'İslam dünyasındaki kadın elitlerin bu kimliği diriltme çabaları İslam ümmetine yapılabilecek en büyük hizmettir. Zira müslüman kadınların kimlik duygusu, bilinci ve sağduyusu, İslami uyanış dalgası ve İslam ümmetinin onuru açısından eşsiz etkiler uyandıracaktır.'
'Batı'lılar, kültürlerinin derinliklerinde kadını erkekler için bir araç ve meta olarak görmekteler. Tüm imkanlarını bu hedefe ulaşmak için seferber ettiler. Ancak, bu sapık ve kusurlu bakış açısının adını özgürlük koydular; tıpkı milletlerin servetlerinin yağmalanması, katledilmesi, savaşların dayatılması ve halklar aleyhinde işledikleri cinayetlerin adını insan hakları, özgürlük ve demokrasi savaşı koydukları gibi...'
'İslam'ın kadına bakış açısı onun gelişimi, yüceliği ve onur kazanmasını hedeflemiş olup, kadın için bağımsız bir kimlik ve kişiliği esas almıştır. Kadın, İslami bir çevrede bilimsel gelişmesini tamamlıyor, beceri dolu ve siyasal kişiliğini oluşturuyor ve en temel konularda toplumun ilk siperlerinde yer alıyor. Ancak yine de bir 'kadın' olduğunu unutmuyor ve bununla iftihar ediyor. Buna karşılık Batı'da aileler dağılmakta olup, kimliksiz evlatların çoğalması Batı'nın kadına bakış açısının sonuçlarından biridir. Batı işte bu zaaf noktasından en büyük darbeleri yiyecek ve giderek sosyal sorunlar içerisinde boğulacak ve dağılacaktır.'
'Kadınların sosyal hareketler, devrimler ve İslami uyanış sürecindeki rolü çok önemlidir. Zira kadınlar bir sosyal harekette bilinçli olarak yer aldıklarında o hareketin yükselişi ve zaferi garantilenmektedir. Bu gerçeklik kadınların Mısır, Libya, Bahreyn, Yemen ve İslam dünyasının başka noktalarında meydana gelen gelişmelerdeki katılımlarını sürdürüp güçlendirmeleri gerektiğini ortaya koymaktadır. İslami uyanış muhteşem bir harekettir ve önündeki tehlikeler iyi değerlendirildiği takdirde tarihin şimdiki çizgisini değiştirebilir. Emperyalistlerin kör kılıcı, milletlerin imanı karşısında hiç bir işe yaramayacaktır.'