Uluslararası İslami Uyanış Konferansı, bugün Tahran'da İslam İnkılabı Rehberi'nin konuşmasıyla çalışmalarına başladı.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei konferansın açılışında yaptığı konuşmada bölgede İslami uyanıştan kaynaklanan dev gelişmelere değinerek İslami uyanış hareketinin asil kimliğini izah etti ve İslam dünyasındaki son durumun arka planında geçtiğimiz 150 yılda Mısır, Irak, İran, Hindistan ile Asya ve Afrika'daki diğer ülkelerde kendisini gösteren büyük cihad ve fikir adamları ile İslami akımların yatmakta olduğunu söyledi.
Ayetullah Hamenei bu inkılap hareketlerindeki en önemli faktörün halkın eylem, mücadele ve cihad sahnesinde yer alması olduğunu vurgulayarak, bu asil hareketlerin, bir grup asker ya da bir silahlı mücadele çekirdeğinin halkın ilgisiz bakışları ya da kabulüne rağmen gerçekleştirdiği faaliyetlerden tamamen farklı olduğunu kaydetti.
İnkılap Rehberi, bir zamanlar kokuşmuş diktatörlükler ve Amerika ile Batı'nın siyasal sultası altında Mısır ve diğer ülkelerde kırılıp çiğnenen ulusal haysiyet ve onurun bu inkılaplarla yeniden diriltileceğini kaydederek şöyle konuştu: ‘Son iki asırdır bu ülkelerde yaşayan halkları ezip aşağılayan Amerika ve Avrupa'nın nüfuzu ve sultası karşısında dikilip İslam sancağını dalgalandırmak ve gasıp siyonist rejimle mücadele İslami uyanış sürecinin temel ilkeleri arasındadır. Hiç kuşkusuz, bu inkılapların peşinde olduğu söz konusu ülküler ve ilkeler Amerika, Batı ve siyonizmin beğenisini kazanmamakta ve onlar daima bu gerçeği inkara çalışmaktadırlar.'
Son ana kadar zalim uşaklarını bu ülkelerde destekleyen dış güçleri eleştiren Ayetullah Hamenei, bu güçlerin, mevcut inkılapların zaferinde hiç bir paylarının bulunmadığının altını çizdi.
İslam İnkılabı Rehberi, Nato ve Amerika'nın Libya'ya yönelik saldırılarını da eleştirdi ve şöyle konuştu: ‘Amerika ve Nato'nun müdahelesinin yol açtığı kayıplar, telafisi mümkün olmayan boyutlara ulaşmıştır. Amerika ve Nato'nun müdahelesi olmasaydı, halkın biraz geç de olsa zafer kazanması ve bütün bu alt yapı tesislerinin tahribi ve masum kadın ve çocukların katlinin önlenmesi mümkündü. Bu durumda, yıllarca Kazzafi'ye eşlik eden düşmanların bu mazlum ve savaş felaketzedesi ülkeye müdahelede bulunma hakkına sahip oldukları iddiası ilginçtir.'
İnkılap Rehberi, bu bağlamda halk hareketlerindeki kimi zaaflara da değinerek, tehlike karşısında gevşeklik, hedefsizlik ve Amerika ve diğer emperyalist güçler karşısında korkuya kapılmanın yol açacağı zararlara dikkat çekti ve bu süreçte Amerika ve Batı'ya bağımlı unsurların iş başına getirilmemesi gerektiğini öğütledi.
Bu çerçevede devlet ve anayasa modelleri teklif edilebileceğini ve İslam ülkelerinin yeniden kültürel, ekonomik ve siyasal bağımlılık tuzağına düşebileceklerini hatırlatan Ayetullah Hamenei, bu durumda asil akımların marjinalleştirileceklerini ve böylelikle Batı sultasının dönüşüne ve Batı'lı modernizasyon modellerinin güçlenmesine yol açılacağını hatırlattı.
İslam İnkılabı Rehberi, emperyalist güçlerin çeşitli dinler ve kavimlerin mensupları ile partiler, milletler ve hatta komşu devletler arasında kaos, terörizm ve iç savaş gibi yöntemlere başvurduklarını, ekonomik abluka ve milli sermayelerin bloke edilmesi gibi yolları izlediklerini ve ayrıca çok boyutlu medya hücumu ile mücadeleci halkı umutsuzluğa sürüklemek istediklerini hatırlatarak şunları söyledi: ‘Günümüzde İslam ülkelerindeki kurtuluş hareketlerinin temel ilkeleri, sömürü ve diktatörlükler karşısında dikilmek; ırk, din ve mezheb ayrılıklarının giderilmesi ve siyonizmin reddidir ve bütün bu ilkeler İslam ve Kur'an'a dayanmaktadır. Devrimlerdeki sapmalar, ilkeler ve hedeflerden uzaklaşılması durumunda meydana gelmiştir.'
‘Bir zamanlar İslam topraklarını kendi aralarında paylaşıp yağmalayan İngiltere, Fransa ve İtalya gibi cinayetkar rejimler ile Amerika ve Nato'nun vaadlerine asla güvenilmemelidir' diyen İnkılap Rehberi, bu tebessümler ve vaadlerin arkasında komplo ve ihanetlerin gizlendiğini vurguladı.
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının sonunda mevcut hareketlerde halkın varlığının ve İslami kimliğinin önemine dikkat çekerek, ‘demek ki demokratik bir İslami sistemi arzulamaktalar' dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Yani, yöneticiler halkın oyuyla seçilmektedir ve toplumda egemen olan değerler ve ilkeler İslam şeriatine dayanmaktadır. Bu yönetim biçimi farklı şartlar uyarınca ülkeden ülkeye farklı şekillere bürünebilir. Ancak, büyük bir duyarlılıkla bu sistemin liberal demokrasiden farklı olduğuna dikkat edilmelidir. Batı'nın laik demokrasisi ya da bazı durumlarda din karşıtı demokrasilerinin, ülke yönetiminde temel İslami değerler ve çizgileri gözeten İslam demokrasisiyle herhangi bir ilişkisi yoktur.'
İki günlük İslami Uyanış Konferansı'na İslam dünyası, Avrupa ve Amerika'dan 600'ü aşkın düşünür katılıyor.
İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei konferansın açılışında yaptığı konuşmada bölgede İslami uyanıştan kaynaklanan dev gelişmelere değinerek İslami uyanış hareketinin asil kimliğini izah etti ve İslam dünyasındaki son durumun arka planında geçtiğimiz 150 yılda Mısır, Irak, İran, Hindistan ile Asya ve Afrika'daki diğer ülkelerde kendisini gösteren büyük cihad ve fikir adamları ile İslami akımların yatmakta olduğunu söyledi.
Ayetullah Hamenei bu inkılap hareketlerindeki en önemli faktörün halkın eylem, mücadele ve cihad sahnesinde yer alması olduğunu vurgulayarak, bu asil hareketlerin, bir grup asker ya da bir silahlı mücadele çekirdeğinin halkın ilgisiz bakışları ya da kabulüne rağmen gerçekleştirdiği faaliyetlerden tamamen farklı olduğunu kaydetti.
İnkılap Rehberi, bir zamanlar kokuşmuş diktatörlükler ve Amerika ile Batı'nın siyasal sultası altında Mısır ve diğer ülkelerde kırılıp çiğnenen ulusal haysiyet ve onurun bu inkılaplarla yeniden diriltileceğini kaydederek şöyle konuştu: ‘Son iki asırdır bu ülkelerde yaşayan halkları ezip aşağılayan Amerika ve Avrupa'nın nüfuzu ve sultası karşısında dikilip İslam sancağını dalgalandırmak ve gasıp siyonist rejimle mücadele İslami uyanış sürecinin temel ilkeleri arasındadır. Hiç kuşkusuz, bu inkılapların peşinde olduğu söz konusu ülküler ve ilkeler Amerika, Batı ve siyonizmin beğenisini kazanmamakta ve onlar daima bu gerçeği inkara çalışmaktadırlar.'
Son ana kadar zalim uşaklarını bu ülkelerde destekleyen dış güçleri eleştiren Ayetullah Hamenei, bu güçlerin, mevcut inkılapların zaferinde hiç bir paylarının bulunmadığının altını çizdi.
İslam İnkılabı Rehberi, Nato ve Amerika'nın Libya'ya yönelik saldırılarını da eleştirdi ve şöyle konuştu: ‘Amerika ve Nato'nun müdahelesinin yol açtığı kayıplar, telafisi mümkün olmayan boyutlara ulaşmıştır. Amerika ve Nato'nun müdahelesi olmasaydı, halkın biraz geç de olsa zafer kazanması ve bütün bu alt yapı tesislerinin tahribi ve masum kadın ve çocukların katlinin önlenmesi mümkündü. Bu durumda, yıllarca Kazzafi'ye eşlik eden düşmanların bu mazlum ve savaş felaketzedesi ülkeye müdahelede bulunma hakkına sahip oldukları iddiası ilginçtir.'
İnkılap Rehberi, bu bağlamda halk hareketlerindeki kimi zaaflara da değinerek, tehlike karşısında gevşeklik, hedefsizlik ve Amerika ve diğer emperyalist güçler karşısında korkuya kapılmanın yol açacağı zararlara dikkat çekti ve bu süreçte Amerika ve Batı'ya bağımlı unsurların iş başına getirilmemesi gerektiğini öğütledi.
Bu çerçevede devlet ve anayasa modelleri teklif edilebileceğini ve İslam ülkelerinin yeniden kültürel, ekonomik ve siyasal bağımlılık tuzağına düşebileceklerini hatırlatan Ayetullah Hamenei, bu durumda asil akımların marjinalleştirileceklerini ve böylelikle Batı sultasının dönüşüne ve Batı'lı modernizasyon modellerinin güçlenmesine yol açılacağını hatırlattı.
İslam İnkılabı Rehberi, emperyalist güçlerin çeşitli dinler ve kavimlerin mensupları ile partiler, milletler ve hatta komşu devletler arasında kaos, terörizm ve iç savaş gibi yöntemlere başvurduklarını, ekonomik abluka ve milli sermayelerin bloke edilmesi gibi yolları izlediklerini ve ayrıca çok boyutlu medya hücumu ile mücadeleci halkı umutsuzluğa sürüklemek istediklerini hatırlatarak şunları söyledi: ‘Günümüzde İslam ülkelerindeki kurtuluş hareketlerinin temel ilkeleri, sömürü ve diktatörlükler karşısında dikilmek; ırk, din ve mezheb ayrılıklarının giderilmesi ve siyonizmin reddidir ve bütün bu ilkeler İslam ve Kur'an'a dayanmaktadır. Devrimlerdeki sapmalar, ilkeler ve hedeflerden uzaklaşılması durumunda meydana gelmiştir.'
‘Bir zamanlar İslam topraklarını kendi aralarında paylaşıp yağmalayan İngiltere, Fransa ve İtalya gibi cinayetkar rejimler ile Amerika ve Nato'nun vaadlerine asla güvenilmemelidir' diyen İnkılap Rehberi, bu tebessümler ve vaadlerin arkasında komplo ve ihanetlerin gizlendiğini vurguladı.
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının sonunda mevcut hareketlerde halkın varlığının ve İslami kimliğinin önemine dikkat çekerek, ‘demek ki demokratik bir İslami sistemi arzulamaktalar' dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Yani, yöneticiler halkın oyuyla seçilmektedir ve toplumda egemen olan değerler ve ilkeler İslam şeriatine dayanmaktadır. Bu yönetim biçimi farklı şartlar uyarınca ülkeden ülkeye farklı şekillere bürünebilir. Ancak, büyük bir duyarlılıkla bu sistemin liberal demokrasiden farklı olduğuna dikkat edilmelidir. Batı'nın laik demokrasisi ya da bazı durumlarda din karşıtı demokrasilerinin, ülke yönetiminde temel İslami değerler ve çizgileri gözeten İslam demokrasisiyle herhangi bir ilişkisi yoktur.'
İki günlük İslami Uyanış Konferansı'na İslam dünyası, Avrupa ve Amerika'dan 600'ü aşkın düşünür katılıyor.