İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei:

“İslam Devletleri, Müslümanların vahdeti ve haklarını savunma hedefini takib etmeliler”

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, “Nur, adalet ve rahmet” peygamberi, Hatem’ul Enbiya Hz. Muhammed-i Mustafa (sav)’in ve onun torunu 6. İmam Hz. Cafer Sadık (as)’ın kutlu veladet yıl dönümünde, ülke yetkilileri ve halktan muhtelif kitleleri kabulünde yaptığı konuşmada, İslami hakikatlerin hayata geçirilmesi ve Hatem’ul Enbiya Hz. Muhammed’in öğretilerinin yerine getirilmesinin İslam ümmetinin en zaruri ve gerekli gereksinimi niteleyerek, İslam’ın muhtelif mezhepleri arasındaki birlik ve vahdetin İslam âleminin içinde bulunduğu sorunların giderilmesi, kalkınmanın sağlanması ve ideal bir toplumun oluşması için gerekli olduğunu vurguladı.

Yargı, Yasama ve Yürütme başkanları, Tahranda düzenlenen İslami Vahdet konferansına katılan yabancı konuklar, ulema ve İslam ülkelerinin Tahrandaki elçilerinin de katıldığı bu kabulde İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, Yüce İslam peygamberi, varlığın en iyilerinin güzidesi Hz. Muhammed bin Abdullah (sav) ve peygamberin hak vasisi, hakiki Muhammedi İslam’ın yayılmasının asıl faktörü İmam Cafer Sadık (as)’ın mübarek veladetlerini kutlayarak, “insani şerafetler, beşeri ahlaki faziletler, “Cehalet, rezalet ve gaflet’in katmerleşmiş karanlığında Peygamberin kutsal ve nurlu varlığının veladetine borçludur” dedi.

İslam ümmetinin Hatem’ul Enbiya (sav)’in nurlu hidayetinden ders almaya, düşünmeye ve tefekkür etmeye muhtaç olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, İslam dünyasının büyük nüfusu, üstün coğrafi konumu, hayati önem taşıyan kaynakları ve sayısız insani yeteneklerine temas ederek, böyle üstün bir özellik ve imkana sahip bulunan büyük bir mecmuanın niçin böylesine açmazlar içinde olduğu, fakirlik, ayrım, bilimsel geri kalmışlık ve kültürel zaaflardan böylesine ızdırap çektiği ve dünya zorbaları karşısında kendi haklarını savunmaya muktedir olamadığı sorusunu gündeme getirdi.

İslam İnkılabı rehberi konuşmasının devamında İslam dünyasının Müslümanların hakkını savunmadaki çaresizliğine örnek olarak da Filistin meselesini gündeme getirerek, “Tarihi kutsal Filistin topraklarının gasbedilmesi, cani Siyonistlerin Filistin halkı üzerindeki ardı arkası kesilmeyen sürekli zulümleri aslında İslam ümmetinin vücudunda dertlere neden olan büyük bir yaradır. Fakat ne yazık ki İslam dünyası şu anda Filistin meselesinin kendine ait olmadığı gibi bir tutum ve davranış içindedir” dedi.

Yapay ve Siyonist İsrail rejimini çok tehlikeli bir kanser tümörüne benzeten Ayetullah Hamanei, bu korkunç kanser ve destekçileri karşısında tek savunma yolunun, İslam’a dönmek ve yüce İslam Peygamberi (sav)’in öğretilerinin eksene çevrilmesi olduğunu hatırlattı.

İslam ümmeti içinde tefrika ve fitne oluşturulması amacıyla Amerika, İngiltere ve öteki İslam düşmanlarının sürekli çaba içinde olmalarının İslam dünyasının Müslümanların hakkını savunmada başarısız kalmalarının asıl nedeni olduğunu da belirten İslam İnkılâbı rehberi, “bu sultacı zorbalar ihtilaf ve bölünmenin İslam ümmetini çok önemli Filistin meselesinden saptıracağını ve vazgeçireceğini çok iyi biliyorlar. Bunun için de mümkün olan her yolla Şia, Sünni ve öteki mezheplerin mensupları arasında kavmiyetçi, mezhebi ve coğrafi tefrika ateşini daha da alevlendirmeye çalışıyorlar” dedi.

İslam İnkılabı Rehberi birlik ve dayanışmanın büyük İslam ümmetinin en önemli gereksinimi olduğunu hatırlatarak, İslam devletlerinde hükümetler, aydınlar, ulema, siyasi ve sosyal alanlarda hizmet verenlere çağrıda bulunarak, “Eğer İslami uyanış geniş kapsamlı ve derin olur ve Müslümanların gönülleri birbirlerine yakınlaşırsa, teamül, işbirliği ve kalkınma için gerekli zemin oluşmuş olur ve Filistin meselesi de dahil İslam dünyasının sorunlarının büyük bir bölümü çözüme kavuşmuş olur” dedi.

Tecavüze uğramış İslam topraklarını savunmanın farz oluşunun bütün İslam mezheplerinin ortak görüşünü oluşturduğunu belirten İslam inkılâbı rehberi, böyle bir görüş birlikteliğine rağmen ne yazık ki İslam dünyasının, Şii ve Sünni ve öteki mezhepler arasında ihtilaf ve tefrika çıkarılması amacıyla Amerika ve İngilizlerin komploları etkisi altında kaldığını belirtti.

Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde ise Müslümanların vahdeti ve Filistin meselesinin savunulmasının İran İslam cumhuriyetinin temel hedefleri ve öncelikleri arasında olduğunu belirterek, Müslümanların birlik ve dayanışması ve Filistin meselesinin önemi hususunda rahmetli İmam Humeyni’nin sözlerinden örnek verdi ve İran’da İslam nizamı, tüm yetkililer ve tüm İran halkının bu temel meseleleri şer’i bir farz olarak kabul ettiklerini ve bu hususta söz, davranış ve tutumlarının bir olduğunu söyledi.

İslam ümmetinin giderek artan uyanışı ve Filistin davasının savunulmasında halkların feryadının artık daha gür ve yüksek çıkmasının, İran İslam Cumhuriyetinin bu hak söz ve tutumunun İslam dünyası kamuoyundaki olumlu karşılık görmesinin bir yansıması olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, “İslam hükümetleri de yüce İslam Peygamberi (sav)e tabii olarak, Müslümanların vahdeti ve onların hakkını özellikle “kanser tümörü Siyonist İsrail ve hamileri” karşısında savunma hedefini takip etmeliler. Umulur ki Allah Taala’nın yardımları sayesinde İslam ümmetinin dünyevi ve uhrevi kalkınma ve saadetleri tahakkuk bulur” dedi.

İslam İnkılâbı Rehberinin bugünkü konuşmasından önce kısa bir konuşma yapan cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, “Aşk ve Muhabbet peygamberi”, “İlim ve Hikmet Resulü” Hz. Muhammed’in veladetini kutlayarak. Beşeri toplumların bugün her zamandan daha çok Hatem’ul Enbiya (sav)in öğreti ve mektebine muhtaç olduğunu, cehalet, sultacılık, sevgisizlik, aşağılamalar, ihtilaf ve ayrımların ancak bu yolla yok edilebileceğini, adalet, vahdaniyet ve beşeri yeteneklerin filizlenmesinin ancak bu surette tahakkuk bulabileceğini söyledi.

Ahmedinejad, Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed (Sav)in saadet bahşedici mesajlarına temasla, büyük İslam İnkılâbının zaferiyle birlikte büyük İran halkının hak, adalet ve temizliğin bayraktarı olduğunu, vahdet ve gönül birliği ile bu ulvi istikametteki ilerlemesini sürdürdüğünü söyledi.

Bu görüşmenin sonunda İslami Vahdet Konferansına katılan ulemadan bir grub samimi bir ortamda İslam İnkılâbı Rehberi ile yakından görüşüp sohbet imkânı buldular.

700 /