İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün Senendeç’in Özgürlük alanı ve çevre cadde ve sokaklarını dolduran Kürdistan halkına hitaben yaptığı konuşmada, Samimi ve muhabbetli Kürdistan halkının böylesine coşkulu istikbalından dolayı teşekkürlerini bildirerek, bu bölgenin kültürlü, mümin halkının direniş, uyanıklığı ve mücadele azminden dolayı takdirlerini bildirdi ve konuşmasının devamında önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinerek ulusal izzetin korunması zaruretini vurgulayıp Salih adaylar içerisinden en Salih olanının seçilmesi ölçülerini açıkladılar.
Çok önemli ve temel ber mesele olarak ulusal izzet faktörlerini açıklayan İslam İnkılabı Rehberi bu meselenin enerjik ve yüce bir toplumun gerçek hayatının alametlerinden ve yabancılar karşısında mukavemetin önemli faktörlerinden biri olarak açıkladı ve “kendi “Tarih, kültür ve varlığı”ndan aşağılık ve zillet duygusuna kapılmayan, kendi imkanlarıyla iftihar edip umutlu olan, kendi gelenek, örf ve adetleriyle, kendi tarihleriyle kıvanç duyan bir halk milli izzete sahiptir ve bu önemli olay Kur’anı Kerimin buyruğu üzere iman’a dayanmak suretiyle tahakkuk bulur. Çünkü izzet Allah Taala’ya, Resulüne ve müminlere mahsustur” dedi.
İran halkı içerisinde hakaret duygusunun aşılanması için sömürgeciler ve uşaklarının yoğun çaba gösterdiklerini belirten İslam İnkılabı rehberi, diktatör ve fasid Gacar ve Pehlevi saltanatlarının İngilizler ve Amerika karşısında utanç verici siyasetlerinin İslam İnkılabı öncesine kadar İran halkının en büyük musibeti olduğunu belirterek, “İran halkı, İslam’a ve bu halkın ve toprakların izzetinin tecellisi olan şüno yüce imam’ın rehberliğine dayanarak böyle bir musibet karşısında kıyam etti ve bugün İran halkı, İranlı oluşuna, Müslüman oluşuna iftihar etmektedir. Tüm dünyanın en muktedir güçleri bile kendi tehditlerinin yüce İran halkı ve muktedir ve nüfuz sahibi İslam düzeni üzerinde kesinlikle etkili olamadığını itiraf etmekteler” dedi.
Ayetullah Hamanei, milli izzetin ancak iman’ın, vahdet’in, cesaretli girişimin, direnişin ve “çalışma, çaba ve teşebbüs” ruhunun korunmasıyla korunabileceğini hatırlatarak, “ Milli izzet’in korunması, siyasi olayların yorumlanmasında temel bir husustur ve tüm halk özellikle gençler olayların irdelenmesinde milli izzetin devamlılığının nedenlerine yeterince dikkat etmeleri gerekir” dedi. Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde ise düşman’a uşaklık yapan kimselerin cehaletine temas ederek şöyle dediler: “Irak, Afganistan ve Pakistan’da terör girişimlerinde bulunan Vahhabi ve Selefi unsurların birçoğu kendi satılmışlıklarının farkında değiller. Keza Ehli Sünnet’in kutsallarına ihanet eden Şia bir kimse farkında olmasa bile düşmanın uşağıdır.” İslam İnkılâbı rehberi konuşmasını şöyle sürdürdüler: “Selefi ve Vahhabi cemaati açısından, Şialar ve Ehli Beyt’i seven Ehli Sünnet veya Kadiri irfanı mensubu Ehli Sünnet’i nerede olurlarsa olsunlar kâfirdirler. Fakat gerçek şudur ki bu uğursuz düşünce mensupları Müslüman kardeşler arasında ihtilaf çıkarmakla görevlidirler. Keza cehalet veya kasten Ehli Sünnet’in değerlerine ihanet eden Şia’da ihtilaf çıkarmakla görevlendirilmiş kişidir ve her haliyle bu iki grubun tavırları şer’an haram olup kanuna aykırıdır.” Kürdistan bölgesini iman, kültür, sanat, safa, vefa ve büyük fedakârlıklar eyaleti olarak tanımlayan İslam İnkılâbı Rehberi, İslam nizamının ömrünün ilk kritik yıllarında düşman’ın komplolarını bilinçli bir şekilde tesbit ederek yiğitçe direnen kahraman bölge halkının mücadelesini İran halkının unutmayacağını söyledi. Kendisinin Kürdistan halkını yakından tanıdığını belirten Ayetullah Hamanei, “Eyaletin yüce halkı sınavını vermiş bir halktır. Çünkü düşman kendi iğrenç siyaseti ile İran halkının büyük varlığında ırkçı ve mezhebi tefrika çıkarmak istediği bir dönemde Kürdistan halkı bilinç ve mücahedetle bu büyük komployu etkisiz bıraktı” dediler.
Ayetullah Hamanei, yörenin güzel ve yemyeşil doğası, halkının muhabbet ve samimiyeti ve bölgenin büyük âlim ve şairlerinin kültürel Kürdistan eyaletinin güzel cilvelerinden olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, İran’ın yücelmesine karşı olanların, İslam İnkılâbının daha ilk başından itibaren bölgeyi güvenlik sorunları olan bir eyalet konumuna getirmek istediklerini, fakat muktedir İslam nizamının halkın desteğiyle bu büyük sorunu çözümlediğini söyledi.
Ayetullah Hamanei Kürdistan halkının, Kave, Sayyad-ı Şirazi, Mütevessiliyan, Brocerdi, Kazimi ve öteki şehid komutanlar gibi büyük şehitlerin kadrini bildiklerini hatırlatarak, bu yöreye gelen savaşçı gençlerin de Kürdistan halkının muhabbet ve sevgisini unutmadıklarını söylediler.
Tağut rejiminin Kürdistan eyaletini geri kalmış bir bölge olarak tutmak istediği siyasetini izlediğini hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, “bu eyalet, inkılabdan önce sadece 360 üniversite öğrencisine sahipti, eyalet halkından sadece %30’u okur-yazarlıydı, yöre bayındırlığı da sıfır derecedeydi. Fakat şu anda 40 bini aşkın öğrenci 20'den fazla yüksek öğretim merkezinde eğitim görmekteler” dedi.
Ayetullah Hamanei İslam nizamının Kürdistan bölgesindeki hizmetlerinin çok büyük olduğunu hatırlatarak daha yapılması gereken çok işlerin olduğunu, yetkililerin gerekli ilgileri ile bunların çözümlenmesi gerektiğini, eyaletin iki temel sorunu işsizlik ve sermaye sıkıntısı konusunda büyük adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Ayetullah Hamanei İslam nizamının kavmiyet çeşitliliğine bakışını İslam’a uygun bakış olduğunu belirterek, “bizim açımızdan kavimler çeşitliliği büyük bir fırsattır. Bu sayede İran halkı vücudunun parçaları sahih bir irtibat, tam birlik ve dayanışmayla birbirlerinin muhtelif yetenek ve kapasitelerini tamamlayabilirler” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi konuşmasını şöyle sürdürdüler: “Kürdistan eyaletine bakışımız muhabbet, kardeşlik, birlik ve gönül ortaklığına dayalı ve dopdolu bir bakıştır. Bu bakışa kim karşı çıkarsa nizamın siyasetine aykırı davranmış olur.”
Yabancıların uzantılarının düşmanların sözünü Kürd halkının sözü gibi gündeme getirdikleri dönemleri hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, o dönemde yöre halkının ve kıvanç verici Müslüman Kürd pişmerglerin 5400 şehid takdim ederek bölücü ellere karşı mukabele ettiklerini ve büyük bir iftihar yarattıklarını söylediler.
Kürdistan eyaleti gençlerinin kendi yöre halkının tarihi, fedakârlık ve mücadelelerini tanımaları gerektiğini belirten İslam İnkılâbı Rehberi, bölgenin tarihi olaylarında ibret verici meselelerin mevcut olduğunu, bu cümleden olarak evlatları yabancılara aldanarak, kendilerini Amerika ve siyonizmin hedefleri uğrunda mahveden suçsuz ailelerin evlat acısı çekmiş aileler olduklarını ve bunun da İnkılab düşmanlarının bu eyalete verdikleri zarar ve ziyanlar olduklarını söylediler.
İran İslam Cumhuriyetinin kuruluşunun ilk yıllarında karşı devrimcilerin girişimlerinin Kürdistan eyaletinde yatırım ve bayındırlık fırsatlarının kaybolmasına yol açtığını belirten İslam İnkılâbı Rehberi, “hükümetler bu eyalette birçok girişimlerde bulunmuşlardır, öyle ki bugün tağut döneminin aksine hükümetler ülkenin muhtelif eyalet ve şehirlerine gitmekteler ve ülkenin en ücra bölgelerinde yaşayan halklar bile cumhurbaşkanı, bakanlar ve öteki yetkililerin varlığına tanık olmaktalar” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi müstekbir güçlerin komploları karşısında uyanık olunması zaruretini vurgulayarak şöyle dediler: “Düşman birçok başarısızlıklara rağmen sessiz kalmamıştır, İran İslam Cumhuriyeti halkı ve hükümetinin direnişinden asamileşmiştir, bu bakımdan hepimiz tam bir bilinç içerisinde yabancıların her türlü kıpırdanış ve planlarını gözetim altında bulundurmalıyız. Zira düşman kendi metotlarını değiştirerek iğrenç hedeflerini takib edebilir.”
Daha sonra yaklaşmakta olan İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen İslam İnkılâbı Rehberi, İran halkına kin duyan düşmanların bu seçimi büyük bir duyarlılık içerisinde izlemekte olduklarını ve düşmanın ilk hedefinin İran'daki seçimleri akamete uğratmak ve ikinci hedefinin de halkın katılımını önlemek olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi: ‘İran halkı, düşmanın arzusunun tam karşı noktasında aktif, coşkun ve bilinçli olarak yer alacak ve sandık başına gidecektir. Zira halkımız, seçimleri ulusal haysiyet, ulusal onur ve ulusal gelişmenin önemli bir yapı taşı olarak bilmektedir.'
Ayetullah Hamanei seçimlerdeki ilk önemli meselenin halkın yoğun katılımı ve ikinci meselenin de halkın adaylar arasından en salih olanını seçmesi olduğunu belirterek şunları dile getirdi: ‘Ben, şahıslar hakkında herhangi bir görüş belirtmemekteyim. Ancak, sizler ülkenin sıkıntılarını algılayan, halkın sorunlarını kavrayan ve halka dert ortağı olan birini seçiniz. Halka samimi davranan, onunla birlikte olan, sade yaşayan, kendisi ve yakınlarının fesad, israf ve konfordan uzak kaldığı birini seçiniz. Zira yöneticilerin lüks ve konfor düşkünlüğü büyük bir afettir. Bu kriterlerle yola çıkıp adaylar arasındaki arayışınızda bilinçli olarak en uygun ve salih olan ferde ulaşınız ve Allah rızasını kazanmak için oy veriniz ki, Allah da size ecrini esirgemesin.'
İslam İnkılâbı Rehberi, adayları görüş açıklamaları ve propaganda faaliyetleri sırasında insaf ve sadakat ölçülerini korumaya çağırdı ve başkalarını tahripten kaçınarak hakkın gözetilmesinin zaruri olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda şu hatırlatmada bulundu: ‘İran halkı ve yöneticileri, halkın dünya ve ahretinin mamur hale getirilmesini garantileyen İslam'ın egemenliğini temel hedefi olarak seçmiş olup, bu yolda sonuna kadar dikilecek ve hiç bir güç ve baskı, halk iradesine dayanan yöneticilerin iradesini etkileyemeyecektir.
Bu görüşmeden önce Veliyi Fakih’in Kürdistan bölgesi temsilcisi Huccetul İslam Seyyid Musa Musevi, Kürdistan halkının İslam İnkılâbı rehberini mülakat etmek için günlerdir bekleyiş içinde bulunduklarını hatırlatarak, İslami İran’ın müdafaası doğrultusunda binlerce şehid ve gazinin takdim edilmesinin, yöre halkının kendi İslami İran vatanlarına olan bağlılık ve sevgisinin derinliğinin boyutunu gösterdiğini ve bu yöre halkının İslam İnkılâbı rehberi Ayetullah Hamanei’yi muhteşem karşılamalarının aşikâr gerçeği gösterdiğini söyledi.
Çok önemli ve temel ber mesele olarak ulusal izzet faktörlerini açıklayan İslam İnkılabı Rehberi bu meselenin enerjik ve yüce bir toplumun gerçek hayatının alametlerinden ve yabancılar karşısında mukavemetin önemli faktörlerinden biri olarak açıkladı ve “kendi “Tarih, kültür ve varlığı”ndan aşağılık ve zillet duygusuna kapılmayan, kendi imkanlarıyla iftihar edip umutlu olan, kendi gelenek, örf ve adetleriyle, kendi tarihleriyle kıvanç duyan bir halk milli izzete sahiptir ve bu önemli olay Kur’anı Kerimin buyruğu üzere iman’a dayanmak suretiyle tahakkuk bulur. Çünkü izzet Allah Taala’ya, Resulüne ve müminlere mahsustur” dedi.
İran halkı içerisinde hakaret duygusunun aşılanması için sömürgeciler ve uşaklarının yoğun çaba gösterdiklerini belirten İslam İnkılabı rehberi, diktatör ve fasid Gacar ve Pehlevi saltanatlarının İngilizler ve Amerika karşısında utanç verici siyasetlerinin İslam İnkılabı öncesine kadar İran halkının en büyük musibeti olduğunu belirterek, “İran halkı, İslam’a ve bu halkın ve toprakların izzetinin tecellisi olan şüno yüce imam’ın rehberliğine dayanarak böyle bir musibet karşısında kıyam etti ve bugün İran halkı, İranlı oluşuna, Müslüman oluşuna iftihar etmektedir. Tüm dünyanın en muktedir güçleri bile kendi tehditlerinin yüce İran halkı ve muktedir ve nüfuz sahibi İslam düzeni üzerinde kesinlikle etkili olamadığını itiraf etmekteler” dedi.
Ayetullah Hamanei, milli izzetin ancak iman’ın, vahdet’in, cesaretli girişimin, direnişin ve “çalışma, çaba ve teşebbüs” ruhunun korunmasıyla korunabileceğini hatırlatarak, “ Milli izzet’in korunması, siyasi olayların yorumlanmasında temel bir husustur ve tüm halk özellikle gençler olayların irdelenmesinde milli izzetin devamlılığının nedenlerine yeterince dikkat etmeleri gerekir” dedi. Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde ise düşman’a uşaklık yapan kimselerin cehaletine temas ederek şöyle dediler: “Irak, Afganistan ve Pakistan’da terör girişimlerinde bulunan Vahhabi ve Selefi unsurların birçoğu kendi satılmışlıklarının farkında değiller. Keza Ehli Sünnet’in kutsallarına ihanet eden Şia bir kimse farkında olmasa bile düşmanın uşağıdır.” İslam İnkılâbı rehberi konuşmasını şöyle sürdürdüler: “Selefi ve Vahhabi cemaati açısından, Şialar ve Ehli Beyt’i seven Ehli Sünnet veya Kadiri irfanı mensubu Ehli Sünnet’i nerede olurlarsa olsunlar kâfirdirler. Fakat gerçek şudur ki bu uğursuz düşünce mensupları Müslüman kardeşler arasında ihtilaf çıkarmakla görevlidirler. Keza cehalet veya kasten Ehli Sünnet’in değerlerine ihanet eden Şia’da ihtilaf çıkarmakla görevlendirilmiş kişidir ve her haliyle bu iki grubun tavırları şer’an haram olup kanuna aykırıdır.” Kürdistan bölgesini iman, kültür, sanat, safa, vefa ve büyük fedakârlıklar eyaleti olarak tanımlayan İslam İnkılâbı Rehberi, İslam nizamının ömrünün ilk kritik yıllarında düşman’ın komplolarını bilinçli bir şekilde tesbit ederek yiğitçe direnen kahraman bölge halkının mücadelesini İran halkının unutmayacağını söyledi. Kendisinin Kürdistan halkını yakından tanıdığını belirten Ayetullah Hamanei, “Eyaletin yüce halkı sınavını vermiş bir halktır. Çünkü düşman kendi iğrenç siyaseti ile İran halkının büyük varlığında ırkçı ve mezhebi tefrika çıkarmak istediği bir dönemde Kürdistan halkı bilinç ve mücahedetle bu büyük komployu etkisiz bıraktı” dediler.
Ayetullah Hamanei, yörenin güzel ve yemyeşil doğası, halkının muhabbet ve samimiyeti ve bölgenin büyük âlim ve şairlerinin kültürel Kürdistan eyaletinin güzel cilvelerinden olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, İran’ın yücelmesine karşı olanların, İslam İnkılâbının daha ilk başından itibaren bölgeyi güvenlik sorunları olan bir eyalet konumuna getirmek istediklerini, fakat muktedir İslam nizamının halkın desteğiyle bu büyük sorunu çözümlediğini söyledi.
Ayetullah Hamanei Kürdistan halkının, Kave, Sayyad-ı Şirazi, Mütevessiliyan, Brocerdi, Kazimi ve öteki şehid komutanlar gibi büyük şehitlerin kadrini bildiklerini hatırlatarak, bu yöreye gelen savaşçı gençlerin de Kürdistan halkının muhabbet ve sevgisini unutmadıklarını söylediler.
Tağut rejiminin Kürdistan eyaletini geri kalmış bir bölge olarak tutmak istediği siyasetini izlediğini hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, “bu eyalet, inkılabdan önce sadece 360 üniversite öğrencisine sahipti, eyalet halkından sadece %30’u okur-yazarlıydı, yöre bayındırlığı da sıfır derecedeydi. Fakat şu anda 40 bini aşkın öğrenci 20'den fazla yüksek öğretim merkezinde eğitim görmekteler” dedi.
Ayetullah Hamanei İslam nizamının Kürdistan bölgesindeki hizmetlerinin çok büyük olduğunu hatırlatarak daha yapılması gereken çok işlerin olduğunu, yetkililerin gerekli ilgileri ile bunların çözümlenmesi gerektiğini, eyaletin iki temel sorunu işsizlik ve sermaye sıkıntısı konusunda büyük adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Ayetullah Hamanei İslam nizamının kavmiyet çeşitliliğine bakışını İslam’a uygun bakış olduğunu belirterek, “bizim açımızdan kavimler çeşitliliği büyük bir fırsattır. Bu sayede İran halkı vücudunun parçaları sahih bir irtibat, tam birlik ve dayanışmayla birbirlerinin muhtelif yetenek ve kapasitelerini tamamlayabilirler” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi konuşmasını şöyle sürdürdüler: “Kürdistan eyaletine bakışımız muhabbet, kardeşlik, birlik ve gönül ortaklığına dayalı ve dopdolu bir bakıştır. Bu bakışa kim karşı çıkarsa nizamın siyasetine aykırı davranmış olur.”
Yabancıların uzantılarının düşmanların sözünü Kürd halkının sözü gibi gündeme getirdikleri dönemleri hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, o dönemde yöre halkının ve kıvanç verici Müslüman Kürd pişmerglerin 5400 şehid takdim ederek bölücü ellere karşı mukabele ettiklerini ve büyük bir iftihar yarattıklarını söylediler.
Kürdistan eyaleti gençlerinin kendi yöre halkının tarihi, fedakârlık ve mücadelelerini tanımaları gerektiğini belirten İslam İnkılâbı Rehberi, bölgenin tarihi olaylarında ibret verici meselelerin mevcut olduğunu, bu cümleden olarak evlatları yabancılara aldanarak, kendilerini Amerika ve siyonizmin hedefleri uğrunda mahveden suçsuz ailelerin evlat acısı çekmiş aileler olduklarını ve bunun da İnkılab düşmanlarının bu eyalete verdikleri zarar ve ziyanlar olduklarını söylediler.
İran İslam Cumhuriyetinin kuruluşunun ilk yıllarında karşı devrimcilerin girişimlerinin Kürdistan eyaletinde yatırım ve bayındırlık fırsatlarının kaybolmasına yol açtığını belirten İslam İnkılâbı Rehberi, “hükümetler bu eyalette birçok girişimlerde bulunmuşlardır, öyle ki bugün tağut döneminin aksine hükümetler ülkenin muhtelif eyalet ve şehirlerine gitmekteler ve ülkenin en ücra bölgelerinde yaşayan halklar bile cumhurbaşkanı, bakanlar ve öteki yetkililerin varlığına tanık olmaktalar” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi müstekbir güçlerin komploları karşısında uyanık olunması zaruretini vurgulayarak şöyle dediler: “Düşman birçok başarısızlıklara rağmen sessiz kalmamıştır, İran İslam Cumhuriyeti halkı ve hükümetinin direnişinden asamileşmiştir, bu bakımdan hepimiz tam bir bilinç içerisinde yabancıların her türlü kıpırdanış ve planlarını gözetim altında bulundurmalıyız. Zira düşman kendi metotlarını değiştirerek iğrenç hedeflerini takib edebilir.”
Daha sonra yaklaşmakta olan İran cumhurbaşkanlığı seçimlerine değinen İslam İnkılâbı Rehberi, İran halkına kin duyan düşmanların bu seçimi büyük bir duyarlılık içerisinde izlemekte olduklarını ve düşmanın ilk hedefinin İran'daki seçimleri akamete uğratmak ve ikinci hedefinin de halkın katılımını önlemek olduğunun altını çizdi ve şunları söyledi: ‘İran halkı, düşmanın arzusunun tam karşı noktasında aktif, coşkun ve bilinçli olarak yer alacak ve sandık başına gidecektir. Zira halkımız, seçimleri ulusal haysiyet, ulusal onur ve ulusal gelişmenin önemli bir yapı taşı olarak bilmektedir.'
Ayetullah Hamanei seçimlerdeki ilk önemli meselenin halkın yoğun katılımı ve ikinci meselenin de halkın adaylar arasından en salih olanını seçmesi olduğunu belirterek şunları dile getirdi: ‘Ben, şahıslar hakkında herhangi bir görüş belirtmemekteyim. Ancak, sizler ülkenin sıkıntılarını algılayan, halkın sorunlarını kavrayan ve halka dert ortağı olan birini seçiniz. Halka samimi davranan, onunla birlikte olan, sade yaşayan, kendisi ve yakınlarının fesad, israf ve konfordan uzak kaldığı birini seçiniz. Zira yöneticilerin lüks ve konfor düşkünlüğü büyük bir afettir. Bu kriterlerle yola çıkıp adaylar arasındaki arayışınızda bilinçli olarak en uygun ve salih olan ferde ulaşınız ve Allah rızasını kazanmak için oy veriniz ki, Allah da size ecrini esirgemesin.'
İslam İnkılâbı Rehberi, adayları görüş açıklamaları ve propaganda faaliyetleri sırasında insaf ve sadakat ölçülerini korumaya çağırdı ve başkalarını tahripten kaçınarak hakkın gözetilmesinin zaruri olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei konuşmasının sonunda şu hatırlatmada bulundu: ‘İran halkı ve yöneticileri, halkın dünya ve ahretinin mamur hale getirilmesini garantileyen İslam'ın egemenliğini temel hedefi olarak seçmiş olup, bu yolda sonuna kadar dikilecek ve hiç bir güç ve baskı, halk iradesine dayanan yöneticilerin iradesini etkileyemeyecektir.
Bu görüşmeden önce Veliyi Fakih’in Kürdistan bölgesi temsilcisi Huccetul İslam Seyyid Musa Musevi, Kürdistan halkının İslam İnkılâbı rehberini mülakat etmek için günlerdir bekleyiş içinde bulunduklarını hatırlatarak, İslami İran’ın müdafaası doğrultusunda binlerce şehid ve gazinin takdim edilmesinin, yöre halkının kendi İslami İran vatanlarına olan bağlılık ve sevgisinin derinliğinin boyutunu gösterdiğini ve bu yöre halkının İslam İnkılâbı rehberi Ayetullah Hamanei’yi muhteşem karşılamalarının aşikâr gerçeği gösterdiğini söyledi.