İslam inkılabı Rehberi, zorbaların Kur'an-ı Kerim’in öğretilerinden tehlike sezdmelerinin, onların bu ilahi kitaba hakaret etmelerinin sebebi olduğuna işaretle, Müslüman ülkelerin birliği ve Amerika ve zorba güçlerin müdahalelerine karşı mücadele için temel meselelerde tek bir çizgi benimsemelerine vurgu yaptı.
İslam inkılabı Rehberi Ayetullah Seyid Ali Hamenei bugün nizam yetkilileri, Müslüman ülke elçileri, vahdet konferansı konukları ve halkın bir kesimi ile buluşmasında, Resul-i Ekrem -saa- ve İmam Cafer Sadık’ın -as- büyük ve nurlu veladet bayramını kutlayarak, insanlık anlayışının o büyük şahsiyeti anlama ve insanlık dilinin o hazretin faziletlerini anlamaktan aciz olduğuna işaretle, yüce İslam peygamberinin parlayan güneşinin tüm insanlık boynuna hakkı olduğunu ve herkesin ona borçlu olduğunu, zira Resulullah’ın maharetli bir tabip gibi yoksulluk, cehalet, zulüm, ayırım, şehvetler, imansızlık, hedefsizlik, ahlaki yolsuzluklar ve sosyal hasarlar gibi başlıca tüm acılar ve ağrılara pratik ve marifet reçetesi sunudğunu belirtti.
İslam inkılabı Rehberi ayrıca Kur'an-ı Kerim’e cahilce saygısızlığın düşmanın gerçeğini ifşa ettiğine işaretle, Kur'an-ı Kerim’in hikmet, marifet ve insan yetiştiren ve uyandırma kitabı olduğunu, Kur'an-ı Kerim ile düşmanlığın aslında bu yüce anlamlar ile düşmanlık olduğunu ifade etti.
Ayetullah Hamenei sözlerinin devamında şöyle konuştu: Bugün İslam düşmanlığı her zamankinden daha belirgindir. Kur'an-ı Kerim'e yapılan hakaretler bunun en belirgin örneğidir. Bu saygısızlığın tasarımcıları Kuran'ı zayıflatabileceklerini sanıyorlar. Onlar yanlış yapıp kendilerini kötü gösteriyorlar.
İfade özgürlüğü adı altında Kur’an-ı Kerim’e hakarete izin veren ülkelerde Siyonist sembollere saldırılara da izin veriliyor mu? diyen Ayetullah Hamenei “Dünyadaki zalim, cani ve gaspçi Siyonistlerin egemenliği altında olduklarını hangi dille daha açık bir şekilde ispat edebiliriz?” diye sordu.
İslam inkılabı Rehberi şöyle devam etti: Siyonist rejim nefret ve öfkeyle doludur. Bu sadece bize karşı değil; Diğer ülkelerde de durum aynı. Mısır'dan, Irak'tan ve Suriye'den de nefret ediyorlar. Neden? Çünkü onların hedefi Nil'den Fırat'a kadar uzanmaktı ancak gerçekleşmedi. … Bugün ABD, bölge ülkelerini siyasi ve ekonomik olarak vuruyor, Suriye'nin petrolünü çalıyor; terör örgütü IŞİD’i koruyup ihtiyaç anında sahaya çıkarmak için kamplarında tutuyor ve ülkelerin işlerine karışıyor. Ancak hepimiz birlik olursak ve İran, Irak, Suriye, Lübnan, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Fars Körfezi ülkeleri temel ve genel konularda tek politika benimserse, zorba güçler onların iç işlerine ve dış politikalarına karışmaya cesaret edemez.