'Bismillahirrahmanirrahim,
Ey kalpleri ve gözleri dilediği gibi değiştiren, ey gece ve gündüzü düzene koyan, ey olayları ve halleri yönlendiren, halimizi en güzel hale çevir.'
Kutlu Nevruz bayramı, bahar ve yeni yıl münasebetiyle ülke çapındaki tüm değerli yurttaşlarımızı, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan tüm İran'lıları ve ayrıca Nevruz'a değer veren ve saygı duyan diğer milletleri tebrik etmekteyim. Özellikle ülkenin, inkılabın ve nizamın hizmetinde olan bireyleri ve aileleri tebrik etmekteyim; aziz şehid ailelerini, malüller ve ailelerini, herkesin evlerinde bir araya geldiği şu günlerde önemli ve hassas görevleri dolayısıyla aileleriyle bu birliktelikten mahrum kalan yetkilileri kutlamaktayım. İlahi fazl ve rahmet sayesinde inşaallah bu yılın İran milleti için sevinç, bereket ve nimet dolu bir yıl olmasını ve tüm alanlarda başarılı, onurlu ve muzaffer olmalarını dilemekteyim.
Elbette Bahreyn, Yemen ve Libya gibi bazı ülkelerde aziz halka yönelik acı olaylar, bizlere bayram tadı vermemekte ve insanın bayramın sevincini kusursuz olarak hissetmesini önlemektedir. Allahu tealanın Bahreyn, Yemen ve Libya gibi ülkelerdeki halkları bir an önce kurtuluşa erdirmesini ve halkların düşmanlarını layık oldukları cezaya çarptırmasını niyaz etmekteyim.
Bayram, insanın bir yıl, bir ay, bir gün ve gece boyunca sürdürdüğü doğal hareketin sembolüdür ve bu hareketin olgunluk ve yükselişe doğru olması gerektiği için, her bayram insanın yeni bir aşamayı başlatabilmesi için önem önem taşıyan bir zaman kesitidir. Biz İran milleti, yaratıcının fazlı ve ilahi yardımlara dayalı başarılar sayesinde geçen yıl büyük işler gerçekleştirdik. Biz, geçen yılı 'daha fazla çaba ve çalışma yılı' olarak adlandırmıştık. Memnuniyetle şunu belirtmeliyim ki, geçen yıl boyunca bu ilke hayata geçirildi. Şunu iddia etmek mümkündür ki, geçtiğimiz yıllarda kendisinden bunca yararlanılarak riayet edilen ve halkla yetkililerin ilgi odağı haline gelerek mevcut durumları ile ülke şartlarını bu amaçla adapte ettikleri en etkili slogan, işte bu 'daha fazla çaba ve çalışma' sloganı olmuştur. Gerçekten de devlet ve millet, bu eylemde, bu yıllık harekette daha fazla çaba ve çalışma sergiledi. Bizler, ekonomik alanlarda, siyasi arenada, halkın çeşitli siyasal ve inkılapçı eylemlerdeki katılımında, bilim ve teknolojide, dış politika ve daha nice alanlarda büyük hamlelere tanık olduk. Bu bağlamda tüm yetkililer ve yasama, yürütme ve yargı güçleri etkin idiler. Özellikle yürütme gücü bu bir yıllık dönem içerisinde çok büyük işler başardı. Bunlardan biri, büyük bir hassasiyet ve öneme sahip olan subvansiyonların hedeflendirilmesi hamlesi olmuştur. Bu sürecin Allah'ın izniyle başarıyla tamamlanması umudundayım.
Genel kanım şu ki, ülke elhamdülillah ilerleme ve yükseliş yolunda güzel bir harekete baş koymuş bulunmaktadır. Elbette her geçen gün daha bir ivme kazanan bu hareket, yetkililer ve milletin yıllardır sürdürdüğü çabalar ve çektikleri zahmetlerin ürünüdür. Ancak, bu hareket zamanın ilerlemesiyle birlikte daha bir ivme kazanarak sürdü. Örneğin, bilim üretimi alanında uluslararası uzman merkezlerin sundukları istatistiklere göre ülkemizin bilimsel ilerlemeler ve bilim üretimi alanındaki katılım oranı dünya çapında yüzde 11'in üstünde seyretmektedir. Oysa biz dünya halkının sadece yüzde 1'ini oluşturmaktayız. Bu bağlamda bölgede bizden daha sonraki sırada yer alan ülkenin ilerleme oranı ise yüzde 6'nın altındadır. Bu yüzden, ülkenin çeşitli alanlardaki ilerlemesi şükürler olsun ki çok iyi durumdadır. Bu giderek daha bir hız kazanan hareket, gayret ve ciddiyet içerisinde devam ettirilmelidir.
İnsan ülkedeki genel meseleleri gözlemlediğinde gelecek yılda ilgiyle üzerinde durmamız gereken konunun, ekonomik sorunlar olduğunu görmektedir. Ülkemiz ve milletimizin düşmanları da ülkemizle mukabelede bu konu üzerinde dikkatle çalışmaktadırlar. Elbette kültürel alanlarda da aktif durumdalar, siyasette de aktifler ve bilimi tekelleştirme alanında da çalışmaktalar. Ancak, ekonomik alanlardaki faaliyetleri çok fazladır. İran milletinin düşmanlarının ortam hazırlayarak İran milletine dayattıkları ambargoların hedefi, ülkemizin ilerlemesine darbe indirmek ve giderek hızlanan hareketini aksatmaktı. Elbette onların bu arzuları gerçekleşmedi ve bu ekonomik ablukadan umdukları sonucu alamadılar. Yetkililerimizin tedbirleri ve milletin birlikteliği, düşmanın oyununu bozdu. Buna rağmen, düşman aynı yolu izlemektedir. Bu yüzden, şu anda başlamakta olan yeni yılda ülkenin en temel sorunu üzerinde odaklaşmak zorundayız. Bana göre tüm sorunların ana eksenini ekonomik problemler oluşturmaktadır. Bu yüzden ben bu yılı 'ekonomik cihad yılı' olarak adlandırıyorum. Ülke yetkilileri, hükümet, meclis ve ekonomik meselelerle ilgili tüm sektörler ile aziz milletimizin ekonomik alanlarda bir cihad eylemi gibi hareket etmelerini, bu amaçla mücahede etmelerini umuyorum. Bu bağlamda doğal hareket yeterli değildir. Bu alanda bir mücahid gibi hareket etmeli ve bir sıçramada bulunmalıyız.
Şu anda 'ilerleme ve adalet' adlı on yıllık dönemin üçüncü yılına girmekteyiz. Elbette hem ilerleme ve hem de adalet alanında önemli ölçüde iyi işler başarmış bulunmaktayız. Fakat, hareketimiz bu on yıllık dönemi kelimenin tam anlamıyla ilerleme ve adaletin sembolüne dönüştürebilecek şekilde sürdürülmelidir. İslam dünyasında meydana gelen son hareketler yüzünden, insan bu on yılın Allah'ın izniyle bölge açısından da bir ilerleme ve adalet dönemi olacağını hissetmektedir.
Allahu tealanın siz aziz milletimiz, aziz yetkililerimiz ve mü'min, aktif, yetenekli ve moral sahibi gençlerimizi lütfuyla donatmasını ve Hz. Mehdi (S)'in yüce duasından nasiplendirmesini niyaz etmekteyim. Aziz şehidlerimiz ile büyük İmam'ımızın hatırasını minnetle anmaktayım. Allahu tealanın, bu büyük insanların yüce ruhlarının bereketi sayesinde İran milletini rahmet, fazl, bereket, rızvan ve gufranına garketmesini ummaktayım.
Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun
Ey kalpleri ve gözleri dilediği gibi değiştiren, ey gece ve gündüzü düzene koyan, ey olayları ve halleri yönlendiren, halimizi en güzel hale çevir.'
Kutlu Nevruz bayramı, bahar ve yeni yıl münasebetiyle ülke çapındaki tüm değerli yurttaşlarımızı, dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan tüm İran'lıları ve ayrıca Nevruz'a değer veren ve saygı duyan diğer milletleri tebrik etmekteyim. Özellikle ülkenin, inkılabın ve nizamın hizmetinde olan bireyleri ve aileleri tebrik etmekteyim; aziz şehid ailelerini, malüller ve ailelerini, herkesin evlerinde bir araya geldiği şu günlerde önemli ve hassas görevleri dolayısıyla aileleriyle bu birliktelikten mahrum kalan yetkilileri kutlamaktayım. İlahi fazl ve rahmet sayesinde inşaallah bu yılın İran milleti için sevinç, bereket ve nimet dolu bir yıl olmasını ve tüm alanlarda başarılı, onurlu ve muzaffer olmalarını dilemekteyim.
Elbette Bahreyn, Yemen ve Libya gibi bazı ülkelerde aziz halka yönelik acı olaylar, bizlere bayram tadı vermemekte ve insanın bayramın sevincini kusursuz olarak hissetmesini önlemektedir. Allahu tealanın Bahreyn, Yemen ve Libya gibi ülkelerdeki halkları bir an önce kurtuluşa erdirmesini ve halkların düşmanlarını layık oldukları cezaya çarptırmasını niyaz etmekteyim.
Bayram, insanın bir yıl, bir ay, bir gün ve gece boyunca sürdürdüğü doğal hareketin sembolüdür ve bu hareketin olgunluk ve yükselişe doğru olması gerektiği için, her bayram insanın yeni bir aşamayı başlatabilmesi için önem önem taşıyan bir zaman kesitidir. Biz İran milleti, yaratıcının fazlı ve ilahi yardımlara dayalı başarılar sayesinde geçen yıl büyük işler gerçekleştirdik. Biz, geçen yılı 'daha fazla çaba ve çalışma yılı' olarak adlandırmıştık. Memnuniyetle şunu belirtmeliyim ki, geçen yıl boyunca bu ilke hayata geçirildi. Şunu iddia etmek mümkündür ki, geçtiğimiz yıllarda kendisinden bunca yararlanılarak riayet edilen ve halkla yetkililerin ilgi odağı haline gelerek mevcut durumları ile ülke şartlarını bu amaçla adapte ettikleri en etkili slogan, işte bu 'daha fazla çaba ve çalışma' sloganı olmuştur. Gerçekten de devlet ve millet, bu eylemde, bu yıllık harekette daha fazla çaba ve çalışma sergiledi. Bizler, ekonomik alanlarda, siyasi arenada, halkın çeşitli siyasal ve inkılapçı eylemlerdeki katılımında, bilim ve teknolojide, dış politika ve daha nice alanlarda büyük hamlelere tanık olduk. Bu bağlamda tüm yetkililer ve yasama, yürütme ve yargı güçleri etkin idiler. Özellikle yürütme gücü bu bir yıllık dönem içerisinde çok büyük işler başardı. Bunlardan biri, büyük bir hassasiyet ve öneme sahip olan subvansiyonların hedeflendirilmesi hamlesi olmuştur. Bu sürecin Allah'ın izniyle başarıyla tamamlanması umudundayım.
Genel kanım şu ki, ülke elhamdülillah ilerleme ve yükseliş yolunda güzel bir harekete baş koymuş bulunmaktadır. Elbette her geçen gün daha bir ivme kazanan bu hareket, yetkililer ve milletin yıllardır sürdürdüğü çabalar ve çektikleri zahmetlerin ürünüdür. Ancak, bu hareket zamanın ilerlemesiyle birlikte daha bir ivme kazanarak sürdü. Örneğin, bilim üretimi alanında uluslararası uzman merkezlerin sundukları istatistiklere göre ülkemizin bilimsel ilerlemeler ve bilim üretimi alanındaki katılım oranı dünya çapında yüzde 11'in üstünde seyretmektedir. Oysa biz dünya halkının sadece yüzde 1'ini oluşturmaktayız. Bu bağlamda bölgede bizden daha sonraki sırada yer alan ülkenin ilerleme oranı ise yüzde 6'nın altındadır. Bu yüzden, ülkenin çeşitli alanlardaki ilerlemesi şükürler olsun ki çok iyi durumdadır. Bu giderek daha bir hız kazanan hareket, gayret ve ciddiyet içerisinde devam ettirilmelidir.
İnsan ülkedeki genel meseleleri gözlemlediğinde gelecek yılda ilgiyle üzerinde durmamız gereken konunun, ekonomik sorunlar olduğunu görmektedir. Ülkemiz ve milletimizin düşmanları da ülkemizle mukabelede bu konu üzerinde dikkatle çalışmaktadırlar. Elbette kültürel alanlarda da aktif durumdalar, siyasette de aktifler ve bilimi tekelleştirme alanında da çalışmaktalar. Ancak, ekonomik alanlardaki faaliyetleri çok fazladır. İran milletinin düşmanlarının ortam hazırlayarak İran milletine dayattıkları ambargoların hedefi, ülkemizin ilerlemesine darbe indirmek ve giderek hızlanan hareketini aksatmaktı. Elbette onların bu arzuları gerçekleşmedi ve bu ekonomik ablukadan umdukları sonucu alamadılar. Yetkililerimizin tedbirleri ve milletin birlikteliği, düşmanın oyununu bozdu. Buna rağmen, düşman aynı yolu izlemektedir. Bu yüzden, şu anda başlamakta olan yeni yılda ülkenin en temel sorunu üzerinde odaklaşmak zorundayız. Bana göre tüm sorunların ana eksenini ekonomik problemler oluşturmaktadır. Bu yüzden ben bu yılı 'ekonomik cihad yılı' olarak adlandırıyorum. Ülke yetkilileri, hükümet, meclis ve ekonomik meselelerle ilgili tüm sektörler ile aziz milletimizin ekonomik alanlarda bir cihad eylemi gibi hareket etmelerini, bu amaçla mücahede etmelerini umuyorum. Bu bağlamda doğal hareket yeterli değildir. Bu alanda bir mücahid gibi hareket etmeli ve bir sıçramada bulunmalıyız.
Şu anda 'ilerleme ve adalet' adlı on yıllık dönemin üçüncü yılına girmekteyiz. Elbette hem ilerleme ve hem de adalet alanında önemli ölçüde iyi işler başarmış bulunmaktayız. Fakat, hareketimiz bu on yıllık dönemi kelimenin tam anlamıyla ilerleme ve adaletin sembolüne dönüştürebilecek şekilde sürdürülmelidir. İslam dünyasında meydana gelen son hareketler yüzünden, insan bu on yılın Allah'ın izniyle bölge açısından da bir ilerleme ve adalet dönemi olacağını hissetmektedir.
Allahu tealanın siz aziz milletimiz, aziz yetkililerimiz ve mü'min, aktif, yetenekli ve moral sahibi gençlerimizi lütfuyla donatmasını ve Hz. Mehdi (S)'in yüce duasından nasiplendirmesini niyaz etmekteyim. Aziz şehidlerimiz ile büyük İmam'ımızın hatırasını minnetle anmaktayım. Allahu tealanın, bu büyük insanların yüce ruhlarının bereketi sayesinde İran milletini rahmet, fazl, bereket, rızvan ve gufranına garketmesini ummaktayım.
Allah'ın rahmet ve bereketi üzerinize olsun