İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

İslam İnkılabı Rehberinin 3. İlmi ve Kültürel İtikaf etkinliği (1) icra komitesi yetkilileri ve üyelerini kabulünde yaptığı konuşma

İslam İnkılabı Rehberinin 3. İlmi ve Kültürel İtikaf etkinliği (1) icra komitesi yetkilileri ve üyelerini kabulünde yaptığı konuşma

Bugün (Perşembe) öğleden sonra İslam inkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei’nin 5 Mayıs 2014 tarihinde itikaf merkez komitesi üyelerini kabulünde yaptığı konuşması, Kum İmam Humeyni (ra) yüksek eğitim merkezinde düzenlenen yıllık itikaf genel etkinliği şöleninde yayınlandı.

İslam İnkılabı Rehberinin söz konusu konuşmasının tam metni şöyledir:

Bismillahirrahmanirrahim

İslam Cumhuriyetinde oluşan kurumlar ve sosyal, kültürel ve dini alanlarda yükselen filizler bir ikiyle sınırlı değil ve Allah’a çok şükür ki İslam cumhuriyeti düzeni ve İslam inkılabı, muhtelif alanlarda üretebilme gücüne, imar ve kalkınma kudretine sahip olduğunu ispatladı. İşte bu kurum oluşturma kudreti üretim kudreti tecellilerindendir. Bu kurumlardan biri itikaf meselesidir ve siz beyler elhamdulillan bu mevzuunun sorumluluğunu üstlenmiş bulunuyorsunuz.

“İtikaf” aslında insanın kendini sınırlı ve kapalı bir mekana sınırlandırması ve kendinde kısıtlama oluşturması anlamına gelmektedir. “Okuf” kapalı olmak, kendini bir mekana münhasır etmek demektir. Bunu da Allah Tebarek ve Taala’ya samimi ve halisane bir yöneliş fırsatını oluşturmak amacıyla yapmaktadır. İtikaf işte budur, yani riyazet ve sakınma yönü bulunan bir ibadet türü. İbadetlerin önemli bir bölümü bu özelliğe sahiptir, riyazet özelliği bulunmaktadır. İnsanın kendi derununu, kendi maneviyatını, kendi yüreğini yüceltmek amacıyla severek, isteyerek katlandığı riyazet ve zorluklar işte bu gibi ibadetler sıralamasında yer almaktadır. (Bunun süresi) genellikle üç gündür ve fakihler de bu hususta epey konuyu ele almışlardır, ancak 9-10 güne kadar da sürdürüldüğü olmuştur. İnsanlar bu süreyi uzatabilir ve itikaf edebilirler. Zatı aliniz (2) şu hususa temas ettiniz ki yüce İslam peygamberi Hz. Muhammed sav Ramazan ayının son on gününü itikaf ediyor, camiye girerek bu süre içinde dışarı çıkmaz ve orada belli bir takım amelleri yerine getirirlermiş. İyi bir fırsattır, halkın bu sünnete karşı ilgi ve alakası da çok yüksektir. Gençlerin şevk ve aşkı insanı hayrete düşürüyor. Ben genç olduğum ve Meşhed kentinde bulunduğumuz süre içinde itikafın nasıl olduğundan tamamen habersizdir ve bu olaya tanık dahi olmamıştık, sadece duymuştuk. Ancak Kum kentine gittiğimde bu “Ayyam’ul Beyz”(3) günlerinde İmam camiin’de (4) itikaf olunduğunu gördüm. Talebeler iki kişi, üç kişi gelip bir köşeye çekiliyor ve rahmetli Hacı Ebul Fazl’da o yukarı avluya çadır dikerek itikafta bulunuyor ve bunların toplam sayısı 30-40 kişiyi zor bulmaktaydı. Elbette daha sonraları Ayetullah Burucerdi camisi inşa edildi ve bazıları orada da itikafta bulunuyorlarmış. Ancak ben şahsen ona tanık olmadım ama İmam Camiinde itikafa şahsen şahit olmuştum. İşte bu, bu anlamlı sünnet ve geleneğin o dönemdeki tecellisiydi ve sadece Kum kentine özeldi hem de bu kadar az bir sayıyla. Bugün siz gidin ülke genelinde üniversitelere bakın, tahran üniversitesi ve öteki üniversitelerin camilerine, mescitlerine bakın. Öğrencilerimiz, gençlerimiz daha itikâf dönemi gelmeden sıraya giriyorlar, yer ayırıyorlar ve birçoklarına da fırsat bile gelmiyor, Yani mekânlar dopdoludur. Gerekli imkân kalmıyor. Bugün işte bu ibadete karşı böyle genel bir aşk ve şevk oluşmuştur. İşte bu ilahi bereketlerden biridir. Allah Taala’ya çok şükür ki böyle bir ortam oluşturmuş, böyle bir Tevfik vermiş, ilahi muhabbet ve ilahi zikir mıknatısı gençlerin yüreğini kendine çekmiş bulunmaktadır. Bunun kadrini bilmemiz gerekir. Bu bir fırsattır.

Tüm fırsatlarımız aynı zamanda kendi içinde bir takım tehditleri de barındırıyor. (5) Belirttiniz ki bu etkinlikte gündeme alarak inceleyeceğiniz konulardan biri tehditleri saptamak olacak, bu tehdit tanıma mevzuunu ciddiye almak gerekir. İtikaf, ibadet yeridir, elbette ibadet sadece namaz kılmakla sınırlı değil, itikaf edenlerle iyi ilişki kurmak, onlara karşı dostça, kardeşçe yakınlaşmak, onlara talimde bulunmak, İslami davranış tarzını yaşamak ve öğrenmek, tüm bunlar itikafta elde edilebilecek hususlardandır. Bunun için de program yapılmalıdır. Burada en önemli konu programın hazırlanması meselesidir. Eğer gerekli plan yapılmaz ve itikâf için camiye gelen bu gençler üzerinde çalışılmayacak olursa tüm bu zahmetlere boşa gitmiş olur ve hatta zararlı da olabilir. Programlama da akıllıca olması gerektiği gibi, itikâfın ruhuna da uygun olmalıdır. Örneğin eğer biri kalkıp da bu gençler için film gösterme gibi bir plan yapacak olmasını düşünün. Filmi insanlar her yerde görebilir ve bunun camide ve “Ayyam’ul Beyz” günlerinde gösterilmesine hiçbir gerek yoktur. İtikaf Allah’a yakınlaşmak içindir. Bakınız ne yapmalısınız ki onun (gençlerin) kalbi Allah’a yakınlaşabileceği gibi zihin ve düşüncesi de Allah’a yakın olacaktır. Dolayısıyla insan kendi derununda, yüreğinde ve batınında Allah Taala’yla menus olursa, onun zahirinde de etkili olacaktır ve itikâf işte böyle bir durumda insan üzerinde etkili olur. Bu genç üç günlük itikâftan sonra camiden dışarı çıktığında artık temizlenmiş olur, yıkanmış olarak dışarı çıkar, tertemiz olur ve bu onun kayıt defterine geçer.

Bu çok çok büyük ve azim bir olaydır. Üç gün oruç tutmak, hayattaki alışılageldik meselelerden kopmak ve Allah Taala cc.e yönelmek, maneviyata, maarife ve tevhide yönelmek tüm bunlar çok değerlidirler. Bunun sahih bir şekilde yapılmasına, sahih hidayet olmasına, iyi konuşmacılar olmalarına, dini maarifi tebliğ eden kişiler olmalarına çok dikkat ediniz. Keza toplumun normal tartışmalarından uzak olmalarına ve bu üç günü sadece maneviyatla ilgilenerek geçirmelerine dikkat edilmelidir. Dışarı çıktıklarında ise insanın yaşam alanlarında boy göstereceği, faaliyet edeceği çok alanlar var. Bu üç gün boyunca Allah’a yönelmek, irtibat sağlamak temel olmalı, gerekli plan yapılmalıdır. İşte esas olan da budur ve inşallah daha fazla da olacak.

Elbette (bu süre içinde) gerekli destek, ikram ve bu gibi şeyler iyidir, ancak ben duyduğuma göre bu camilerden bazılarında halkın bu şevk ve isteğini dikkate alarak, itikafa gidenlerden bayağı paralar toplamaktadırlar. Bu doğru değildir ve böyle olmaması gerekir. Onlardan para alınmasında bir sakınca yoktur ve iyisi de budur, halkın mali desteği ve yapacağı yardımlar bereketli olur. Halkın parası ve yardımının başlıca özelliği bereketli olmasıdır, ancak dikkat olunmalıdır ki bu mesele para kazanmak mekanizmasına dönüşmesin.

Allah Tebarek ve Taala’dan itikâf edenlerin tevfikini daha da artırmasını temenni ederim. İnşallah ilahi rahmetin yağışı ilk etapta onların yüreklerine ve bu gençlerin bereketi sayesinde de bizlerin kara kalplerimize nazil olur ve bizlerin de onların nuraniyyetinden, onların maneviyatından yararlanmış oluruz. İtikâf meselesine katkıda bulunan sizlere de Allah Taala inşallah yardım eder ve bu işi, sadakai cariyeyi en iyi şekilde yerine getirmenize yardımcı olur.

Vesselamu Aleyküm ve rahmetullah

Dipnotlar:

1-Kültürel-Bilimsel özellikteki bu etkinlik 8 Mayıs’ta Kum kentinde çalışmasına başlayacak

2-Ülke Genelinde İslami İlimler Merkezi Müdürü

3-(Başta Recep ayı olmak üzere) Hicri-i Kameri ayların tümünün 13, 14 ve 15.günleri itikâfta bulunmak müstehaptır

4-İmam Hasan Askeri (as) camii

5-İslami İlimler Merkezi Müdürü konuşmasında 3. Etkinlikte şu hususların dikkate alındığını belirtmişti: Ayet ve rivayet aynasında itikâf, itikâfın ahkâm ve adabı, itikâfa zarar veren hususların belirlenmesi, İslami mezheplerde ve dinlerde itikâfın ferdi ve sosyal etki ve bereketleri, itikâfın yaygınlaştırılması suretiyle maneviyatın yaygınlaştırılması