İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, Irak'ın İran'a dayattığı savaşın sulta düzeni imparatorluğunun İslam Cumhuriyeti ve İran milletiyle düşmanlığı noktasında stratejik politikasının sonucu olduğunu kaydetti.

Kutsal Savunma komutanları ve duayenlerini bu sabah kabul eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei küresel güçlerin mevki ve makam düşkünü Saddam'ı tam teşeküllü himayelerine rağmen, savaşın "Devrimin fışkıran gücü, İmam Humeyni'nin -ra- etkin liderliği ve İran milletinin belirgin özellikleri" dahil üç unsurun sayesinde savaşın kesin ve büyük bir tehditten, büyük bir fırsata dönüştüğünü kaydetti.

Ayetullah Hamanei sözlerinin devamında , ülkeye yapılan askeri saldırının beklenmedik olmadığına dikkati çekerek, ''Saldırı Saddam tarafından yapıldı ama arkasında emperyalizm vardı. Saddam'ı hem alkışladılar ve hem ona yeşil ışık yakarak destek sözü verdiler. Savaşın tarafı sadece Saddam ve Irak değildi, emperyalist sistem de bu savaşta bir taraftı. Onlar Devrim'e karşı şiddetle kızgındılar ve bu tepkiyi gösterdiler'' diye belirtti.

Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü:

''İran'da İslam Devrimi'nin zafere ulaşması, ABD ve emperyalist düzene dönemsel bir siyasi yenilgiden öte, emperyalist imparatorluğuna bir tehditti. Bir bağımsız ülke ve halkın emperyalizme karşı sine siper ederek yeni bir söz söylemesi onlar için çekilmezdi. ABD'den bir halkın korkmaması ve onların ekonomik ve siyasi gücünden endişe duymaması, onlar için katlanılmaz bir durumdu.

Bu yüzden bir türlü intikam almaları ve karşı bir darbe yapmaları gerekiyordu. Askeri bir savaşı dayatmaları gerekiyordu. Kapsamlı bir askeri savaşın bir komşu tarafından başlatılması gerekiyordu.

İran halkına diz çöktürmek, İran İslam Cumhuriyeti Devleti'nin devirmek ve İran halkının kaderini değiştirmek, emperyalistlerin ülkemize karşı yürüttükleri savaştaki diğer hedefleriydi. Asıl amaçları diğer ülkelere bu durumun ibret olup direnişin önünün kesilmesiydi''.

İslam İnkılabı Rehberi ayrıca direniş ilkesinin çeşitli siyasi, ekonomik ve kültürel meselelerdeki kullanımına temasla, Kutsal Savunma döneminde, ülkenin düşmanın tehditleri karşısında tek korunma yolunun direniş olduğunun kanıtlandığını ifade etti.