İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Salı günü İslam Peygamberi -s- ve İmam Cafer Sadık’ın -s- veladet yıldönümü dolayısıyla TV kanalında canlı yayında yaptığı konuşmada vurguladı: Bizim Amerika politikamız kişilerin gelmesi veya gitmesiyle değişmez.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Salı günü İslam Peygamberi -s- ve İmam Cafer Sadık’ın -s- veladet yıldönümü dolayısıyla TV kanalında canlı yayında yaptığı konuşmada büyük İran milleti ve İslam ümmetini kutladı.
Ayetullah Hamanei Müslümanların sorunlarının çözümünün gerçek çaresinin vahdet olduğunu ve Amerika terör devletinin haddini aşan taleplerine karşı akılcı politikalarla direnmek gerektiğini belirterek şöyle dedi:
İran İslam Cumhuriyeti’nin hesaplı politikaları Amerika’da kişilerin gelmesi veya gitmesi ile değişmez.
Ayetullah Hamanei ayrıca nizam yetkilileri ekonomi, güvenlik ve kültür gibi üç önemli alanda daha fazla emek harcamaları gerektiğinin altını çizerek şöyle ekledi:
Son günlerde şahit olduğumuz fiyatların artışı gerçekten hiç bir haklı gerekçesi yoktur. Yetkililer koordineli bir şekilde ve ciddiyetle hareket ederek vatandaşların yaşamını zorlaştıran engelleri kaldırmalıdır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının başında Kur'an'ı Kerim’in İslam Peygamberi -s- ile ilgili bazı ayetleri günümüz beşeri camianın içinde bulunduğu durumla açık bir şekilde orantılı olduğunu belirterek şöyle dedi:
Allah teala Kur'an'ı Kerim’de İslam Peygamberi -s- halkın acısından acı çektiğini ve o hazret gerçekten beşerin kaderini merak ederek yürek yaktığını buyurmakta. Bugün de beşeri camia her zamankinden daha çok acı çekiyor. Büyük peygamberimizin -s- mutahhar ruhu beşerin bunca elem ve acısından incinmiş ve şefkatli bir baba misali beşeri toplumları hidayete ve saadete erdirme peşindedir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei dünya müstekbirleri bilim ve teknolojiden adaletsizlik, savaş, şirret ve milletlerin kaynaklarını talan etme uğrunda kullandığını belirterek şöyle dedi:
Firavun sadece Mısır’da adaletsizlik yapıyordu; ancak günümüz Firavunu yani Amerika bilimsel imkanlarını kullanarak başka ülkelere çıkarma yapıyor ve savaş, güvensizlik ve yağma dayatıyor.
Fransa’da İslam Peygamberi’ne -s- hakaret içeren karikatürlerin yayımlanmasına işaret eden Ayetullah Hamanei şöyle dedi:
İslam Peygamberi’nin -s- nurani çehresine yönelik hakaret ve düşmanlığın son örneği Fransa’da bir karikatürcünün kaleminden yaşandı ve Fransa Cumhurbaşkanı’nın bu çirkin hareketi desteklemesi bir kez daha bu tür konuların arkasında hangi gizli ellerin bulunduğunu ortaya koydu.
Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
Bir adam öldürüldü diyorlar. Tamam, onun için esef duyun, şefkat gösterin, ama neden açıkça düşmanca bir karikatürü destekliyorsunuz? Fransa devleti ve diğer bazı ülkelerin acı ve çirkin desteği bu tür hakaret içeren işlerin arkasında geçmişte olduğu gibi belli bir teşkilat ve plan yattığını gösteriyor.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Müslümanların İslam Peygamberi’ne -s- yapılan hakarete yönelik öfkesi, İslam ümmetinin diriliğini ortaya koyduğunu belirterek şöyle dedi:
Gerçi birçok devletin aksine bazı İslam ülkelerinin liderleri yine alçaklığını gözler önüne serdiler ve bu çirkin hakarete itiraz etmediler, fakat Müslümanların büyük bir bölümü İslami kimliğini savundular.
Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında, Fransa devleti bu saygısızlığı insan hakları ve ifade özgürlüğüne bağladığını, oysa bu politika dünyanın en acımasız teröristlerini kapsayan ve koruyan bir politika olduğunu belirterek şöyle devam etti:
Bu iddiada bulunan Fransa devleti elleri binlerce İranlı masum vatandaşın ve yetkilinin kanına bulaşan dünyanın en cani teröristlerine kucak açan ve dayatılan savaş yıllarında Saddam gibi bir caniye en çok yardım eden bir devlettir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şimdi de Fransa devletinin bir karikatürcünün kültürel barbarlığını ve cinayetini desteklemesi, Saddam ve münafıklara verilen desteğin diğer yüzü olduğunu belirterek şöyle ekledi:
Son yıllarda Amerika ve Avrupa ülkelerinde Kur'an'ı Kerim ve İslam Peygamberi’ne -s- yapılan hakaretlerin tekrarı olan son hareketler Batı medeniyetinin karanlık ve vahşi zatını göstermiştir. Ancak Asr-ı saadette Mekke ve Taif elebaşıları İslam Peygamberi’nin -s- mukaddes adını örtbas edemedikleri gibi bugün yine bu şom çabalar hiç bir sonuca ulaşmaz ve Hatem’ul Enbiya’nın şeref, celal ve azametine asla zarar veremez.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde vahdet haftasının halâ bazı idrak edilemeyen önemli boyutlarına işaretle Suriye, Irak, Yemen, Libya ve Afganistan gibi bazı İslam ülkelerinde yaşanan kanlı olayları hatırlatarak şöyle dedi:
Rahmetli İmam Humeyni -ks- İslam Peygamberi’nin -s- veladet günlerini vahdet haftası ilan ettiğinde bir çokları bu hareketin önemini idrak etmedi; ancak bugün İslam dünyasının vahdeti ne denli önemli olduğu ortaya çıkmıştır, nitekim eğer gerçekleşmiş olsaydı bölgede birçok ihtilafları ve kanlı savaşları önleyebilirdi.
Ayetullah Hamanei bu bağlamda bazı ülkelerin siyonist rejim İsrail’le ilişkilerini normalleştirmesi gibi habis hareketlerini sert bir dille eleştirerek şöyle ekledi:
Bu fasık kişiler bir de zilletli amellerinden hoşnut oluyor ve yaptıkları çirkin hareketlerinden onur duyuyor. Ama şunu bilmeleri gerekir ki, Filistin meselesini kapatamayacak kadar hor ve hakirdirler ve hiç kuşkusuz gaspçı, katil ve cani İsrail rejimi yoku olur ve Filistin de Filistinlilerin olur.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti.
Maalesef İmam Humeyni’nin -ks- o günlerde yaptığı hareketin önemi, yani İslami mezheplerin genel tutumlarında vahdet meselesi doğru anlaşılmadı, ancak düşman bu tutumun onların nüfuzunu olumsuz etkileyeceği tehlikesini sezdiler ve vahdetle mücadele için plan yaparak uygulamaya başladılar.
Ayetullah Hamanei takrib karşıtı düşünce merkezlerinin kurulması, IŞİD gibi tekfirci terör örgütlerinin türemesi, gafil insanların birbirine düşürülmesi gibi planlar düşmanların vahdeti etkisiz hale getirmek üzere uyguladıkları bazı planlar olduğunu belirterek şöyle ekledi:
Gerçi bu süreçte terör örgütlerine mali ve silah desteği veren bazı bölge devletleri ve elebaşılarının günahı, bağnazlık veya cehalet yüzünden bu örgütlere katılanlardan daha ağırdır ve bu süreçte esas suçu Amerikalılar ve Suudiler işlemiştir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerikalıların bir başka suçunu Afganistan, Irak ve Suriye gibi Müslüman ülkelere çıkarma yapmaları şeklinde beyan ederek şöyle dedi:
Irak’ta cesur gençler Amerikalılara ülkelerine nüfuz etmelerine müsaade etmez; zira Amerika dünyanın neresine ayak bastıysa güvensizlik, tahrip, iç savaş ve devletleri uğraşmaktan başka bir şey yapmadılar.
Ayetullah Hamanei ayrıca Yemen’de beş yıldır süren savaş ve bu milletin Suud canilerce acımasızca bombardıman edilmeleri ve yine bir kaç Arap zelil rejimin Filistin meselesini gözardı ederek İslam ümmetini ihanet etmeleri gibi acı gelişmelerin tek çaresi Müslümanların vahdeti olduğunu belirterek, Keşmir’den Libya’ya kadar İslami devletlerin ve milletlerin sorunları ve sıkıntıları İslami vahdet bereketi ile bertaraf olacağını vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde 4 Kasım günü ve İmam’ın çizgisinde olan öğrencilerin hş. 1358 yılında Tahran’da Amerika’nın casusluk yuvası olan büyükelçiliğini fethetmelerine temas ederek şöyle dedi:
Bu gün, İran milletinin istikbar karşıtlığının simgesi ve o öğrencilerin hareketi de istikbarla mücadelede simgesel ve yerinde bir hareketti.
Ayetullah Hamanei Amerika terör devleti savaş çığırtkanlığı, terörizm, terörist yetiştirme, müdahale, fesat ve tekelcilik gibi tüm çirkin sıfatları bir arada bulunduran bir rejim olduğunu belirterek, İranlı öğrencilerin hareketi akılcılığın ta kendisi olduğunu, oysa teslim olmak ve zora boyun eğmek akılcılığa aykırı olduğunu vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İranlı öğrencilerin o yıl 4 Kasım’da inkılapçı hareketleri tamamen savunma amaçlı ve akılcı bir hareket olduğunu belirterek şöyle ekledi:
Amerikalılara karşı biz mücadeleyi başlatan taraf değildik. Asıl onlar İslam inkılabı zafere kavuştuktan sonra kongrelerinde kararlar almak, terör örgütlerini kurmak, darbe yaptırmaya çalışmak, büyükelçiliklerinde casusluk faaliyetleri yürütmekle İran milletine karşı düşmanlık gütmeye başladılar. Bazıları eğer Amerika’nın isteklerine ve politikalarına teslim olursak, bundan fayda göreceğimizi zannediyor; oysa Amerika’nın zorbalıklarına teslim olan devletler en çok zarara uğrayan taraflar olmuş ve sıkıntıları daha da artmıştır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İran İslam Cumhuriyeti’nin Amerika’ya karşı politikası hesaplı ve belli olduğunu ve kişilerin gelip gitmesi ile değişmeyeceğini belirterek şöyle dedi:
Birinin işbaşına gelmesi veya gelmemesi ile birlikte bazı gelişmeler yaşanabilir, ama bu bizi hiç ilgilendirmez, İran İslam Cumhuriyeti’nin politikasını da etkilemez.
Amerika rejimin içinde bulunduğu durum görmeye değer olduğunu kaydeden Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:
Amerika’da işbaşında olan ve seçimleri düzenleyen kişi bu seçimlerin Amerika’da en çok hile karışan seçimler olduğunu söylüyor, rakibi de Trump geniş çapta hile yapmak istiyor, diyor.
Bu durum liberal demokrasinin çirkin yüzünü açıkça ortaya koyan ben bariz örnek olduğunu kaydeden Ayetullah Hamanei, Amerika’da kim işbaşına geleceği bir yana bu ülkede yaşanan durum, medeni, siyasi ve ahlaki çöküşün işareti olduğunu, nitekim Amerikalı düşünürler bile bunu itiraf ettiklerini vurguladı.
Ayetullah Hamanei bu tür bir siyasi nizamın sonu yok olmak olduğunu belirterek şöyle ekledi:
Gerçi eğer bazıları işbaşına gelirse, bu yok olma süreci daha hız kazanır ve eğer başkaları işbaşına gelirse, biraz gecikebilir, ama yazılan kader, her halükarda yok olmaktır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Amerika terör devletinin İran İslam Cumhuriyeti nizamı ile düşmanlığının esas nedeni, İslami İran’ın Amerika’nın zalimane politikalarına teslim olmaması ve sultasını tanımamasından ibaret olduğunu belirterek şu vurguyu yaptı:
Bu düşmanlık sürecektir ve bertaraf edilmesinin tek yolu, karşı tarafı İran milletine ve devletine esaslı darbe indirebileceği kuruntusundan umudunu kesmektir.
Düşmanın hüsrana uğraması İran’ın güçlenmesi ve gücün gerçek araç ve gereçlerini takviye etmesine bağlı olduğunu belirten Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
İran milleti hakikaten baskılara ve sorunlara karşı çok iyi direndi, fakat güçlenmek için yetkililer yetkilileri ekonomi, güvenlik ve kültür gibi üç önemli alanda daha fazla emek harcamaları gerekir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ülkenin şimdiki iktisadi sorunlarının büyük bir bölümü dayatılan yaptırımlarla ilgisi olmadığını ve daha çok koordinasyon yokluğundan kaynaklandığını belirterek şöyle dedi:
Son fiyat artışlarının hiç bir haklı gerekçesi yoktur ve ilgili kurumların arasında sağlanacak koordinasyonla bir an önce halledilmelidir.
Ayetullah Hamanei temel gıda maddelerinden bebek bezine kadar çeşitli ürünlerin fiyatlarında yaşanan artış mesnetsiz ve sebepsiz olduğunu belirterek, bu durum ilgili kurumların koordinasyonu ile çözümlenebileceğini, vatandaşların karşı karşıya bulunduğu bu sorunlar bir an önce çözümlenmesi gerektiğini vurguladı.
Güvenlik meselesine de temas eden İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle dedi:
Dış güvenliği temin etmek ve düşmanların tamah etmelerine mani olmak için füze, İHA ve savaş uçağı gibi savunma imkanları geliştirilmeli, iç güvenliği temin etmek için de ilgili kurumlar nüfuz meselesine dikkat etmelidir.
Ayetullah Hamanei ayrıca kültürel yetkilileri güdümlü çaba sarf etmeye çağırdı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde Azerbaycan Cumhuriyeti ile Ermenistan arasında yaşanan son çatışmalara işaret etti. Bu savaş acı ve bölge güvenliğini tehdit eden bir durum olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, askeri çatışmalar derhal durdurulması ve Ermenistan’ın işgal ettiği Azerbaycan Cumhuriyeti topraklarının da bu ülkeye iade edilmesi gerektiğini belirtti.
Ayetullah Hamanei ayrıca iade edilen topraklarda Ermenilerin güvenliği de korunması ve iki tarafın uluslararası sınırlara saygı göstermesi gerektiğini belirterek şöyle ekledi:
Güvenilir raporlara göre bu bölgeye giren teröristler kesinlikle İran sınırlarına yaklaşmamalıdır ve eğer yaklaşacak olurlarsa onlara kesin tepki verilecektir.