soru 302: Bir kimsenin mali yılında fazla humus ödemesi durumunda sonraki yılda ödediği fazla miktarı humus olarak hesap edebilir mi?
Cevap: Bu konuda şer’i ofisten şer’i meseleleriniz hakkında görevinizi belirleyiniz.
Şer’i Ödemelerin Verilmesinden Sonra Tekrar Alınması
Soru 303: Bir kimse taklit merciinin izni ile şer’i ödemesinin bir miktarını bir yere veya bir şahsa ödese her hangi bir sebepten dolayı tekrar alabilir mi?
Cevap: Taklit merciinin izni olmaksızın geri alamaz.
Soru 304: Ben yanlışlıkla bir miktar humus ödedim, hâlbuki sonra bana humus düşmediğini fark ettim. Bu miktarı isteyip tekrar alabilir miyim?
Cevap: Taklit mercii veya onun vekiline müracaat ediniz.
Allah’a Yakınlaşma Niyeti Olmaksızın Humus Verilmesi
Soru 305: Humusunu ödeyeceği zaman Allah’a yakınlaşma kastı olmayan kimsenin verdiği bu humus onun sorumluluğunu ortadan kaldırır mı?
Cevap: Allah’a yakınlaşma niyeti olmaksızın humusun verilmesi sorumluluğun ortadan kalkmasına sebep olur.
Başkası Tarafından Humusun Ödenmesi
Soru 306: Bir kimse başka birisinin adına humus ödeyebilir mi?
Cevap: Sakıncası yoktur.
Humusun Ödenmesinde Başkalarının Vekil Tutulması
Soru 307: Bir kimse arazilerini çocukları arasında paylaştırmış ve onlara, arazilerinhumusunu ödemediğini, dolayısıyla herkesin aldığı arazinin humusunu vermesi gerektiğini söylemiştir ve çocuklarda bu koşulla toprakları almıştır. Çocuklar toprakların humusunu ödemezse mezkûr şahsın sorumluluğu ortadan kalkar mı?
Cevap: Sorumluluğu ortadan kalkmaz.
Soru 308: Benim borcum var ve alacaklı bana borcumu kendisinin humus borcu olarak taklit merciine ödememi söyledi. Benim şuanda ödeme gücüm yoktur. Gücüm nispetinde aşamalı olarak ödeyebilir miyim?
Cevap: Humus borcu olan alacaklı kimse – gücü olması durumunda – ertelemeksizin ilk fırsatta humusunu ödemelidir ve bu durumda humusunun ödenmesini gücü olmayan birisinin sorumluluğuna bırakamaz ve bırakması halinde alacaklının sorumluluğundadır ve ödemediği sürece onun sorumluluğunda kalkmayacaktır.
Banka Aracılığıyla Humusun Verilmesi
Soru 309: Humus olarak bir miktar belirledim ve bu miktarın ofisinize intikali zordur. Bankadan alınan paranın o şehirdeki bankaya ödenen parayla aynı olmadığının dikkate alınmasıyla banka kanalıyla havale yapabilir miyim?
Cevap: Sakıncası yoktur.
Humusun Bağışlanması ve Anlaşma Yapılması
Soru 310: Humusun bağışlanması hangi konularda caizdir?
Cevap: Humus bağışlanamaz.
Soru 311: Ben evlenmeye karar verdim ve kazanç sağlamak için sermayemin bir kısmını üniversiteye yatırdım. Bununla alakalı olarak humus konusunda anlaşma imkânı var mı?
Cevap: Ödenmesi gereken kesin humus bağışlanamaz ve bu konuda anlaşma yapılamaz.
Humusun Ödeneceği Yerden Humus Miktarı İçin Süre Alma
Soru 312: Humus parasını hesapladığımız ve ödememin ertelenmesi için mühlet aldığımız her ofise daha sonra humusu aynı yere vermemiz gerektiği konu edilmişti. Humusumu şehirlerdeki sizin temsilciliklerinden her hangi birisine verebilir miyim?
Cevap: Her hangi bir ofise veya her hangi bir temsilciliğe öderseniz yeterli olacaktır.
Humusun Aracının Elinde Telef Olması
Soru 313: Bir kimse taklit merciine vermesi için başka birisine bir miktar humus parası verse ve yolda verilen para kaybolsa veya çalınsa bunun kefili kimdir? Böyle koşullarda humus borcu olan kimsenin yükümlülüğü ortadan kalkar mı?
Cevap: Aracılık yapan şahsın bir kusuru yoksa kefil değildir ve sizin de kendi tarafınızdan telafi etmenize gerek yoktur ve aracının taklit merciinin vekili olmaması durumunda humus, humus borcu olanın yükümlülüğünden düşmez ve ödemesi gerekir.
Hacca Gitme Gücünün Kalkmasıyla Humusun Ödenmesi
Soru 314: Temettü haccına gitme gücü olan ve hac kaydından önce de humus yılı gelen kimse humusunu verirse hac için kaydolma parası yeterli olmayacaktır. Mezkûr miktara humus düşer mi? Bu şahsın hacca gitme gücü ortadan kalkar mı?
Cevap: Humusun, humus yılı başında ödenmesi farzdır ve önceki yıllarda hacca gitmemişse ve humus vermekle hacca gitme gücü olmazsa hacca gitmesi farz değildir.