İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

Halk kitlelerinden kalabalık bir grubu kabul eden İslam İnkılâbı rehberi;

“Amerika’ya nüfuz ve geri dönüş izni vermemek gerekir”

Bugün (Çarşamba) sabah halk kitlelerinden kalabalık grupları kabul eden İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei, Amerikanın bir takım deliklerden nüfuz etmek için hilekârca çabalar içinde olduğu konusunda uyarıda bulunarak, “güçlü ve sağlam ekonomi”, “bilimin her geçen gün gelişmesi” ve “özelliklerde gençlerde inkılâpçı ruhun güçlendirilmesi ve korunması”nın, büyük şeytanın son bulmayan düşmanlıklarına karşı güçlü bir şekilde karşılık verilmesi için üç önemli faktör olduğunu bildirdi ve önümüzdeki meclis seçimleriyle ilgili bir takım hatırlatmalarda bulunarak, her bir seçimin sonucunun halkın fert ferdinin oyları gibi "hakkunnas" (insan hakkı) olduğunu ve her şeye rağmen halkın bu hakkından müdafaa edileceğini söyledi.

Zilkade ayının bereket dolu günleri, bu ayın derli fırsatlarından gerektiği gibi yararlanılması zaruretini hatırlatan ve içinde bulunduğumuz Şehriver ayının bir takım anlamlı olay ve hatıraları kendinde bulundurduğunu belirten Ayetullah Hamanei, bu ay içinde vuku bulan, 8 Eylül 1978 tarihinde halkın Şah rejimi tarafından katliam edilmesi, 30 Ağustos 1981 tarihinde cumhurbaşkanı ve başbakanın şehid edilmesi, yine bu ay içinde Ayetullah Kuddusi ve Ayetullah medeni’nin şehid edilmesi veya Saddam rejiminin 22 Eylül 1980 tarihinde İran’a saldırması gibi tüm olaylarda Amerika’nın direkt veya dolaylı ayak izi bulunmaktadır.

Bu gibi tarihi önemli olayların git gide unutulmaya yüz tutması, özellikle de gençliğin benliğinden silinmeye çalışılması meselesi karşısında kaygısını dile getiren İslam İnkılâbı Rehberi, ilgili kuruluşların bu hususta pasif davranmalarını eleştirerek, “bu gibi ibret verici olaylar halkın tarih hafızasından silinmemesi gerekir, çünkü eğer genç nesil bu gibi tarihi ve milli hatıranın temeline inmez ve tanımazsa ülkenin şimdiki ve gelecek durumu hakkında da gerekli bilgi elde etmesinde hataya düşecektir” dedi.

Pehlevi rejimi döneminde Amerikalıların mutlak hâkimiyetinden bir takım örnekler hatırlatan Ayetullah Hamanei, “tağut rejiminin tüm erkânı hatta bakanlar kurulu ve şahın kendisi Amerika’ya itaat etmekteydiler ve Amerikalı yetkililer kendi piyonları aracılığı ile Firavun gibi mazlum İran halkını idare ediyorlardı. Fakat yüce imam zamanın Musa’sı gibi, halkın desteğini de arkasına alarak o nizamı bu eski topraklardan koparıp attı” dedi.

Amerikalıların İran’daki çıkarlarının son bulmasının onların İran halkı ve İslam cumhuriyetine sonsuz düşmanlıklarına ve kin beslemesine sebep olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, rahmetli İmam Humeyni’nin Amerika’yı “Büyük Şeytan” sıfatıyla adlandırmasındaki tarihi girişiminin çok anlamlı bir hareket olduğunu, âlemde tüm şeytanların liderinin İblis olduğunu, İblisin tek yaptığının ise insanı aldatmak olduğunu, oysa Amerika’nın insanları hem aldattığını, hem katliamda bulunduğunu, hem yaptırım uyguladığını ve hem de hilekârlıkta bulunduğunu söyledi.

Amerika’nın iblisten de çirkin yüzünü melek olarak göstermek isteyenleri de eleştiren Ayetullah Hamanei, “din ve inkılâpçılık bir kenara ülke çıkarlarına bağlı kalmak ve akıl ne olacak o zaman? Hangi akıl ve vicdan bizlerin Amerika gibi bir caniyi büyütmemize, dost bilmemize ve güvenilir nitelememize müsaade eder? Diye sordu.

Amerikanın nüfuz yolları ve siyasetleri konusunda da uyarıda bulunan İslam İnkılâbı Rehberi, halkın kapıdan dışarı kovdukları şeytanın şimdi pencereden geri dönmeye çalışmakta olduğunu ancak buna izin verilmemesi gerektiğini söyledi.

Amerikalıların İran halkına düşmanlığının sonsuz olduğunu belirten ve bunu örneklendiren Ayetullah Hamanei, halen gerek İran ve gerekse Amerika’da kaderi belli olmayan nükleer anlaşma ve ortak eylem planın açıklanmasından sonra geçen bu günlerde Amerikalıların bu ülke kongresinde İran aleyhinde sorun oluşturmak amacıyla komplo tasarlamakla meşgul olduklarını söyledi.

Amerikalıların komplolarının son bulmasının tek yolunun İranlıların milli iktidar elde etmeleri olduğunu, büyük şeytan’ın kendi komplolarının sonuç vermesinden tamamen umudunu kestiği şekilde güçlenilmesi gerektiğini hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, milli iktidar elde edilmesi yollarını da açıklayarak üç hususu hatırlattı ve bu üç yolun ise “güçlü ve sağlam ekonomi”, “bilimin her geçen gün gelişmesi” ve “özelliklerde gençlerde inkılâpçı ruhun güçlendirilmesi ve korunması” olduğunu belirtti.

“Güçlü ve sağlam ekonomi’nin, açıklanmış direniş ekonomisi siyasetlerinin aynen ve eksiksiz olarak icra edilmesiyle mümkün olabileceğini ve hükümetin şu ana kadar bu hususta da bir takım çalışmalarda bulunduğunu belirten Ayetullah Hamanei,

“bilimin her geçen gün gelişmesi ve hızlı atılımının korunması”nın da önemli olduğunu, halkta inkılâpçı ruhun güçlendirilmesi ve korunmasının deruni takviye için en iyi yol olduğunu ve hükümet yetkililerinin bu hususta inkılâpçı gençlere değer vermeleri gerektiğini söyledi.

Gençlerin laubalileşmesi ve sorumsuz olması için düşmanların yoğun çaba sarf ettiğini belirten İslam İnkılâbı Rehberi, düşmanların gençlerde hamasi ve inkılâpçı ruhu öldürmek istediklerini, ülke içinde de birilerinin Hizbullahi gençleri sürekli olarak radikal, aşırı sözcükleriyle sindirmeye çalıştıklarını, oysa bunun çok yanlış olduğunu söyledi.

“Amerikalılar artık bir nevi görev taksimi çerçevesinde İran’a karşı ikili davranıyorlar, bazıları gülerken diğer bazıları ise İran aleyhinde kararname hazırlamakla meşguller” ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei, İran ile müzakereyi gerçekte nüfuz etmek için bir bahane ettiğini belirterek, “biz sadece nükleer meselede hem de açıklanmış belli nedenlerden ötürü görüşmelere izin verdik ve çok şükür müzakerecilerimiz de bu alanda çok iyi bir performans sergilediler. Fakat diğer başka alanlarda Amerikalılar ile görüşmeyiz. Elbette biz büyük şeytan hariç diğer tüm devletlerle, hükümet kavimler ve dinler gibi muhtelif alanlarda müzakere ve uyum ehliyiz” dedi.

Konuşmasının devamında Siyonist İsrail rejiminin yapay bir rejim olduğunu da hatırlatan İslam inkılâbı Rehberi, Siyonistlerden bazıları nükleer müzakerelerden sonra, "gelecek 25 yıla kadar İran'dan endişe etmeyeceğiz "diye bir söz söylediklerini hatırlatarak, "Size söylüyorum; her şeyden önce siz gelecek 25 yılı görmeyeceksinizve inşallah gelecek 25 yıl sonra Siyonist rejim diye bir şey olmayacaktır. İkincisi olarak bu dönemde cihad ve hamaset duygusu bir an bile siyonist rejimi rahat bırakmayacaktır" dedi.

Ayetullah Hamanei bazılarının bir buçuk yıl öncesinden ülke fezasını seçim ortamına sürüklemek istemelerini eleştirerek, bu meselenin ülkenin maslahatına olmadığını, çünkü rekabet atmosferi ve seçim sürtüşmelerinin esas alındığında, temel meselelerin bir kenara itildiğini, bunun ise ülke ve halkın yararına olmadığını, ama artık seçimle ilgili bir takım meselelerin gündeme getirtilmesi zamanının geldiğini söyledi.

Seçim meselesinin çok önemli olduğunu, İran’da gerçek bir halk demokrasisinin var olduğunu gösterdiğini belirten Ayetullah Hamanei, bu önemden dolayı da özellikle son 37 yıl içinde İran’da seçimlerin düzenlenmesinin hiçbir gerekçeyle ve hatta en zor şartlarda bile tek bir gün bile ertelenmediğini, siyaset erbaplarının bazı dönemlerde bu konuda çaba göstermelerine rağmen onların engellendiğini söyledi.

“Amerika ve piyonları İran’da seçimler aleyhinde şimdiden menfi propaganda yapmaya başlamışlardır, onlar tağut rejimi dönemindeki göstermelik ve buyruk seçimlere hatta en ufak bir eleştiri ve itirazda bulunmadılar ve şimdi de bölgedeki diktatör ve vekâlet yönetimlerine karşı en ufak bir itirazları yoktur, fakat İran’ı onlarca gerçek, halkçı ve özgür seçimler düzenlemesine rağmen sürekli olarak kendi menfi ve karalama propagandalarına hedef edinmekteler” diyen Ayetullah Hamanei, İran’da son 37 yıl içinde düzenlenen bütün seçimlerin çok sağlıklı gerçekleştiğini belirterek, İran’da seçimlerin uluslar arası kriterler uyarınca da en sağlıklı ve iyi seçimlerden olduğunu, fakat maalesef birilerinin ülke içinde yanlış tutum içine girerek seçimlerin sağlığına gölge düşürmeye çalıştıklarını ve hatta seçimlerden önce bile seçimlerde hileden söz etmeye başladıklarını söyledi.

Halkın özellikle son 30 yılda düzenlenen bütün seçimlere coşkulu katılmalarının, nizama güvenin belirtisi olarak niteleyen İslam inkılâbı Rehberi, birilerinin niçin sahte kaygılar gündeme getirmek suretiyle halkın bu güvenini sarsmaya çalıştıklarını sordu?

“Seçimlerin sağlıklı olması için tüm tedbirler alınmaktadır ve hiç kimseye böyle bir fırsat verilmeyecek. Öyleyse bu sözlerin tekrarlanmasından nasıl bir hedef güdülmektedir” diyen Ayetullah Hamanei, seçimlerin sağlığının korunmasında anayasayı kollama konseyinin etkili ve yasal rolünü hatırlatarak, anayasayı kollama konseyinin varlığının en önemli faydasının seçimlerde her türlü sahtekârlık ve hatanın önünü almak olduğunu elbette bu hususta diğer bir takım kurumun da aktif olduğunu söyledi.

İslam İnkılâbından sonra seçimlerin çok sağlıklı düzenlendiğini belirten İslam İnkılâbı rehberi, seçimlerden bazılarında hataların yapıldığına dair şikâyetlerin olduğunu, bunların dakik olarak araştırılması için g erekli direktiflerin verildiğini, fakat daha sonra düşünüldüğü gibi olmadığının anlaşıldığını belirten Ayetullah Hamanei, bu konudaki açıklamasının devamında halkın oyunun gerçek manada “Hakkunnas” insan hakkı olduğunu, her bir İranlının oyunun korunmasının Şer’i ve İslami bir farz olduğunu, hiç kimsenin bu emanete hıyanet etmeye hakkının olmadığını özellikle halkın “oylarının sonuçları”nın da hakkunnas, insan hakkının gerçek bir tecellisi olduğunu ve her kesin bunu savunmakla mükellef olduğunu söyledi.

Birilerinin 2009 seçimlerinin sonuçlarının iptal edilmesi hususundaki ısrarları karşısında gösterilen direnişin halkoylarının sonuçlarının korunması yönünde sergilenmiş çabanın bir örneği olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, “40 milyon insan büyük bir coşkuyla sahneye çıktı ve seçimlerin sonucu da her ne idiyse biz tam olarak onu müdafaa ettik. Tüm seçimlerde de halkın oylarının sonucu he olursa olsun onun arkasında durur ve seçimlere bir halel getirtilmesine müsaade etmeyiz” dedi.

Ayetullah Hamanei, içişleri bakanlığı ve anayasayı kollama konseyi hakkında söylenen sözlerin mantıksızlığına da dikkat çekerek, “Anayasayı Kollama Konseyi’nin nizamın gören gözü olduğunu ve tüm dünyada muhtelif ve farklı isimlerle benzer kurumların mevcut olduğunu, “Anayasayı Kollama Konseyi’nin seçimlerdeki denetiminin faal ve aktif bir denetim olduğunu ve bu denetimin insan hakkının bir parçası olduğunu ve ona uymak gerektiğini söyledi.

Seçimlerde adayların salahiyet ve ehil kişiler olup olmadıklarının zaruri olduğunu belirten İslam İnkılâbı Rehberi, “Anayasayı Kollama Konseyi’nin, bir takım hata ve noksanlıklardan ötürü ehil olmayan birinin aday olarak seçim sahasına adım attığı zaman onu engellemekle mükelleftir ve bu husus “Anayasayı Kollama Konseyi’nin yasal, mantıklı ve akli hakkı olduğunu söyledi.

Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde ise halkın seçimlere coşkulu katılımının ülkenin korunmasının garantörü olduğunu belirterek, İslam cumhuriyetinin halkın dayanışma ve vahdet içinde olması ve ikilikten, bölünmüşlükten kaçınması şartıyla kesinlikle ilahi nusrete, yardıma muhatap olarak tüm düşmanlara karşı galebe çalacağını bildirdi.


700 /