Doğu Azerbaycan halkından binlercesini kabul eden İslam inkılabı Rehberi:

"Eğer mesele yaptırımsa İran halkı da pekâlâ yaptırımda bulunabilir ve kesin bunu yapacaktır da"

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün (Çarşamba), İran'ın Kuzey Batısında yer alan Doğu Azerbaycan eyaletinden çeşitli halk kesimlerinden binlerce kişiyi kabul ettiği görüşmede, İran halkını 22 Behmen zafer yürüyüşüne muhteşem bir şekilde katıldığı için takdir ve teşekkürlerini bildirerek, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik şartlar, ayrıca sorunların giderilmesi yolları özellikle de "Direniş Ekonomisi"nin hayata geçirilmesinin zaruretine temasla Amerika'nın tehditleri, şartları ve yeni yaptırımları hayata geçirmesiyle ilgili olarak, İran halkının her zaman güçlü bir iradeye sahip olduğunu ve yaptırımlar konusunda da İran halkı bu komployu etkisiz kılabileceğini söyledi.

Bu yıl ki İslam İnkılabı zafer yıl dönümü yürüyüşlerine halkın katılımının geçen yıla oranla çok daha fazla olduğunu hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, kendisinin yüce İran halkına teşekkür ve onların yürüyüş sahnesindeki varlığını tanımlama konusunda aciz olduğunu hatırlattı ve bu yürüyüşü görkemli ve muhteşem kılan asıl nedenin, halkın her zaman, sahnede bulunması ve işlerin onların elliyle değişmesi olduğunu belirtti.

Bazı şehirlerde soğuk ve yağışlı havaya ve Ahvaz ve Huzistan'da kum fırtınasına rağmen, İslam İnkılabının zaferi üzerinden 36 yıllık bir zamanın geçmesine rağmen halkın inkılap yıl dönümü yürüyüşlerine katılımının muhteşem olduğunu hatırlatan Ayetullah Hamanei, ülke meselelerinde halkın varlığına ihtiyaç olduğu her defasında halkın sahnede var olduğunu ve bu gibi mucizelerin tahakkuk bulduğunu söyledi.

İslam İnkılabı Rehberi, halkın ekonomi alanlarında planlı bir biçimde rol ifa etmesi ve halkın kapasitesinden yararlanılması zaruretine vurgu yaparak, İran ekonomisindeki sorunların en önemli nedenlerinden birinin, dayatılan savaş sonrasında bölgede ve dünyada İran'ın bir iktisat kutbuna dönüşmesinin engellenmesi amacıyla müstekbir güçlerin, planları ve komploları olduğunu hatırlattılar.

İslam İnkılabı Rehberi şöyle dedi: Batılılar ve özellikle de Amerikalılar, planlı olarak ve muhtelif taktikleri kullanarak İran'ın bölge ülkeleri ile olan büyük projelerini engellemeye çalışmakta ve petrol ve gaz intikali hatlarında İran'ı sollamak amacıyla kara, hava ve iletişim hatları oluşturmuşlardır. Aslında nükleer meseleden yıllar öncesinden yaptırımları sessizce başlatmışlardır ve bu ekonomik mukabele günümüze kadar süre gelmiştir. Bunun için de ülkenin mevcut ekonomik sorunlarının irdelenmesinde Amerika ve birkaç Avrupalı devletin takip ettikleri düşman'ın komplo ve programları göz ardı edilmemelidir"

Faaliyetler ve programların, düşman'ın darbesinin etkisiz kılınması veya en azından azaltılması yönünde yapılması gerektiğini belirten Ayetullah Hamanei, düşman cephesinin çok yoğun ve sürekli plan ve entrikalarının yanı sıra ülke ekonomisinin, "Petrole dayalı oluşu" ve "devletin elinde oluşu" gibi iki büyük temel sorunla da karşı karşıya olduğunu söyledi.

Petrolün ham olarak satılması, petrol gelirinin ülkenin cari işlerinde harcanması ve petrol ürünlerinden gerektiği gibi yararlanılmamasının tağut rejiminin şom mirası olduğunu ve ülkeye telafisi mümkün olamayan zarar ve ziyanlar verdiğini belirten İslam İnkılabı Rehberi, bu metodun para kazanmanın en kolay yolu olduğunu ve muhtelif dönemlerde yetkililerden bazılarının bu kolay para kazanma yolunu takip etmeyi seçtiklerini söyledi.

Ülke ekonomisinin devlet elinde olması konusunda da bundan birkaç yıl önce 44. madde siyasetlerini yayınladığını belirten İslam İnkılabı Rehberi, yetkililerin gerçekten çaba gösterdiklerini ama bu çabaların yeterli olmadığını ve ekonomik çabalara yeni bir gücün eklenmesi gerektiğini söyledi.

Ayetullah Hamanei, "eğer ülke ekonomisi halkın yetenek ve potansiyelleri ve iç üretim üzerine kurulup ve inşa edilirse, artık o zaman ambargo ve petrol fiyatlarının düşüşü için üzülmeye gerek kalmaz” dedi.

İslam İnkılabı Rehberi, Amerika liderliğindeki Batı’nın İran’a karşı uyguladığı yaptırımlara dikkat çektiler ve “Onların bu yaptırımlardan güttükleri en önemli hedef, İran halkını küçük düşürmek ve bu halkın ve İslami Düzenin yeni İslami uygarlığa doğru başlattığı büyük hareketinin önünü kesmektir ve bence nükleer konuda onların istediği her şeyi versek ve karşılasak bile yaptırımlar yine de kalkmayacak, çünkü onlar devrimin kendisiyle zıttırlar”.

Ayetullah Hamanei, 18 Şubat tarihinin aynı zamanda direniş ekonomisi siyasetlerinin açıklanışının birinci yıl dönümü olduğunu bildirerek, yaptırım dönemlerinde veya normal dönemlerde ülke için yararlı olan direniş ekonomisinin, dünyada vuku bulan krizler ve sarsıntılar esnasında ülke ekonomisinin sarsıntıya uğramaması anlamında olduğunu hatırlatarak, “ülke ekonomisi halk kapasitesi ve yerli üretim potansiyeli uyarınca planlanacak ve temelleri sağlama alınacak olursa , artık yaptırımlar ve petrol fiyatlarının düşmesi karşısında matem tutmaz ve kaygılanmayız.

Petrol ekonomisinden kurtulmanın temel ve ana gereğinin ülke bütçesinin petrol gelirine olan bağımlılığını kesmek olduğunu hatırlatan İslam İnkılabı Rehberi, artık bunun zamanının gelip çattığını ve bu çetin işin ise halka, gençlerin himmeti ve iradesi ve iç imkanlara ve daha önemlisi zafer vaadi veren Allah Taala’ya itimat etmekle mümkün olabileceğini söyledi.

Petrol gelirine olan bağımlılığı kesmenin yollarından birinin üretim ve ticaret vergilerinden sağlanan gelirin dikkate alınması olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, vergi vermekten firar eden bazı büyük zenginler ve sermaye sahiplerinin suç işlediklerini, zira bunların ülkeyi petrol gelirine daha fazla bağımlı hale getirdiklerini ve ülkede bir çok sorunun ortaya çıkmasına sebep olduklarını söyledi.

Ayetullah Hamanei, vergi meselesini çok önemli niteleyerek ve vergi vermenin farz olduğunu belirterek, “Vergi sorumluları, üretim ve ticaretten kaynaklanan vergi gelirleri için çok güzel plan ve projeler geliştirmişlerdir ve bu projeler halkın da yardımıyla en kısa zamanda hayata geçirilmelidir” ifadesini kullandı.

Ekonomik sorunların giderilmesi için verimliliğin artırılmasının da önemli bir çözüm yolu olduğunu belirten ve verimliliğin artırılmasının, üretim giderlerinin azaltılması ve kalitenin yükseltilmesi anlamında olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, iç kaynaklar ve kapasiteden en yüksek şekilde yararlanılması gerektiğini ve bunun da ekonomik sorunlardan kurtulma yollarından bir diğeri olduğunu belirttiler.

Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında bu hususta bir takım önerileri gündeme getirdi.

İç üretimden yararlanmanın İslam İnkılabı Rehberi tarafından söz konusu edilen ilk husustu ve bu konuda şöyle dedi: “Halk ve İran’a ve geleceğine ilgi duyan her kes ve kamu kuruluşları ülke içinde de benzeri üretilen yabancı ürünleri kullanmamalıdırlar.”

İslam İnkılabı rehberi ayrıca israftan kaçınılması gerektiğini, kamu kaynaklarının zayi edilmesinin önüne geçilmesi, kök şirketlere daha fazla önem verilmesi ve kaçakçılıkla ciddi olarak mücadele edilmesi gerektiğini hatırlatarak ekonomik sorunların üstesinden gelinmesi için bunların zaruri olduğunu, özellikle son yıllarda bu hususta ciddi uyarıların yapıldığını, bir çok girişimlerin gerçekleştirildiğini, söz konusu uyarıların bu konuda yeterli olmadığı gibi yetkililer tarafından bu konuda gerçekleştirilen girişimlerin de yeterli olmadığını söyledi.

İstikbar cephesinin İran halkı aleyhinde yaptırım kozundan, azami derece yararlandığına dikkat çeken Ayetullah Hamanei, onların bu girişimlerden asıl hedeflerinin, İran halkını aşağılamak ve İslam nizamının yeni İslam medeniyetine doğru hareketini durdurmak olduğunu, hatta nükleer konusunda onların dikte ettiği talepler kabul edilse bile, yine yaptırımların kalkmayacağı, zira, onların İnkılab'ın kendisine karşı olduklarını kaydettiler.

İran halkının da yaptırım uygulama gücüne sahip olduğunu ve bunu yapacağını ifade eden Ayetullah Hamanei, "İran halkı, oldukça güçlü iradeye sahip ve İslam Cumhuriyeti, giriştiği her meselede, kararlı iradesini sergilemiştir" dedi.

İslam İnkılabı Rehberi, bu güçlü iradenin örneklerinden biri olarak İran'ın IŞİD'e karşı ortaya koyduğu ciddi mücadelesine işaretle, Amerika ve müttefiklerinin bu terör örgütüyle mücadele konusunda yalan söylediklerini, onların İran Dışişleri Bakanlığına bir mektup yazarak, IŞİD'e destek vermediklerini, ancak birkaç gün sonra, Amerika'nın IŞİD'e askeri yardımlarıyla ilgili görüntülerin yayınlandığını beyan ettiler.

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei ayrıca, Tebriz halkının Şubat 1978'deki hamasetini kutlayarak, öncü olma, zamanın gereksinimine göre hareket etme, ihtiyaç anında harekete geçme, cesaret ve gerçek imanın Azerbaycan ve Tebriz halkının çeşitli dönemlerdeki belirgin özelliklerinden olduğunu vurguladılar.
İslam İnkılabı ve İran'ın gerçek ve asıl sahiplerinin halk olduğunu belirten İslam İnkılabı Rehberi, kuşkusuz, İran halkının çok geçmeden, onur ve şeref zirvelerine yükseleceğine vurgu yaptılar.

İslam İnkılabı Rehberinin konuşmasından önce Tebriz Cuma imamı ve Veliye Fakih’in Doğu Azerbaycan eyaleti temsilcisi Ayetullah Müçtehidi Şebosteri İran halkının bu yılki 11 Şubat İslam İnkılabı yıl dönümündeki yürüyüşlerine muhteşem katılımına temasla gayretli Azerbaycan halkının İnkılab tarihinin en kritik anlarında ve alanlarında özellikle de 18 Şubat 1978 tarihindeki kıyamıyla ülkenin toprak bütünlüğü ve bağımsızlığını savunduğunu ve muhteşem İslam İnkılabının zafere ulaşmasında etkili bir rol ifa ettiğini söyledi.

Ayetullah Şebosteri ayrıca anlayışlı Azerbaycan halkının ilim, sanayi alanında sahip bulundukları eşsiz kapasite ve İslami değerlere olan bağlılıkları sayesinde yine geçmişte olduğu gibi çağdaş İslami uygarlığın tahakkukunda öncü olmaya hazır olduklarını bildirdi.