İslam inkılâbı rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün (Çarşamba) öğleden sonra Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Bu görüşmede terörizmin beşeri toplumun en büyük musibetlerinden biri olduğunu belirten İslam İnkılâbı rehberi, Yemen halkının katliamı gibi toplu katliamların terörizmin en kötü örneği olduğunu hatırlatarak, “Terörizme karşı koymak uluslar arası güçler içinde kayda değer etniklik ve nüfuzu olan kimselerin ciddi iradesini gerektirmektedir. Dünyanın akilleri, hükümetler ve dünyanın şerefli güçleri bu meseleye çare düşünmeli ve girişimde bulunmalılar” dedi.
ABD ve diğer bazı yönetimlerin terörle mücadele konusundaki iddialarının ciddi olmadığını belirten Ayetullah Hamanei, söz konusu yönetimlerin tüm meseleleri kendi çıkarları doğrultusunda dikkate aldıklarını, gerek Irak ve gerekse Suriye’de terörizm hastalığının kökünün kazınması peşinde olmadıklarını hatırlatarak, “Terörizm sadece gayri-resmi örgütlerin eylemlerinden ibaret değil, bilakis Suudi rejiminin Yemen’deki bir taziye törenine düzenlediği saldırı nedeniyle yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesi veya yaralanması gibi bir takım yönetimlerin halk kitlelerine yönelik katliamları da terörizmin en kötü örneğidir ve ne yazık ki bu olay üzerinden bir yıl yedi aylık bir sürenin geçmesine rağmen buna karşı koyma yönünde ciddi her hangi bir irade ortaya konulmamıştır” ifadesinde bulundu.
İran İslam Cumhuriyetinin Suriye politikasını da mantıksal ve Irak halkı ve yasal yönetimine destek yönünde niteleyen İslam İnkılâbı Rehberi, “Amerika ve bazı devletler Suriye devletinin değişmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Oysa bir savaşa son vermek için o savaşı başlatan faillerin belirlenmesi gerekir” dedi.
İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, Saddam rejiminin İran’a karşı açtığı savaşta BM’nin savaşı başlatan tarafı görmezden gelmesinin İran-Irak savaşının uzun sürmesine neden olduğunu hatırlatarak, “Elbette zoraki savaştan birkaç yıl sonra dönemin cesur ve vicdanlı BM Genel Sekreteri, Saddam’ın savaşı başlatan taraf olduğunu ilan etti” diye konuştu.
Aynı bakış açısından hareketle BM’nin şimdiki genel sekreterinin tutumunu eleştiren İslam İnkılâbı Rehberi, “BM Genel Sekreteri, Suudi yönetiminin parasına bağlı olduğu için Yemenli çocukların katledilmesini kınamayacaklarını apaçık şekilde dile getirdi. Bu konu dünyadaki bazı siyasetçilerin ahlakının ne kadar seviyesizleştiğini göstermektedir. BM’nin bir sonraki genel sekreterinin bağımsızlık konumundan kendi makamını korumasını temenni ederiz” dedi.
Ayetullah Hamanei ayrıca İran ile Finlandiya arasındaki işbirliğinin artmasını olumlu karşılayarak, iki hükümet arasında imzalanmış prensip anlaşmalarının hayata geçmesi gerektiğini ve onların hayata geçirilmemesinin ise halkın içerisinde kötü intiba bırakacağını bildirdi.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin de katıldığı bu görüşmede Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, Tahran temaslarından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, muhtelif alanlarda dört prensip anlaşmasının imzalandığını ve iki ülke ticari heyetleri görüşmelerinde de güzel adımların atıldığını söyledi.
Bu anlaşmaların kesinlikle kâğıt üzerinde kalmayacağını ve onların icra edilmesiyle somut sonuçlar peşinde olduklarını, Finlandiyalı tüccar ve iş adamlarının da İran ile etkili ticaret peşinde olduklarını belirten Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, dünyanın son 10 içindeki gelişmelerine, terörizmin yayılmasına temasla, dünyanın mevcut durumunu kritik niteleyerek, terörizmin yeni bir boyutta ve çok daha büyük olarak ortaya çıktığını, birçok insanın sefil olmasına yol açtığını, bugün Irak, Suriye ve Yemen’de sayısız çocuk ve annenin katliam edildiğini söyledi.
Terörizmle ilgili İslam İnkılâbı rehberinin görüşlerini teyit eden Finlandiya cumhurbaşkanı, hükümetler ve BM teşkilatının terörizmin kontrolü ve mücadelesinde başarılı olamadıklarını belirtti.
Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö ayrıca İran’ın bölgedeki konum ve nüfuzuna ve terörizmle mücadeledeki etkin rolüne temasla, İran’ın, terörizmin kökünü kurutmak için azami çaba gösterdiğini ve bu mücadeleyi sürdüreceği konusunda da emin olduğunu söyledi.