Bugün (Pazartesi) öğleden sonra üç erk başkanları, ülke üst düzey yetkilileri, icra müdürlerinden bir grubu kabul eden İslam İnkılabı Rehberi, tüm seçmenlerin İslam nizamı seçimleri sandıklarına güvenlerinin tam olmasının, 19 mayıs cumhurbaşkanlık seçimlerinin en önemli gerçeği olduğunu bildirerek, ülkenin kalkınması ve en iyi şekilde irade edilmesi için oluşan bu fırsattan en iyi şekilde yararlanılması gerektiğini bildirdi ve “Ülkenin en iyi şekilde irade edilmesi, fırsatlar ve tehditlerin idare edilmesi amacıyla Amerika’ya güvenilmemesinin temel alındığı milli vahdet ve dayanışma gibi tecrübelerden yararlanmak gerektiği gibi, halkın inkılapçı ve milli kimliği ile tezatta olmayan hakiki milli çıkarların temini kriteri gibi sahih karar alma kriterlerinden yararlanmak gerekir” dedi.
Konuşmasında ilk önce mübarek Ramazan ayının, Allah katına yakarış ve niyayiş ve kalplerin nurlandırılması için altın ve değerli bir fırsat olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, ancak Allah taala’ya bağlılık, sadakatli ve imanlı gayret sayesinde üstün hedeflerin tahakkuk bulacağını, aksi takdirde Allah taalaya yönelik zikir ve niyayiş konusunda gaflette olan İslam toplumunun darbe alabileceğini bildirdi.
İslam İnkılabı rehberi konuşmasının devamında 19 mayıs Cumhurbaşkanlık seçimlerine temasla, “seçimler büyük bir işti. İnkılabın gücünü ve İslam nizamının halkın yüreklerine nüfuzunun derinliğini bir kez daha gösterdi. Gerçi dünya medyası kendi yaygın yayınlarında bu önemli meseleye kesinlikle yer vermediler” ifadesine yer verdi.
Seçime katılan tüm seçmenlerin, “İslam Nizamına Güven”lerini tazelemek gibi önemli bir girişimde bulunduklarını hatırlatan Ayetullah Hamanei, kime oy verdiklerine bakılmaksızın İslam cumhuriyeti nizamı oy sandıklarına ve ana yasada belirlenen büyük bir mesele hakkında oy kullanarak halkın ortak bir girişimle İslam nizamına güvendiklerini gösterdiklerini söyledi.
Bazılarının yanlış yorumlarla halkın gruplara ayrılmasını sağlamaya çalıştıklarını belirten Ayetullah Hamanei, tartışmalarla ve halkı gruplara ayırmakla halkın seçimlerdeki büyük işini bozmamak ve zayi etmemek gerektiğini belirtti.
İran cumhurbaşkanlık seçimleri sonrası Amerikalıların, İran aleyhindeki yaptırımları artırmak ve daha fazla düşmanlık davulunu seslendirmedeki iğrenç tutumunu hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, bu düşmanlıklar karşısında, "İslam Cumhuriyetinin büyümesi ve ülkenin kalkınması" gibi ortak bir hedefe ulaşmak amacıyla işbirliği, çalışmak ve gayret hususunda yeni bir atmosferin oluşturulması ve her kesin bu atmosfere ortak olması gerektiğini bildirdi.
Ayetullah Hamanei şimdiye kadar kendisinin izlediği metot ve yöntemin iktidara gelmiş tüm hükümetleri desteklemek olduğunu ve bundan böyle de bu tutumunu sürdüreceğini belirtti.
İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının devamında ülkenin sahih idare edilmesi yolları, gerçek yolun belirlenmesi meselesine değinerek, ülkenin sahih olarak idare edilmesinin ilk etapta, "karar oluşturucu ve karar verici kriterleri"nin belirlenmesini gerektirdiğini ve ikinci aşamada ise "geçmiş 38 yıllık tecrübe"den yararlanmaya gerek duyulduğunu söyledi.
"Ulusal Çıkarlar"ın sahih karar verme de önemli bir kriter olduğunu, milli çıkarların ise İran halkının milli ve inkılapçı kimliği ile çatışmadığı sürece milli çıkar olabileceğine dikkat çeken İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının devamında milli kimlikten neyi kastettiğini açıklayarak, "İran'ın Milli Kimliği", "Müslüman olmak, İnkılapçı olmak ve tarihi derinlik" olmak üzere üç unsurdan oluşmakta ve milli kimlik tanımlamasında kesinlikle bu üç hususun dikkate alınması gerekmektedir. Muhterem hükümet, yargı gücü ve yasama gücünden ibaret tüm ülke yetkilileri ve büyük kararlar verebilen tüm sorumlular, İslam'a, İnkılab'a, İran halkının tarihine yabancı olma kuşkusu bulunan veyahut onlarla çelişen her türlü karardan kaçınmalıdırlar" ifadesini kullandı.
Milli çıkarlarla ilgili belirtilen tanımın, beşeri gelişmelerin göz ardı edilmesi ve kendini kalkınmaktan alıkoymak anlamında olmadığını hatırlatan Ayetullah Hamanei, son günlerde yetkililerin dile getirdikleri bazı sözlere muhtelif yorumların geniş ölçekte yayıldığını, İslami, İnkılapçı ve tarihi çerçevede Milli çıkarlar tanımlamasının beşeri gelişmelerden yararlanma yollarının kapatılması şeklinde algılanmaması gerektiğini söyledi.
Ayetullah Hamanei ayrıca ülkenin milli çıkarlarının, yabancıların dayatması etkisi altında olmaması gerektiğini de vurguladı.
Müstekbir güçlerin kendi taleplerini dayatmak için muhtelif yollardan yararlandıklarını belirten İslam İnkılabı Rehberi, bu metotlardan birinin, "Uluslar arası Krizler" bahanesiyle müstekbirlerin çıkarlarının korunması ve bu yolla bağımsız ve zulüm karşıtı ülkelerin kriz çıkarmakla suçlandıklarını belirterek, "Son günlerde Amerikalılar, İran'la ilgili olarak uluslar arası krizler mevzuunu öne çekerek, "bölgenin istikrarsızlaştırılması" meselesini gündeme getirmekteler. Bunların cevabında demek gerekir ki birincisi bu bölge sizi niye ilgilendirsin ki, ikincisi bölgenin istikrarsızlaştırılmasının asıl faktörü siz ve uşaklarınızdır" dedi.
Konuşmasının devamında IŞİD'in bölgede oluşturulması ve bu terör örgütünün her yönden desteklenmesinde Amerikalıların üstlendiği role temasla, IŞİD'e karşı mücadele için koalisyon oluşturulması iddiasının bir yalandan ibaret olduğunu, elbette Amerikalıların kontrolden çıkmış IŞİD'e karşı olduklarını, ama birilerinin gerçek manada IŞİD'i yok etmek istemesi durumunda Amerikalıların onlara karşı mücadele etmekte olduklarını söyledi.
ABD başkanının son dönemde İran'ı terörizme destek vermekle suçlaması veya İran'a yönelik insan hakları suçlamalarında bulunmasının kendi müstekbirlik çıkarlarının korunması yönünde kriz çıkarma amacını taşıdığını belirten İslam İnkılabı rehberi, "Amerikalıların, ortaçağdan kalma kabilevi yöneticiler Suudilerle birlikte, insan haklarından en ufak bir belirtinin olmadığı bir yerde insan haklarından dem vurmaları ve halk demokrasisi tecellisi olan İran İslam Cumhuriyetini zan altında bırakmaları gerçekten de komiktir ve tarihi bir kara leke olan onların alınlarında kalacaktır" dedi.
Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında ülkenin idaresinde son 40 yılın başarılı tecrübelerinin dikkate alınması gerektiğini, ülkenin temel siyasetleri hususunda ciddi bir ihtilafın olmamasının icap ettiğini belirterek, ülkede iki kutupluluk oluşturulması ve halkın iki gruba bölünmesinin korkunç bir tecrübe olduğunu hatırlattı ve "1980 yılında dönem cumhurbaşkanı ülkeyi iki kutba ve halkı da iki karşıt gruba dönüştürdü. İşte bu tecrübe tekrarlanmamalı. Yetkililer dış düşmanı ve iç piyonlarından mesafe almalılar" dedi.
2009 olaylarını hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, bu olaylarda birilerinin cadde ve sokaklarda alenen İslam inkılabının temel kriterleri ve dini değerler aleyhinde sloganlar attıklarını ve onlara karşı mesafe alınmadığı ve sınırların belirlenmediği için bu sorunların devam ettiğini bildirdi.
İç üretim ve milli üretime önem verme zaruretini hatırlatan Ayetullah Hamanei, ülkenin sahih idare edilmesi yönlerinden bir diğerine temasla, "Ülke genç ve çok yetenekli iş gücüne sahiptir ve başta nükleer mesele olmak üzere bilimsel ilerlemede kendi kapasitelerini gösterdiler ve ülkenin öteki alanlarında da gerekli ilerleme ve gelişmenin sağlanması için gençlerden gerektiği gibi yararlanmak gerekir" dedi.
"Düşman'a güvenmemenin" bir diğer önemli ve ciddi tecrübelerden olduğunu hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, "Düşman'a güvenmeyebilirdik ama bazı durumlarda Amerikalılara bahane verilmemek gibi nedenlerle bunu göz ardı ettik ama onlar bahanelerini sürdükleri gibi darbe de aldık" ifadesini kullandı.
Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında KOEP meselesine temasla, "Bu meseleyi takip eden yetkililere güvendik ve halen de güveniyoruz. Çünkü onları kendimizden ve mümin olarak kabul ediyoruz. Fakat bu meselede bazen karşı tarafın sözlerine güvendiğimiz için bazı meseleleri göz ardı ettik veya onlara gerekli önemi vermedik bunun neticesinde bazı boşluklar kaldı ve düşman şu anda bu boşluklardan yararlanmaktadır" dedi.
Bu meseleyle ilgili dışişleri bakanı Muhammed Cevad Zarif'in AB yetkililerine yazmış olduğu mektuba değinen İslam İnkılabı Rehberi, dışişleri bakanının görüşmelere karşı olmadığını, ama dindar, vicdan sahibi ve sorumluluk duygusu içinde olduğu için bu mektubunda KOEP'in ihlal edilmesiyle ilgili bir takım hususları açıkladığını söyledi.
"Düşman'ın büyük bir çirkeflikle sizin karşınızda dururken ve sizlerin her türlü geri adım atmanızı sizin zaaf ve mecburiyetinize yorumlarken ve daha da cüretkarlaşırken çok dikkat etmek gerekir" diyen İslam İnkılabı Rehberi, konuşmasının bir başka bölümünde ise askeri ve güvenlik iktidarın güçlendirilmesinin ülkenin sahih olarak idaresindeki olmazsa olmazlarından olduğunu bildirdi.
"Kuşkusuz Amerika, İran'ın kudret kazanmasına vesile olan devrim Muhafızları ve Kudüs ordusundan hiç hoşlanmamaktadır ve örneğin Sepah'ın kaldırılması veya seferberlik güçleri Besic konusunda veya bölge meseleleriyle ilgili nasıl davranılması gerektiği yolunda bir takım şartlar ileri sürebilir. Ama ülke yetkilileri düşman'ın taleplerinin aksine, ülkenin iktidar ve kudretinin simgesi olan silahlı kuvvetler, Sepah, Seferberlik güçleriyle, imanlı ve inkılapçı tüm faktörleri güçlendirmeliler" ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında ülke idaresinde olumlu etki bırakan bazı ekonomik tavsiyelerde bulunarak, saygıdeğer cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin konuşmasında yerine getirtilmesi gereken bir takım hususları dile getirdiğini, elbette tüm bunların çok ideal ve olumlu hususlar olduğunu ancak bu sözlerin asıl muhatabının bizzat onun kendisi ve hükümet takımının olduğunu belirtti.
Ülke ekonomisinin idaresinde yerli ve yabancı sermayenin cezp edilmesinin önemli etkisine değinen ve köylere gerekli yatırımın yapılmasının önemini hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi ayrıca ülke içinde üretilen ürünlerin ithalatının engellenmesinin de ülkenin kalkınmasında önemli tesiri olduğunu söyledi.
İslam inkılabı rehberi bu konuşmasında değindiği en son konu ise "Amerikan" meselesiydi. Ayetullah Hamanei bu konuda şöyle dedi: Meselelerin büyük bir bölümü Amerika'yla birlikte çözümlenemez. Zira Amerikanın bizimle olan sorunu, nükleer enerji veya insan hakları gibi konular hakkında değil. Bilakis onların asıl sorunu İslam Cumhuriyeti ilkesidir."
Çok önemli bir bölgede ve İran gibi çok zengin bir ülkede İslam Nizamının kurulması ve bağımsız ilkelerine dayalı siyaset izlemesinin Amerikalıların İran İslam Cumhuriyetine karşı düşmanlığının ana temeli olduğunu bildiren İslam İnkılabı Rehberi, onların ülkenin bağımsızlık ilkesine karşı olduklarını, hatta ülkede dindar ve inkılapçı bir iktidarın olmaması ama bağımsız olması durumunda bile onların bu muhalefetlerinin aynen devam edeceğini bildirdi.
Ayetullah Hamanei İslami İran'ın sahip olduğu büyük imkan ve potansiyellere temasla, büyük güçlerin böyle bir lokmayı kaybetmek istemediklerini ama İslam İnkılabının ona mani olduğunu ve bu lokmanın onların boğazından aşağı inmesine izin vermediğini söyledi.
İnsan hakları, terörizm ve İran tarafından bölgede istikrarsızlığın yaratılması gibi meselelerin bugün Amerikalıların İran'a karşı bahanesi olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, Amerikanın kendisinin bir terörist olduğunu ve terörist yetiştirdiğini ve terörizmin beyini sayılan ve ilk günden beri terör ve zulümle kendi varlığını ilan eden Siyonist İsrail rejimi gibi bir rejimin hamisi olduğunu, bunun için de Amerika ile anlaşılamayacağını bildirdi.
Düşman'ın kötü amaçlarda yararlanabileceği iki yanlı ve muğlak lafların edilmemesi, bilakis siyasetlerin çok açık ve şeffaf olarak dile getirtilmesi gerektiğini belirten Ayetullah Hamanei, "Amerikalılar şunu bilmeliler ki İslam Cumhuriyeti, zulme karşı mücadele ve Filistin'i müdafaa gibi tutumundan asla el çekmeyecek" dedi.
İslam İnkılabı Rehberinin konuşmasından önce bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, seçimlerdeki hamasetten dolayı İran halkı ve İslam İnkılabı Rehberine teşekkür ve şükranlarını bildirerek, seçimlerin asıl kazananının İran halkı olduğunu, seçim dönemindeki tartışmaların artık son bulduğunu ve bugün halkın taleplerinin yerine getirtilmesi yönünde çalışmak gerektiğini bildirdi.
Düşmanların ve özellikle de Amerika'nın geçmişe oranla İran'ın varlığından daha fazla kaygı duyduklarını belirten Cumhurbaşkanı Ruhani, "düşmanlar tarafından yeni komplo ve planların beklentisi içinde olmalıyız. Elbette bu komplolar artık İran halkı için yeni bir mesele değil ve halkımız daha çetin ve karmaşık olaylarda düşmanların komplo ve entrikaları karşısında zafer elde etmişlerdir ve gelecekte de zafer kazanacaklar" dedi.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani konuşmasının son bölümünde ise seçimlere yoğun katılımından dolayı İran halkı ayrıca destek ve hidayetlerinden dolayı İslam İnkılabı rehberine teşekkürde bulundu.
Bu görüşmenin sonunda İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei'nin imamlığında akşam ve yatsı namazı kılındıktan sonra Ayetullah Hamanei konuklarla birlikte iftar sofrasına oturdular.