Hazreti Muhammed Mustafa'nın (saa) ve İmam Cafer Sadık'ın (as) kutlu doğum haftasıyla eş zamanlı olarak, bir grup devlet yetkilisi, İslam ülkelerinin büyükelçileri ve 38. Vahdet Konferansı'nın katılımcıları, İslam Devrimi Lideri Ayetullah Hamenai ile bir araya geldi.
Ayetullah Hamanei, bu görüşmede yaptığı konuşmada "Nebevi öğretilerin en büyük derslerinden biri ümmet oluşturmak ve İslam ümmetini kurmaktır. Bugün İslam dünyasının bu derse ihtiyacı var. Dünyada birlik çağrımızın samimi olarak kabul edilmesini istiyorsak, önce kendi aramızda birliğin olması gerekir." dedi.
Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında" Nebevi derslerden belki de en büyüğü, ümmet inşa etmek ve İslam ümmetini oluşturmaktır. Mekke'deki 13 yıllık mücadele, İslam ümmetinin temellerini atan hicretle sonuçlandı. Bugün bu derse ihtiyacımız var, çünkü bugün bir İslam ümmetine sahip değiliz. Dünyada pek çok İslam ülkesi var, yaklaşık iki milyar Müslüman yaşıyor, ancak bu topluluğa ümmet demek mümkün değil; çünkü uyumlu değiller, ortak bir hedefe yönelmiyorlar. Ümmet, aynı hedefe doğru ortak bir motivasyonla hareket eden bir insan topluluğu demektir, ama biz böyle değiliz, dağınığız. Bu dağınıklığın sonucu, İslam düşmanlarının hâkimiyetidir. Bu dağınıklığın sonucu, bazı İslam ülkelerinin kendilerini korumak için Amerika'ya dayanmak zorunda olduklarını hissetmeleridir. Eğer dağınık olmasaydık, bu ihtiyaç hissedilmezdi." ifadelerini kullandı.
Ayetullah Hamanei ayrıca" Biz birbirimizle işbirliği yaparak, birbirimize destek vererek, bir birlik oluşturabilirdik ve bu birlik, dünyanın en güçlü devletlerinden bile daha güçlü olabilirdi. Bir zamanlar böyleydi"ifadelerini kullandı.
Devrim Lideri şunları vurguladı: Bugün İslam ümmetini oluşturma ihtiyacımız var. Bu yolda kim yardımcı olabilir? Devletler etkili olabilir, ancak devletlerdeki motivasyon çok güçlü değil. Bu motivasyonu güçlendirebilecek olanlar, İslam dünyasının elitleridir; yani sizler—siyasetçiler, âlimler, bilim insanları, üniversite hocaları, etkili kesimler, fikir sahipleri, şairler, yazarlar, siyasi ve sosyal analistler. Bunlar etkili olabilir. Eğer İslam dünyasındaki basın on yıl boyunca Müslümanların birliğine vurgu yapsa, makaleler yazılsa, şairler şiirler yazsa, analistler analiz etse, üniversite hocaları açıklamalar yapsa, din âlimleri fetva verse, şüphesiz ki on yıl içinde durum tamamen değişir. Halklar uyandığında, halklar bu yönde ilgi gösterdiğinde, devletler de bu yönde hareket etmek zorunda kalır." dedi.
İslam İnkılabı Lideri konuşmasının başka bir bölümünde ise " Seçilmiş olanlar bunu yapabilir, bu bizim görevimizdir.Bugün, İslam dünyasının birliğine yönelik ilk adım, Filistin’i gasp eden bu terör ve suç çetesine karşı İslam ülkelerinin ekonomik bağlarını tamamen kesmesidir; bu yapılabilecek en az şeydir. Ekonomik ilişkileri bitirmeliler, siyasi ilişkileri zayıflatmalılar, medya saldırılarını güçlendirmeliler ve açıkça mazlum Filistin halkının yanında olduklarını göstermeliler." ifadelerini kullandı.
Söz konusu görüşmenin başlangıcında İslami İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan yaptığı konuşmada, "İran milleti, dünyanın tüm güçlerinin desteklediği saldırgan Baasçı düşmana karşı iş birliğiyle kutsal bir savunmada bulunmuş, ülke topraklarının bir karışının dahi yabancılar tarafından işgal edilmesine izin vermemiştir."açıklamasında bulundu.