İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

İslam İnkılabı Rehberinin Hac yetkililerine konuşmasının tam metni


Bismillahirrahmanirrahim

Buraya kadar teşrif eden siz bacı ve kardeşlerime, tüm aziz İran halkına, bütün müminlere ve dünya Müslümanlarına 8. İmam Hz. Aliyyibni Musa er-Rıza (aleyhisselam)ın mübarek veladeti dolayısıyla tebriklerimi bildiririm.

Masum imamların 250 yıllık imamlıkları döneminde İmamlar (as)ın mübarek hayatlarında bir çok belirgin ve üstün husus fazlasıyla mevcuttur ki bunların her biri hakkında tefsir yapılmaya, dikkate alınmaya ve değerlendirmeye layıktır ama 8. İmam Hz. Rıza (as)ın dönemi bu hususta en üstün dönemlerden biridir. 8. İmam Hz. Rıza as.ın imamlığı Harun Reşid gibi gaddar, zalim bir kişinin sultası dönemine denk gelmektedir, 7. İmam Hz. Musa kazım (as)ın hapishanede mazlumca şehid edilmesi ve yönetimin taleplerine karşı en ufak bir muhalefeti olanlar üzerinde çok ağır baskıların uygulanması ardından İmam (as) işte böyle bir ortamda imamlık makamına ulaştı.

Rivayet olunmuştur ki sahabeden biri şöyle diyor: Bu genç (imam Rıza as) Musa bin Cafer (as)ın evladı, Harun Reşid'in kılıcından kan damladığı («وَ سَیفُ هارونَ یُقَطِّرُ الدَّم») bir ortamda imamlık sorumluluğunu üstlenmiş bulunmaktadır.

İşte böyle bir ortamda Hz. İmam Rıza (as) tüm zorluklara ve baskılara rağmen Nebevi siretinin aydın çizgisini ve Kur'ani ve İslami maarifini Müslüman toplumu içinde yaymayı başarmış ve yürekleri Ehli Beyt ve Allah Resulü hanedanının mektebine daha da yakınlaştırmıştır. Sıra Mamuna çatıyor ve bu yüce şahsiyet baskı altında Medine'den Horasan'da Merv şehrine getirtiliyor. O günü Merv kenti Abbasi yönetiminin başkentiydi. Yani devlet merkezini Bağdat'tan Merv'e aktarmışlardı (elbette daha sonraları tekrar Bağdat'a getirdiler) kısacası Merv Abbasi siyasetinin merkeziydi. Mamunun İmam Rıza (as)ı Merv'e getirtmekten amacının ne olduğu, neyi hedeflediği. Nasıl bir beklentisi bulunduğu, bu baskılardan ne istediği mevzuu çok geniş bir konudur ama kısaca belirtmek gerekirse Mamun bir takım hesaplar yapmış ve bu hesapları sadece siyasiydi. Mamun'un bu hilekar tutumu ve sinsi siyasi hareketi karşısında, 8. İmam (as) ilahi bir tedbir programı planladı ve ona göre amel ettiler, İmam'ın bu planı ile hilafet mekanizmasının hedefleri tahakkuk bulmadığı gibi hatta tam tersi gerçekleşti ve İslam dünyasında gerçek Kur7ani maarif ve Ehli Beyt (as) maarifi tahakkuk buldu. Allah'a tevekkül olunarak büyük bir hareket, ilahi tedbirle birlikte ve o etkili ve velayetvari bakışla, zalim, gaddar yobaz siyaset mekanizmasının bu düşmanca oyununu tam tersine çevirmeyi ve hak ve hakikat çıkarları uğrunda hareket oluşturmayı başarmıştır. İşte bu masum İmamlar (as)ın tarihinden altın bir sayfadır.

8. İmam Hz. Rıza (as)ın mutahhar türbesinin bu büyük İslami beldede bulunmasının bir çok bereketi beraberinde getirmiştir. Bugün dünyanın en ücra yerlerinden bile Müslümanların dayanışma ve birlikteliği ve yürek buluşması Horasan yöresindeki bu mübarek türbe sayesinde tahakkuk bulmuştur. Bizlerin pak ve mutahhar Ehli Beyt'in maneviyatına yönelmemizi sağlayan bu mübarek türbe sayesinde bu bereketin her geçen gün daha da artmasını temenni ederim. Burası Aliyyibni Musa er-Rıza (as)ın ebedi istirahetgahıdır ve semavi meleklerinin tavaf ettiği, ilahi teveccühün yöneldiği mekandır. Temiz yürekler, aşık yürekler, kendilerini bu hanedana adamışlar orada kendi iştiyaklı kalpleriyle Allah Tebarek ve Taala ile konuşmakta, razu niyazda bulunmaktadırlar; orası bir zikir merkezidir, ilgi, yöneliş merkezidir, Tevhid merkezidir. 8. İmam as.ın türbesi hürmetine bu hazretin bizlere teveccühünün hepimiz hakkında, tüm İran halkı hakkında, tüm dünya Müslümanları hakkında tahakkuk bulmasını ve Müslümanların kendi aralarındaki birlik ve dayanışmalarının her geçen gün daha da gelişmesini temenni ederiz.

Hac meselesi önemli bir meseledir. Haccın manevi yönün ve yapıcı rolünün yanı sıra bu manevi yolculuğun kendisi bile öteki büyük fırsatlar gibi bir fırsattır. Bir halk kendi şuur ve bilincini bu gibi fırsatlardan nasıl tam olarak yararlanabilmekle ortaya koymalıdır. Hac bir fırsattır. İslam nizamı, İslam toplumu, Müslüman halk bu fırsatın kadrini bilmelidir ve bundan tüm gafletteki kalplerimizin aydınlanabilmesi, İslam toplumun daha fazla Allah'ın lütfuna yöneltilmesi ve İslam ümmetinin bir çok meselelerinin ıslah edilebilmesi için kendi dini ve manevi meselelerini ıslah etmeli ve bu fırsattan yararlanmalıdır. Haccın maneviyatından yararlanmak gerekir, Allah Taala ile manus olmak, Allah Taala'nın zikri konumu ve İlahi mahzarda huzur bulma duygusu hacda daha fazla ön plana çıkmaktadır. Harameyni Şerifeyn'de, Mina'da, Arafat'ta, Meş'ar'da, bu Lebbeyk demelerde, İhram giymelerde, insanın Allah'ın davetine lebbeyk demekte olduğunu ve cevap vermekte olduğunu hissetmesinin kendisi, Allah Taala ile ilişkinin daha da sağlamlaştırılması ve güçlendirilmesi amacıyla şuurlu ve bilinçli yürekler için büyük bir fırsattır.

Bu arada Yetkililerin, hac kafilelerinde görevli din alimleri, kafile başkanları, Hac teşkilatı çalışanları ve rehberin temsilcilik merkezinde hizmet verenlerin vazifesi çok daha ağırdır. Sizler Allah misafirlerinin hizmetçilerisiniz, sizin vazife ve sorumluluğunuz daha ağırdır. Bu sorumluluklar ise hac amellerinin yerine getirtildiği günlere ait olmamalı hatta hac amelinin tamamlanması sonrasında veya umre ve temettü hacları arasında hacılar için oluşan zaman içinde de, sizlerin irşatlarınız, teveccühleriniz, hacı adayları fertlerini gözetip kollamanız gerekli bir meseledir. Bu zaman dilimi içinde (hacının Mekke-i Mükerreme'ye gidip gelmesi ve hac amelini yerine getirmesi süresi içinde) saygıdeğer yetkililer hacıların maddi ihtiyaçlarının ve hatta daha önemlisi manevi gereksinimlerinin temin edilmesi yönünde, onları uyarmak, yönlendirmek, tevazu ruhunun aşılanması, yaygın abes meşguliyetlerden kaçınmak ( genellikle hac amelleri döneminde bizler kendi yaşamımızda bizleri gaflete düşürecek bir takım abes meşguliyetlerle ilgileniyoruz, bu meşguliyetlerden kendimizi kurtarmalı, odaklanmalıyız) Ancak böyle bir durumda hacı için gerçek manada bir değişim ve tahavvül meydana gelir. Bir çokları hac yolculuğunun bereketi sayesinde geçmiş yanlış, hatalı yollarını tamamen değiştirmekte, sahih yola, doğru yola, ibadet ve itaat yoluna dönmekteler.

İslam dünyası ve İslam ümmetinin genel meseleleri hakkında da önemli sorumluluklar var. İslam dünyası bugün çok tehlikeli bir dönemden geçiyor. Geçmiş çetin dönemlerden daha çetin olduğu söylenemez, geçmiş dönemlerde İslam alemi, İslam halkları çok daha çetin dönemleri tecrübe etmiş, çetin sınavlardan geçmişlerdir. Sayısız zorluklarla karşılaşmışlardır. İslam alemi bugün tehlikeli bir konumda bulunuyor, ama aynı zamanda bu zorluk katmanları arasında parlak bir gelecek de gözükmektedir. Bu geleceği görmek gerekir. Tehlikeleri denemek gerekir. Mübelliğ, aktif kişiler, dil bilenler, normal hacılar ellerinden geldiğince İslam âleminin karşı karşıya bulunduğu sorunların çözümlenmesine katkıda bulunmalıdırlar, diyalog yoluyla, toplantılar düzenlemekle, fikir teatisinde bulunmakla, bilgi alış verişinde bulunmakla.

Günümüzde İslam düşmanlarının en önemli metotlarından biri İhtilaf çıkarmaktır. İhtilaf ve ayrışım çıkarmaktalar. İslami uyanış ve İslami hareketin günümüzde büyük güçlerin çıkarlarını tehdit ettiği meselesinin insanlar tarafından kabul edilmesi durumunda büyük güçlerin Müslümanlar arasında anlaşmazlık ve tefrika oluşturmak, onları birbirleri ile meşgul etmek ve onlara düşünme fırsatı vermemek için tüm gücünü topladığını da idrak etmiş olur. Bu halı hazırda çok yaygın bir şekilde ciddi olarak onların gündemindedir, onlara düşünme fırsatı vermemelidir İslami fırkalar özellikle de Şii ve Sünni Müslümanlar arasındaki ihtilaf unsurlarını kışkırtmakta, kalpleri birbirine karşı kin ve nefretle doldurmakta, suizanları artırmaktalar. Sömürgeciler sürekli olarak bu mesele peşindeler ve maalesef Şii olsun Sünni olsun bizlerin kendi içimizden de bazıları onlara katkıda bulunmakta, yardımcı olmaktalar, oysa bu yaptıklarının büyük güçlerin çıkarlarına hizmet olduğunun farkında bile değiller. Nitekim hac merasimi boyunca elinizden gelebildiği kadarıyla İslam düşmanlarının İslam ümmeti içerisine enjekte ettiği bu yapay uyuşmazlığı, kini, nefreti ortadan kaldırınız, hafifletiniz. Günümüzde İslam aleminin en büyük maslahatı Müslüman kardeşlerin birbirlerine karşı yüreklerinin pürüzsüz olmasıdır. Kendi aralarında ortak yönleri bulunuyor, Müslümanlar arasında bu kadar fazla ortak yönler mevcuttur. Düşman işte bu ortak yönleri yok etmeye çalışıyor. Günümüzde İslam aleminin bazı bölgelerinde Şia'ya karşı bir takım menfi propagandalar yapılmaktadır ve bundan gaye de bu ortak yönlere saptırılmasıdır; Şia'nın Kur'ana karşı öteki Müslümanların görüşünün dışında bir görüş savunduğunu iddia ediyorlar, İslam peygamberiyle ilgili Müslümanların görüşünden daha farklı görüşe sahip olduğunu tebliğ ediyorlar. Bunun için de paralar harcamakta, kendi Müslüman kardeşlerine iftira atmakta, müstekbirliğin, Amerika'nın siyonizmin ve genelde İslam ümmeti düşmanlarının çıkarları doğrultusunda adım atmaktalar. Şimdi sizler elinizden geldiğince bu suizanların, bu uyuşmazlıkların ve bu karalamaların etkisiz kılınmasına gayret göstermelisiniz.Müslümanların hac esnasındaki toplantıları büyük bir fırsattır ve bu fırsat kaçırılmamalıdır. Bu fırsattan en iyi şekilde yararlanılması gerekir. Bu fırsattan elde edilebilecek en iyi fırsat ise Müslümanların birbirleri ile dayanışmasını sağlamaktır. Toplantılarda her kes birlikte katılmalı, manevi, ibadi törenlere, cemaat namazlarına hep birlikte katılmalı, hep birlikte Allah Taala cc.e secdede bulunmalı, Allah evinin karşısında Allah'a ibadet ifa edilmelidir. Düşman'ın silahını elinden alınız. Bugün Tekfirin, İslam ve İslam ümmeti düşmanlarının elinde bir silah ve koz olduğunu görüyorsunuz, yalnız Şiileri değil hatta ehlisünneti de tekfir etmekteler. Siyonist İsrail rejiminin yararına ehlisünnetin de camisini, namazını havaya uçurmaktalar. Hedefleri ise Müslümanları birbirleri ile meşgul edip, Filistin meselesi gibi önemli bir meseleyi unutturmak istemekteler. Düşman'ın İslam ümmetinin kalbindeki varlığından saptırmak istemekteler. Birileri de sadeliklerinden veya bazıları kasıtlı olarak onlara yardımcı olmakta. İşte buna dikkat etmek icap ediyor.

Hac merasimi esnasında dikkat edilmesi gereken meselelerden biri Filistin meselesidir. Filistin meselesi İslam dünyasının en önemli ve öncelikli meselesidir. Memnuniyetle belirtmek gerekir ki bugün Filistin meselesi konusunda Müslümanlar daha üstün bulunmaktalar. 50 günlük bu Gazze savaşına bir bakınız. Dikkat ediniz fakir, imkânsız ve her türlü bağlantı yolları kesik olan, modern silahları bulunmayan, imkansızlıklar içinde bocalayan küçük bir Filistinli grub, batının bölgedeki kudret simgesi mesabesinde olan Siyonist İsrail rejimine nasıl da galebe çaldı, kendi taleplerini onlara kabullendirdi, Gazze'ye saldırı konusunda onların tüm çaba ve girişimleri akamete uğrattılar! Bu aslında bizim kendi içimizde çok güçlü olduğumuzu gösteriyor, hadsiz hesapsız imkanlara sahibiz, bizler her türlü düşmanlığı ciddi sorunlarla karşı karşıya getirtebiliriz. Bizler kendimizi müdafaa edebiliriz, kendi gücümüzü küçümsemek gerek. İslam'ın gücü, Kur'anın gücü, iman'ın gücü, İslam ümmetinin gücü büyük bir güçtür, bu gücü küçümsememek gerekir, bu güç sayesinde zulüm bertaraf edilebilir, biz dünyayı sulta altına alma gibi bir amacımız yok, bizim asıl amacımız Müslümanlara karşı zorbalıkta bulunan müstekbir güçlerin zulmünü reddetmek, bu zulmü bertaraf etmektir ve bunu da başarabiliriz. Hac meselesiyle ilgilenen ve bu büyük fırsata müdahil olan her kes bu konuda rol alabilir. Sizlerin her birinizin bunda rolü olabilir, etkili olabilirsiniz. Din alimi bir şekilde, doktor bir şekilde, kervan müdürü bir şekilde, normal hacı bir şekilde bunda rol ifa edebilirler. Bunu bir fırsat bilmeli ve bu fırsattan yararlanmaları gerekir.

Çok şükürler bugün haccın durumu ve şekli geçmişe oranla çok daha fazla değişmiştir. Refah ve maddi hizmetler ve manevi ve fikri hizmetler bakımından çok güzel çalışmalar yapılmıştır ama bununla yetinmemek gerekir, daha fazla adımların atılması icap ed iyor, henüz boşluklar fazladır. Yapılması gereken çok işler bulunmakta. Çok fırsatlar bulunuyor ve bu fırsatlardan yararlanmak gerekir. İran'ın muhtelif bölgelerinden muhtelif mezhep ve etnikteki kardeşler, Şii ve Sünni Müslümanlar bu hususta tüm İslam alemi için bir model ve örnek teşkil edebilirler.

Allah Talanın, İslam ümmetine yardımları, İslam ümmetin ıslahçılarına Tevfik ve yardımının daha da artmasını temenni ederim. İnşallah hacınızı makbul hac kılar ve inşallah eli dolu bu yolculuktan dönersiniz.

Vesselamu Aleykum ve Rahmetullah ve Berekatuhu