İslam İnkılabı Rehberi bağımsızlığın, izzetin ve milli çıkarların korunması, iman ve umudun korunmasına bağlı olduğunu belirtti.

İranpress haber ajansının bildirdiğine göre Ayetullah Hamanei, bugün, İmam Humeyni'nin (ra) vefatının 34. yıldönümünde minnettar ve vefalı İran halkının muhteşem, büyük ve coşkulu katılımı ile gerçekleşen merasimde rahmetli İmam’ı İran tarihinin liderlerinden biri olarak adlandırarak, hiçbir akımın, İmam'ı tarihin hafızasından silip atamayacağını veya onun "etkili, uzun ve kalıcı"lığını tahrif edemeyeceğine vurgu yaptı.

İmam'ın ülke, İslam ümmeti ve dünya üzerinde meydana getirdiği üç büyük gelişmeyi  de anlatan Ayetullah Hamanei ayrıca şunları kaydetti:

“İmamın imanı ve umudu bu büyük tarihi gelişmelerin yazılım unsuru ve yaratıcısıydı ve "İran, milli çıkarlar, ekonomik durumun iyileştirilmesi, ülkenin ilerlemesi ve milli onur" ile ilgilenen herkes ve her hareket, halkın ve toplumun inancını ve ümidini güçlendirmek için her türlü çabayı göstermesi gerekiyor.”

İslam İnkılabı Rehberi, İslam ümmeti üzerinde imamın dönüşümünün boyutlarını anlatarak, İslam ümmetinde İslami uyanış, hareketlilik ve nispi hazırlığın yaratılmasına ve Filistin meselesinin İslam dünyasının birinci meselesine dönüştürülmesine dikkat çekerek şunları söylediler:

“İmam, Filistin milletinin bunalımlı bedenine hayat üfledi ve şimdi Uluslararası Kudüs Günü, sadece İran'da değil, gayrimüslim ülkelerin başkentlerinde de mazlum Filistinlilere destek sahnesi haline gelmiştir.”

Ayetullah Hamanei, İmamın yolunu ve hedefini takip etmek için gerekli olan şartları ve araçları 40 yıl önceki usullerden farklı değerlendirerek şunları ekledi:

“Elbette cepheler değişmedi ve geçmişte olduğu gibi bugün de istikbar cephesi, Siyonist cephesi ve saldırganlar cephesi İran milletinin önünde dizildiler. Bugünün cephe hattı ile dünün cephesi arasındaki fark, İran halkının güçlenmesi ve onların zayıflamasıdır.

Ayetullah Hamanei şu vurguda da bulundular:

“Bu birkaç on yılda, inatçı ve istikbar kurumları ve onların güvenlik, siyasi ve finansal kurumları, inancı ve umudu zayıflatmak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Kimi durumlarda ilerleme kaydettiler, ancak çoğu zaman Yüce Allah'ın lütfuyla İran milletine yenildiler ve mağlup oldular.”