İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bu sabah Uzmanlar Meclisi Başkanı ve üyelerini kabulü sırasında yaptığı konuşmada İran halkının 4 Mart seçimlerindeki büyük hareketinden övgüyle söz ederek, bu görkemli katılımın yansıttığı mesajlar ve etkileri değerlendirdi.
Ayetullah Hamenei 9. İslami Şura Meclisi seçimlerine katılan halk kitlelerinin büyük çoğunluğunun aslında İslam nizamına rey verdiklerini ve böylece sisteme olan güvenlerini vurguladıklarını ifade ederek şöyle konuştu: 'Bu katılım, İslam nizamı ve geleceği ile İran halkı hakkında vehimler ve hayallere kapılanları uyandıran ve hakikatleri göz önüne seren bir tokat gibiydi. Halk bu seçimlerde iman ve basiretlerinden kaynaklanan gücünü ortaya koydu ve aylardır seçimlerin sönük geçmesi için muhalif cephenin başvurduğu planları suya düşürdü. Bu yüzden tüm varlığımla halkımıza teşekkür etmekteyim.'
İnkılap Rehberi daha sonra Amerika Başkanı'nın 'İran'la savaşı düşünmediği' şeklindeki son konuşmasına değinerek şunları söyledi: 'Bu söz, iyi bir sözdür ve vehimden çıkışı göstermektedir. Ancak Amerika Başkanı konuşmasının devamında İran halkını ambargolarla dize getirmek istediklerini belirtmiştir ki, konuşmasının bu bölümü bu konudaki vehimlerinin sürdüğünü göstermektedir. Bu tür vehimlerin devamı, Amerikan yetkililerine darbe vuracak ve onların hesaplarını bozacaktır. Zira düşman cephesi ve özellikle de Amerika, 33 yıldır İran milleti aleyhindeki ambargolarını sürdürmüş ve son bir yılda da bu yaptırımları arttırarak halkı İslam nizamından koparmaya çalışmasına rağmen, 4 Mart tarihinde halkın sisteme olan oyları ve bağlılığını görmüştür.'
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının devamında dini demokrasi sisteminin seçimlere ve halkın oylarına dayandığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: 'Dini demokrasinin temel yapı taşı, İslam'dır ve hiç bir şekilde onun çiğnenmesi mümkün değildir. İslam, bir ülkeye onur, bilim ve teknikte ilerleme, ahlaki yükseliş, yüce hedefler ve bu bağlamda uygun yollar sunar. Bazıları demokrasinin Batı'dan alındığı gibi bir yanılgıya düşmekteler. İslam nizamı ve Batı'lı sistemlerdeki demokrasiler şekil itibariyle birbirinin benzeri ise de kaynakları tamamen farklıdır. İslam demokrasisinde halkın oylarına değer verilir. Bu iki demokrasi anlayışındaki çerçeveler farklıdır ve Batı'lı demokrasilerde zalimane uygulamalar egemendir. Batı'da holokast efsanesini inkarın suç sayılması, İslam Peygamberi (S)'e yönelik hakaretlere itirazlara izin verilmemesi ya da tesettürlü kadınların iş yerlerinden dışlanması bu zalimane ve yanlış uygulamalara birer örnektir.'
Ayetullah Hamenei konuşmasını şöyle tamamladı: 'Dini demokraside şeriate, dine ve ilahi ahkama uyulması zorunludur ve ferdi ve sosyal hayatı din biçimlendirmektedir. Böyle bir sistemde tüm faaliyetler ile icrai yetkililer ve kanun koyucularının seçimi halkın reyine dayanır. İslam Cumhuriyeti nizamı işte bu çerçeveyi eksiksiz olarak ve tıpkı İslam'da belirtildiği gibi uygulamak çabasındadır.'