İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün sabah (16 Eylül 2010 – Perşembe) Fakihler meclisi başkanı ve üyelerini kabulünde yaptığı konuşmada, uluslar arası ve İran İslam Cumhuriyetinin içerisindeki şartlarla ilgili dakik bir yorumlama getirerek, İslam İnkılâbı cephesinin her geçen gün daha da güçlenmesi ve istihkâm kazanması, müstekbirlik düzeni cephesinin ise daha da zayıf konuma sürüklenmesi, kendini kaybetmesi ve umutsuzluğa kapılmasının 30 yıllık bir zaman sonra İslam nizamının onur verici varlığının en belirgin özelliğinin bir sonucu tanımlayarak, “Üniversiteler ve dini ilim merkezleri elitleri ve toplum içinde etkin olan kişilerin üzerine düşen en önemli vazife, halk içerisinde umut ve morali güçlendirmek, yetkililere karşı kötümserlik ortamını körüklemekten kaçınmak, düşman’ın komplo ve planları karşısında uyanık olmak, ana ve tali meselelerin sahih olarak tanınması, üst düzeyde ulusal duyguya güven, ülkenin hayret uyandıran gelişmeleri, oluşan çalışma ve çaba ortamının göz ardı edilmemesi, ulusal vahdet ve İslami dayanışmanın yükseltilmesi yolunda pratik ve gerçekçi girişimlerde bulunulmasıdır” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi konuşmasında İslam nizamı cephesinin uluslar arası düzeydeki konumunu ve dünya müstekbirliği cephesinin tutum ve girişimlerine de açıklık getirerek, “Bugün emperyalist düzen cephesinde dikkat çekici önemli bir nokta aşırı ön aktivite hastalığı olup, bunun en önemli özelliği hedefsiz ancak yoğun faaliyet ve harekettir” ifadesini kullandı.
Ayetullah Hamanei, İran İslam Cumhuriyetine karşı birkaç kararname çıkartılması, yaptırım uygulanması, aslı- hakikati olmayan iftiralarda bulunulması, iç muhaliflerin aktif olarak sahnede tutulmasına çalışmak ve İran’a karşı tüm siyasi, kültürel ve ekonomik imkânların devreye sokulmasının müstekbirlik cephesinin İslam nizamı cephesi aleyhinde çok yoğun bir çaba içinde olduğunu gözler önüne serdiğini belirterek, “Alelacele sürdürülen bütün bu faaliyetler, İslam cephesinin otuz yıldan sonra giderek artan gücü, tecrübesi ve bilincini ortaya koymaktadır. Zira eğer bu cephe zayıf ve kırılgan olsaydı, düşmanın aleyhteki bunca plan ve programına ihtiyaç olmazdı” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi Batı dünyasının şu anda uluslararası sahnede ve hatta sulta altındaki ülkelerde bile sahip olduğu konumunun giderek zayıflamakta olduğuna temas ederek, “Giderek artmakta olan bu zafiyet, İslami uyanışın yükselmesinden kaynaklanmaktadır. Bu uyanış yüzünden Batı yandaşı bazı ülkeler İslam dalgasından ve saplandıkları çıkmazdan kurtulabilmek amacıyla bölgedeki siyasetlerini gözden geçirmeye başlamışlar, ancak bir sonuca varamamışlardır. Bu yüzden emperyalist cephe işte böyle zayıf ve sarsıntılı bir konuma düşmüştür” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü: “İran aleyhinde kararnameler çıkartmak, İslam nizamı aleyhinde tavır takınmak, düşmanın kesinlikle parmağının olduğu geçen yılki fitne, Kur'an-ı Kerim'e yönelik utanç verici hakaretler, emperyalist cephenin işte bu zaaf ve yılgınlık yüzünden başvurduğu girişimlerdendir. Emperyalist liderler artık İslam nizamı cephesinin gücünü açıkça itiraf etmektedirler. Bu girişimler her ne kadar İslam nizamı cephesinin güçlenmesine yol açsa da, gaflet ve mağrurluk ve uykuya dalmamalıyız.”
Ayetullah Hamanei, gaflete düşmemek için tek yolun insanın sürekli olarak iç dünyasını ıslah etmesi olduğunu hatırlatarak, “Toplum ve halkın ıslahı için ön gereksinim, insanın kendi içinde bir reform gerçekleştirmesidir. Eğer toplumdaki elitler ve etkili şahsiyetler Allah'la olan ilişkilerini düzeltirlerse halkın ve genç kuşağın etkilenmesi daha kolay hale gelir. Zira halk daima çeşitli zamanlarda üzerine düşen görevi yerine getirmiş ve getirmektedir” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi ulema ve yetkililerin önemli görevlerinden birinin iç dünyalarını güçlendirmek olduğunu beyanla toplumda sürekli olarak vahdetten söz edildiğini ancak vahdetin, bu alanda konuşup durmak değil de, toplumda dayanışmanın hayata geçirilmesiyle sağlanabileceğinin altını çizdi ve “Vahdetin manası, bazı kişilerin diğer bazılarına karşı olan şahsi rahatsızlıklarının ön plana çıkarılması, ülke çıkarlarına ters düşen meselelerin gündeme getirtilmesi değil de ortak yönlerin güçlendirilmesi ve halk karşısında ön plana çıkarılmasıdır” dedi.
Ayetullah Hamanei bu konuyla ilgili olarak düşman’ın İslam nizamı cephesi karşısındaki metot ve planlarının tanınmasının çok önemli olduğunu hatırlatarak, düşman’ın tüm planlamalarını halkın nizamdan koparılması ve başta gençler olmak üzere halkın dini inançlarının sarsılması gibi iki temel üzerine odakladığını belirtti.
Halk’ın İslam nizamının temel desteği olduğunu söyleyen Ayetullah Hamanei, “Halk, İslam nizamının destekçisidir. Bu yüzden düşman halkın yetkililere olan güvenini sarsmak peşinde olup, yetkililerin her türlü iyi girişimini, propagandalarında kötü, yanlış ve çıkarlara aykırı olarak göstermeye çalışmaktadırlar” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi konuşmasının devamında son 30 yıl boyunca düşman’ın halkın ülke yetkililerine olan güveninin sarsılması amacıyla hayata geçirmeye çalıştığı komplolara ve rahmetli İmam Humeyni’nin bu komplolar karşısındaki metotlarına temas ederek, “Rahmetli İmam Humeyni liderlik yaptığı onlarca yıl boyunca o dönem yetkililerine yönelik bir takım eleştiri ve itirazların olmasına rağmen sürekli olarak dönem yetkililerini savunmuş ve bu saldırılar karşısında kendini siper edinmiştir. Elbette bu durum yetkililerin tüm uygulamalarının imam tarafından tamamen teyit edildiği manasına da gelmemekteydi. Ama İmam Humeyni (ks) halkın yetkililere olan güveninin sarsmaması gerektiğine inanıyordu. Son 20 yıl boyunca da nizam liderliği rahmetli İmam Humeyni’nin bu metodunun devamında iktidarları desteklemiş ve bundan böyle de destekleyecektir” dedi.
Ayetullah Hamanei ülkede elde edilen bunca ilerleme ve gelişmelerin yetkililerin inanarak, ihlâs içinde ve yorgunluğa göğüs gererek sürdürdükleri çabalar sonucu olduğunu belirterek, ufak bir bölümde yanlış bir uygulamadan dolayı hükümet ve öteki güçlerin itibarının halk karşısında küçük düşürülmemesi gerektiğini, bazı kişilerin söyledikleri konuların ise gerçeklere aykırı olduğunu ve bunun düşman’ın istediği doğrultuda bir girişim olduğunu söyledi.
Halkın İslami inançlardan ve şeraitten uzaklaştırılması için gösterilen çabaları da hatırlatan Ayetullah Hamanei, bu komploların karşısında durulması gerektiğini hatırlattı ve bu hususta din uleması. Üniversite ve İslami ilimler merkezleri elitlerinin üzerine büyük görev düştüğünü söyledi.
“Halkın dini inançlarının takviyesi ve düşmanların organize edilmiş girişimlerine karşı konulması amacıyla gerekli operasyonel ve muhtevai girişimde bulunmak Dini ilim merkezleri ve üniversiteler elitlerinin görevidir” ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei bu hususta kültürel ve sanat teşkilatlarının bir çerçeve ve kalıp niteliği taşıdığını belirtti ve “Bu kalıp, çerçevelerin içeriği üniversiteler ve ilim merkezleri tarafından oluşturulacak komisyonlar tarafından belirlenmeli, aksi takdirde çerçeve ve kalıplar sahih bir içerikten yok kalabilir. Nitekim bazı kültürel kurumların ürünlerindeki temel hata ve yanlışlıklarda bu husustan kaynaklanıyor” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi konuşmasının ikinci bölümünde İslam Cumhuriyeti nizamının ülke içinde karşı karşıya olduğu şartların izahına başvurdu ve halkın inkılâpçı ve İslami değerlere bağlılığını hatırlatarak şunları söyledi: ‘Son otuz yılda halkı inkılâptan soğutabilmek amacıyla sistemin İslami kimliği ve ruhu ile inkılâpçı tutumunu yok etmek için büyük girişimlere başvurdularsa da Allah'ın lütfu sayesinde bu çabalar herhangi bir sonuca ulaşamamıştır. Bütün bu çabalara rağmen, halk ve halk katmanları içerisinde yer alan mü'min yetkililer kararlı bir duruş sergilediler ve İslam İnkılâbı ilerledi.'
Ayetullah Hamanei, geçen yıl İran'da düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın, inkılâpçı değerler ve prensiplere sahip çıktığını hatırlatarak, “Halk bu seçimlerde din dışı, İslam dışı motifler taşıyan sloganlar ve konuşmalarla ilgilenmemiş, İslami özellikler taşıyan, sosyal adaletçi ve lüksten uzak sloganlar ve programları beğenmiştir. Halkımızın yetkililere olan saygı ve ilgisi, onların İslam'a olan alakasındandır ve eğer bizler İslam ve inkılâbın yolundan bir an bile çıkacak olsak, halk kesinlikle bizden uzaklaşacaktır. Bugün İslam İnkılâbı’nın slogan ve ilkeleri capcanlı ayaktadır ve İmam Humeyni'nin düşünce ve konuşmaları, gündemdedir. Hatta daha önceleri İmam'a muhalefet ve inkılâbın defnedildiğinden dem vuranlar, bugün halkın dikkatini çekebilmek için İmam'ın konuşmalarını tekrarlamakta ve inkılâp hakkında konuşmaktadırlar.”
İslami İnkılâbı rehberi konuşmasının devamında geçen yıl vuku bulan fitne olayının, halkın İslam ve İslam inkılâbı değerleri ve ilkeleri üzerindeki direnişinin bir diğer örneği olduğunu hatırlatarak, “O fitnede seçilmiş adaydan başka bir adaya oy veren kimseler bile fitnecilerin gerçek maskesinin düşmesi ardından onlar da ilke ve değerler üzerinde vurgu yaptılar ve gördük ki 30 Aralık ve 11 Şubat tarihlerinde bunların tümü sokaklara döküldüler ve fitnecilerin azınlık bir grup olduğu anlaşıldı. Bugün, ülkede kabul gören yol ve üslup, İmam Humeyni ile İslami ve inkılâpçı değerlerin yoludur ve bu, önemli bir gelişmedir” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi, daha
sonra ülkede bilim ve teknik alanındaki şaşırtıcı ilerlemelere değinerek
şunları kaydetti: ‘Bu ilerlemelerin sahne arkası, medyada duyurulanlardan daha
gurur vericidir. Zira bu ilerlemeler milli özgüven duygusunun ülkedeki genç
bilginler arasında uyanmasından kaynaklanmaktadır.'
Ayetullah Hamanei daha sonra düşmanın geçen otuz yıl boyunca dayattığı zor
şartlar ve baskılar sayesinde halk ve yetkililerin daha da dirençli hale
geldiklerini hatırlatarak, “Bu meseleler, çok tatlı ve onur verici meselelerdir
ve sürekli olarak zaaf yönlerden ve acılardan söz edenler bu meseleleri de
görmeleri gerekir. Burada ana mesele ülkeyi ileri götüren motordur ve Allah’ın
lütfu sayesinde artık ülke sürekli ileriye doğru, umut içinde ve sahih bir
hedef istikametinde hareket etmektedir” dedi.
Ayetullah Hamanei şöyle dedi: “Bugün ülke, iş, çaba ve bayındırlık sahnesidir, Bu doğrultuda çok önemli işler de gerçekleşmiş olup bunun kendisi büyük bir önem taşımaktadır. Son 30 yıl boyunca düşmanın baskıları ve zor şartlar halkın ve yetkililerin direncinin daha da artmasına neden olmuş ve bu baskıların yeni aşaması da kesin olarak halkın direnç gücünün artmasından başka bir sonuç vermeyecektir.”
Bu baskıların eninde sonunda yenilmeye mahkûm olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, Allah dinine yardım edenlere Allah’ın da yardım edeceği yolundaki ilahi vaadin yanı sıra İslam İnkılâbının muhtelif aşamalarında elde edilen tecrübelerin bu baskıların halk direniciyle yenilgiye uğrayacağını gösterdiğini söyledi.
Ayetullah Hamanei bu konuyla ilgili olarak ayrıca savaşın irade ve azim savaşı olduğuna vurgu yaparak, “Bugün savaş, irade ve azim savaşıdır. Eğer İslam nizamının başarısızlığa uğraması gerekseydi, gücü ve tecrübesinin daha az olduğu işin başlangıcında yenilgiyi tadardı. Ancak şimdi inkılâbın kudreti ve tecrübesi, ilk yıllara göre çok yukarıdadır” dedi.
Halkın sahnedeki varlığının son 30 yıl boyunca İslam nizamı ve İslam İnkılâbının başarılarının temel faktörü olduğunu belirten İslam İnkılâbı rehberi, umudun var olmasının halkı bugüne kadar sahnede tuttuğunu, bunun için bu umudun halk içerisinde canlı tutulması gerektiğini ve halkın nizama ve yetkililere yönelik kötümser olmasını sağlayacak her türlü girişimden kaçınılması gerektiğini belirtti.
İslam İnkılâbı Rehberi Hak yoluna bağlılık, İslam, inkılâbın temelleri, İmam Humeyni'nin hedefleri ve emperyalizmle mücadeleden, önemli kriterler olarak söz etti ve kültürel meselelerin öneminin ekonomik ve siyasal konuların öneminden daha fazla olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei konuşmasının bir diğer bölümünde ise kültürel meselelerin öneminin ekonomik ve siyasi meselelerden daha fazla olduğunu belirterek. Bin halkın kültürünün sahih, sağlıklı bir kültür olması durumunda kesin olarak toplumun davranış ve gidişatında tecelli edeceğini söyledi.
Ayetullah Hamanei bu konuda şunları söyledi: “Sorumluluk üstlenilmesi, fedakârlık, iş vicdanı, inzibat, sosyal yardımlaşma, sosyal uyum, israftan kaçınma, tüketim modelinin ıslahı, kanaat ruhu, iç üretimde istihkâm, doğruluk, İslam İnkılâbı değerleri ve Rahmetli İmam Humeyni’nin düşüncelerinin ayakta tutulması, İslami dayanışma ruhunun takviyesi, İffetlilik ve hicab ve gösterişsiz bir yaşam kültürel konuların başlıca örneklerinden olup medya bu hususta önemli bir rol ifa etmelidir.”
Ayetullah Hamanei özellikle kültürel meselelerin muhtevasının belirlenmesi hususunda asıl görevin Dini ilimler merkezleri ve ulemanın üzerine düştüğünü belirttiler.
İslam İnkılâbının konuşmasından önce Fakihler Meclisi başkanı Ayetullah Haşimi Refsencani bir konuşma yaparak, Fakihler meclisinin iki günlük oturumu ve bu oturumda ele alınarak görüşülen konulara temasla bu oturumun çok olumlu sonuçlar doğurduğunu söyledi.
Fakihler meclisi birinci başkan
yardımcısı Ayetullah Yezdi ise detaylı bir rapor sunarak Fakihler meclisinde
ele alınan konular hakkında bilgi verdi.