İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

Meşhed'de Hz. İmam Rıza (as) türbesi ziyaretçilerine hitap eden İslam İnkılabı Rehberi:

"Bu inkılapçı yol İran'ı korur"

Hicri-şemsi 1395 yılının ilk gününde Meşhed kentinde İmam Rıza (as) türbesi ziyaretçileri ve civarındaki büyük halk kitlelerine hitab eden İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Amerika'da ve İran içindeki kimilerinin İran kamu oyu ve elitlerinin zihnine yalana dayalı bir yol ayrımını şırıngalama çabalarına değinerek, teslimiyetçi düşüncenin gizli ve tehlikeli hedeflerini izah etti.

Ayetullah Hamanei konuşmasında direniş ekonomisindeki girişim ve eylemlerin başarısı için 10 teklifte bulunarak, "Bu mantıklı ve aynı zamanda inkılapçı yol, aziz İran'ı tehdit ve yaptırım karşısında masum kılar ve hükümeti, tüm kitlelerin gönüldaşlığı ve üç erkin yardım ve dayanışması sayesinde yıl sonunda halka gerçekçi ve güven oluşturucu rapor sunmasına yardımcı olur" dedi.

Yeni yıl dolayısıyla İran halkına tebriklerini bir kez daha dile getiren İslam İnkılabı Rehberi Hicri-i Şemsi 1395 yılının başlangıç ve sonunun Hz. Fatime-i Zehra (sa)nın mübarek doğum gününe denk gelmesinin ülke için bereket kaynağı olduğunu bildirdi.

Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında bu yıl için seçilen yılın sloganı "Direniş Ekonomisi; Girişim ve Eylem"i açıklayarak, bu yıl  için böyle bir sloganın seçilmesinin mantıklı bir dayanağı bulunduğunu, başta gençler olmak üzere tüm halkın bu hususta tedbir ve tefekkür etmeleri gerektiğini ve bu sloganın ülke meselelerine genel bir bakış açısını içerdiğini söyledi.

Bu dönemde Amerikalıların özel bir düşünce tarzını empoze etmeye çalıştıklarını hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, İran halkının iki yoldan birini seçmek zorunda olduğu düşüncesini yaymaya çalışan Amerikalıların tavrını eleştirerek şöyle konuştu: ‘Onların iddia ettikleri dilemmaya göre İran halkı ya Amerika'yla idare etmeli ya da daimi olarak Amerika'nın baskılarına ve bu baskıların doğuracağı sonuçlara katlanmalıdır. Bu özel düşünceye göre Amerika'nın sahip olduğu servet, siyasal araçlar, yaygın propaganda medyaları ve askeri teçhizatı dikkate alarak Amerika gibi bir devletin dayatmalarını kabul etmeli ve bazı ilkelerimiz, tavrımız ve kırmızı çizgilerimizi bir kenara bırakmalıyız.'

Ayetullah Hamanei, bu düşünceyi reddederek şu değerlendirmede bulundu: ‘Bu tehlikeli düşüncenin hakiki anlamı şudur ki, İran İslam Cumhuriyeti güç ve güvenlik felsefesini ve İslam'ın hükmünce İslam nizamı çerçevesinde bağlı olduğu ilkeleri ve mesela Filistin, Yemen ve Bahreyn halklarının direnişine olan desteği giderek terketmeli ve tavırlarını Amerika'nın isteklerine yakınlaştırmalıdır! Bu özel düşünceye göre İran İslam Cumhuriyeti bazı arap ülkelerinin tam bir alçaklık içinde siyonist rejime dostluk eli uzatmasına karşı çıkmamalı ve sonunda da siyonist düşmanın varlığını kabullenmelidir. İşte böyle bir tehlikeli düşünce çerçevesinde geri çekiliş adım adım sürecektir. Eğer Amerika'nın arzu ve isteği doğrultusunda hareket edilirse savunma mekanizmamızı terketmemiz ve sürekli olarak Amerika'nın çeşitli ‘niçin'leri ve aşırılıkları karşısında cevap vermemiz gerekmektedir.'

İslam İnkılabı Rehberi, Batı'lı medyaların son zamanlarda İran'ın füze manevrası hakkında sürdürdüğü sansasyonlara işaretle şunları kaydetti: ‘Oysa Amerikalılar kendilerine binlerce kilometre uzaklıktaki Fars Körfezi bölgesinde arada bir ortak manevralar düzenlemekte ve fakat kendi güvenlik alanında manevra yapan İran İslam Cumhuriyeti'ni eleştirebilmektedirler. Bu özel düşüncenin kabulü durumunda Amerika'nın aşırılıkları ve onun karşısındaki geri çekiliş bununla da sınırlı olmayacak ve bu sürecin devamında İran İslam Cumhuriyeti'nin doğal olarak Amerikalılara çeşitli alanlarda izahatta bulunması gerekecek ve mesela İslam İnkılabı Muhafızları Ordusu ya da Kudüs Ordusu'nu niçin kurduğunun hesabını verecek, ülke içi siyasetlerinde niçin şeriat ilkelerine uyulduğunu açıklamak zorunda kalacak, yasama, yürütme ve yargı erklerinin niçin İslam şeriatine göre işlediğini izah edecek ve Anayasayı Gözetleme Şurası'nın şeriate aykırı kanunları niçin kabul etmediği sorusuyla karşılaşacaktır. Amerika karşısında pasif davrandığımız takdirde düşman adım adım ilerleyecek ve İran İslam Cumhuriyeti özünü ve içeriğini yitirerek geriye yalnızca dış görünüşü kalacaktır.'

Ayetullah Hamanei daha sonra Amerika'nın İran milletine yönelik kin ve düşmanlıklarının nedenlerini irdeleyerek şunları söyledi: ‘İran'ın bölgede sahip olduğu stratejik konumu, dev petrol ve gaz kaynakları, yüksek nüfusu, sayısız yetenekleri ve tarihi geçmişi dikkate alındığında İran'ın bölgenin çiçeği durumunda olduğu görülür. Ancak işte bu eşsiz ülke uzun yıllar boyunca Amerikalıların sultası altındaydı ve İran halkı İslam İnkılabı'yla ülkesini Amerikalıların kesin sultasından çıkartmasını becerdi. İslam İnkılabı yalnızca İran'ı Amerikalıların elinden kurtarmakla kalmadı ve bölgede ve bölge dışındaki kitleler arasında Amerikan sultası karşısında dikilme ve direniş ruhunu yaygınlaştırdı. Amerikalılar, Büyük Ortadoğu Proje'lerinin ve siyonist rejimi bölge meselelerine egemen kılma siyasetlerinin çıkmaza saplanması ve Yemen, Suriye, Irak ve Filistin'deki başarısızlıklarının temel nedeninin İran İslam Cumhuriyeti olduğunu bilmekteler. Bu yüzden onların İran halkına olan düşmanlıkları derindir ve bu düşmanlıklar İran'ı yeniden sultaları altına almaları durumunda sona erebilir.'

İslam İnkılap Rehberi, konuşmasının devamında İngiltere ve Amerika'nın İran üzerindeki sultasının uzun sürmesinin nedenlerini tahlil ederek şunları dile getirdi: ‘İngilizler ve Amerikalılar İran'daki sultalarını sürdürebilmek için bu ülkede çeşitli siperler oluşturdularsa da İranlı inkılapçı gençler bütün bunları paramparça ettiler ve İslam Cumhuriyeti'ni ve Müslüman halkın çıkarlarını muhafaza için yeni siperler kurdular. Amerikalılar işte yitirmiş oldukları tahrip olmuş siperlerini şimdi diplomasi aracılığıyla onarmak ve böylelikle inkılap siperlerini yoketmek peşindeler. Amerika'nın İran'daki en önemli siperi despot ve tağuti Pehlevi rejimi idi ve amma İslam İnkılabı şahlık yönetimini ve şahsi hakimiyet düzenini yerle bir etti ve onun yerine halkın egemen olduğu güçlü bir siper kazdı.'

Sultaya yol açan bir diğer faktörün güçlü devletler ve özellikle de Amerika'dan korkmak olduğunu belirten Ayetullah Hamanei şöyle konuştu: ‘Tağuti rejim döneminin aksine şu anda İslam Cumhuriyeti'nde dini değerlere dayanan bilinçli hiç bir kimse Amerika'dan korkmamaktadır. Buna karşılık tağuti rejimin Amerika'dan korku duyması mantıklıydı. Çünkü bu rejimin Amerika karşısında halk dayanağı yoktu. İslam Cumhuriyeti'nde ise Amerika'dan korkmak mantıklı değildir. Zira İslam Cumhuriyeti İran halkı tarafından desteklenmektedir.'

İslam İnkılabı Rehberi, Amerikan sultasının egemenliği için İran'da izlenen yollar arasında milli özgüvenin zayıflatılması ve din ve siyasetin birbirinden ayrılmasını da zikretti ve İran halkının İslam İnkılabı sayesinde düşmanın bu siperlerini de tarumar ettiğini vurguladı.


Ayetullah Hamanei Amerika'nın elindeki üç silahın propaganda, nüfuz ve ambargo olduğunu belirterek, Amerika'nın İran aleyhtarı faaliyetleri karşısında dikilebilmek için direniş ekonomisinin hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunun altını çizdi ve bu bağlamda 10 teklifte bulundu: Zincirleme ekonomik etkinliklerin teşhisi ve bu alanda odaklanarak ekonomik yapının güçlendirilmesi; yerli üretimin canlandırılması; yerli üretimin zayıflamasına yol açacak ithalattan kaçınılması; dışarıdan ülkeye giren para kaynaklarının yönetimi; önemli ekonomik sektörlerin bilgi temeline dayandırılması; daha önce üzerinde makro yatırımlarda bulunulan petro-kimya ve enerji santrali yapımı gibi sektörlerin işletmeye açılması; İran'daki tüm dış yatırımların teknolojinin ülke içine transferi şartına bağlanması; kokuşma, ihtilas ve kaçakçılıkla ciddi mücadele; enerji üretiminin arttırılması ve küçük ve orta sanayinin desteklenmesi.

İslam İnkılabı Rehberi konuşmasının sonunda İranlı müslüman gençliğe hitaben şunları söyledi: ‘Ülke, bugün ve yarın sizlerindir. Eğer iman ve özgüveninizi tüm alanlarda muhafaza ederseniz, Amerika ve hatta Amerika'dan daha büyükleri bile hiç bir halt edemeyecektir.'

İslam İnkılabı rehberi ayrıca konuşmasının son bölümünde Hz. İmam Rıza (as) türbesine büyük hizmetleri olan mücahit din alimi Ayetullah Vaizi Tabesi'nin vefatına da temasla, bu kaybın telafisi zor büyük bir kayıp olduğunu bildirdi.

700 /