İslam İnkılabı Rehberi Bürosu Resmi Sitesi

Rahmetli İmam Humeyni’nin vefatı yıl dönümünde halk kitlelerine hitaben konuşan İslam İnkılâbı Rehberi:

“Nizam’ın İktidarı Halk’ın Seçim ve Yetkisinden Kaynaklanıyor”


Rahmetli İmam Humeyni âşıkları. İslam İnkılâbının büyük mimarının vefatının 25. yıl dönümünde o hazretin nurlu türbesinde bir araya gelerek, İslam İnkılâbına bağlılık, aşk, izzet ve direnişin ihtişamını bir kez daha tüm dünyaya sergileyerek, İmam Humeyni’nin ülküleriyle ahitlerini bir kez daha yenilediler.

Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün, İslam cumhuriyeti nizamı kurucusu rahmetli imam Humeyni'nin (ra) pak türbesinde düzenlenen vefat yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada, ilerleyen ve güçlü İran İslam cumhuriyetinin tanınması için her geçen gün daha da artan halkların istek ve merakının sebebi ve temel nedenlerini açıklarken, "İslami şeriat" ve "halkçılığın" İmam Humeyni mektebinin iki temel düşüncesinden kaynaklandığını vurgulayarak, “Amerika’nın sürekli engelleri ve sorun çıkarmaları ve yüce İmam Humeyni hareketi ruhunun giderek renk kaybetmesi, İmam Humeyni (ra)ın saadet bahşedici yolunu sürdürmek için İran halkının tanıyarak ve galebe çaldığı iki temel sorundur” dedi.

Konuşmasının ilk bölümünde halkların özellikle de Müslüman milletlerin gözünde İmam Humeyni ve İslam Cumhuriyetinin her geçen gün artmakta olan cazibe ve çekim gücünün artmakta olmasının önemli bir gerçek olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, İslam İnkılâbı rehberinin vefatından 25 yıl geçmesine rağmen muhtelif kitlelerin özellikle İslam dünyası gençleri ve elitlerinin iştiyak ve merak içinde dini halk demokrasisi, Velayeti fakih meselesi ve İslam İnkılâbı’nın öteki meseleleri hakkında bilgi edinmeye çalıştıklarını söyledi.

Düşmanların İslam Cumhuriyeti aleyhindeki amansız siyasi ve propaganda saldırılarının halkların İslam inkılâbına meraklarını daha da körüklediğini belirten Ayetullah Hamanei, İslam dünyası kamuoyunun, bu kadar saldırı ve komplolara maruz kalan bir devlet ve yönetimin hakikatini keşfetmeye daha da merak sardığını söyledi.

Ayetullah Hamanei, halkların İslam İnkılâbına olan idrak ve merakının en basit sonuçlarından birinin İslami uyanış ve halklar içerisindeki anti Amerikan duyguların artması olduğunu belirterek, “Müstekbir cephesi, stratejik bir yanılgıya düşerek, İslami uyanışı yok ettiğini zannediyor. Fakat İslami uyanışın oluşmasına yol açan idrak ve algı, yok olmalı değildir ve bu olay er veya geç daha da yaygınlaşacaktır” dedi.

İran halkının sürekli ilerlemesi ve kudret kazanmasının halkların İslam Cumhuriyeti ve dini halk demokrasisine olan merakının bir başka nedeni olduğunu belirten İslam inkılâbı Rehberi, “İslam dünyasında genç kuşak şu önemli ve tarihi sorunun cevabını aramaktadır ki İslam cumhuriyeti niçin ve nasıl 35 yıl boyunca düşmanların sert saldırıları, askeri düşmanlıkları, siyasi ve propaganda saldırıları ve Amerika’nın eşi ve benzeri olmayan yaptırımları karşısında mukavemet edebildi ve her türlü muhafazakârlıktan uzak olarak günü gününe daha da gelişti ve iktidar kazandı” dedi.

Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İslam Cumhuriyetinin cazibesinin diğer sebeplerini açıklayarak şöyle dedi: “Halklar ve İslam dünyası genç kuşağı ve elitleri, hava ve feza alanlarında İran halkının gelişmesini görüyorlar, İran’ın 10 modern ülke arasında yer almasını görüyorlar, dünya ortalamasına göre İran’ın 13 kat daha fazla bilimsel atılımını görüyorlar ve İran halkının artık bölgede ilk sözü söylediğini, gasıp Siyonist İsrail rejimi karşısında durarak mazlumu savunduğunu ve zalime karşı mukabele ettiğini idrak ediyorlar. İşte bu gerçekler her insanı, İslam cumhuriyeti mevzuunu daha fazla tanımaya meraklandırıyor.”

İslam İnkılâbı Rehberi, 35 yıl içinde 32 seçimin hem de çok yüksek halk katılımı ile birlikte düzenlenmesi, İran halkının İslam inkılâbı’nın zafer yıl dönümü 22 Behmen (11 Şubat) ve dünya Kudüs günü gösterilerine çok geniş ve coşkulu katılımının dünya kamuoyu nezdinde İran’ın diğer cazibelerinden olduğunu ve insanları meraklandırdığını hatırlatarak, İran halkının artık bu gibi meselelere alıştığını ve onların azamet ve önemine aldırış etmediğini, ancak bu güzel hakikatlerin başka ülkelerin halkları için merak konusu olduğunu, göz kamaştırdığını ve birçok soruları beraberinde getirdiğini söyledi.

Ayetullah Hamanei, tüm bu gerçek ve güzel başarıların, İslam İnkılâbının büyük mimarı rahmetli İmam Humeyni’nin yetenek ve düşüncesi ve girişimlerinin bir sonucu olduğunu bildirerek konuşmasının devamında rahmetli İmam Humeyni mektebiyle ilgili bir tablo çizmeye çalıştı.

“İslami Akılcılık” uyarınca “Siyasi-Medeni” bir düzenin kurulmasının, İmam Humeyni’nin temel hedeflerinden biri olduğunu belirten Ayetullah Hamanei, “krallık, despot, fasit ve bağımlı düzenin dağılması ve böyle bir rejiminin tüm özelliklerinin kökünün kazınmasının, İmam Humeyni’nin kendi sarsılmaz iradesi ve İran halkının gayretleriyle hayata geçirdiği çok büyük yapının ön hazırlık çalışması olduğunu, bu siyasi-medeni nizamın iki temel rüknünün bulunduğunu birincisi İslam cumhuriyetinin ruh ve cevherini oluşturan İslam şeriatı olduğunu ve ikinci temelin ise seçimler ve halk demokrasisi kanalıyla idare ve işlerin halka teslim edilmesi olduğunu söyledi.

“Zannedilmesin ki İmam seçimleri batı kültüründen almış ve İslami tefekkür ile karıştırmıştır. Zira eğer seçimler ve halk demokrasisi İslam şeriatının içinden iktibas olunmayacak olsaydı, “Kararlı ve açık sözlü İmamımız” bu meseleyi açıkça ilan ederlerdi” ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei konuşmasını şöyle sürdürdü: “İmam Humeyni mektebi uyarınca, İslam nizamının hakikati ve cevheri olarak İslam Şeriatı tüm işlerde, yasamalarda, siyaset belirlemelerde, atama ve azillerde, genel davranışlarda ve diğer meselelerde tam olarak dikkate alınmalıdır. Bu arada bu siyasi-medeni düzende çalışma metodu bu şeriattan kaynaklanan halk demokrasisi uyarıncadır ve halk direkt veya endirekt olarak ülkenin tüm yetkililerini seçmektedir.”

İslam Şeriatının eksiksiz uygulanmasının, “İstiklal, Özgürlük, adalet ve Maneviyat” gibi 4 temel unsurun temin olmasına yol açtığını belirten Ayetullah Hamanei, Saadet bahşedici şeriata bağlılığın, ferdi ve medeni özgürlükleri beraberinde getirdiği gibi halkın müstekbirlik esaretinden kurtulmasına, adaletin tahakkuk bulmasına ve maneviyatın sağlanmasına da yol açtığını söyledi.

İmam Humeyni (ra) mektebinde silah zoru ve güç kullanılarak elde edilen kazanımın kabul edilmediğini belirten İslam inkılâbı rehberi, elbette halkın seçimi ile kazanılan iktidar ve gücün saygın olduğu ve kabul gördüğünü, kimsenin onun karşısında direnmemesi gerektiğini söyledi.

Mazluma yardım etmek ve zalimin karşısında durmanın İmam’ın mektebinin temel unsurlarından olduğunu belirten Ayetullah Hamanei bu konuyla ilgili olarak İmam Humeyni'nin (ra) tam ve aralıksız bir şekilde mazlum Filistin halkına destek verdiğini belirterek, zulme karşı durmak ve zalimlerin heybetini kırmanın, İmam Humeyni (ra) mektebinin temel ilkelerinden olduğunu, bunun ise her zaman milletler ve yetkililer tarafından dikkate alınması gerektiğini söyledi.

İmam Humeyni mektebinin siyasi-medeni reçetesinin teoride değil de bizzat pratikte hayata geçirildiğini ve bunun ise hakikat olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı konuşmasının devamında imam Humeyni’nin tahakkuk ettirdiği bu başarının devam edip etmeyeceği sorusunu gündeme getirdi ve yine kendisi bu soruyu cevaplandırarak bu başarının devam edeceğini ancak bunun şartlı olduğunu belirtti.

“İmam Humeyni’nin güzel ve cazip cetvelinde doğal olarak bir takım boş haneler bulunmaktadır ki o boş haneleri doldurmak ve bu kader belirleyici yolu sürdürmek mümkündür ancak şu şartla ki milli gayret ve bilinç olmalı ve bu yolun unsurlarına riayet edilmesi gerekir” diyen İslam İnkılâbı Rehberi, halkın rahmetli İmam Humeyni’nin ülkü ve hedeflerine olan bağlılığını takdir ederek, İran halkının İmam’ın vefatından 25 yıl geçmesine rağmen sergilediği davranışın, bu cetveldeki tüm boş hanelerin dolacağını ve Allah’ın izniyle aziz İran’ın iktidarın zirvesine çıkacağını gösterdiğini söyledi.

Ayetullah Hamanei, konuşmasının devamında halkın dikkatini diğer temel bir meseleye çekerek, İmam Humeyni’nin yolunu gitmek ve o yüce insanın hedeflerini tahakkuk ettirmenin diğer tüm hedefler gibi bir takım engellerle karşı karşıya olduğunu, onların tanınmaması ve giderilmemesi durumunda yolun sürdürülmesinin zorlaşacağını veya imkânsız hale geleceğini belirterek bu konuyla ilgili olarak, iç ve dış sorunlar olmak üzere iki temel soruna değindi ve gençlerin, elitlerin, görüş sahiplerinin, düşünce ve fikir elitlerinin bu durum karşısında dikkat etmesi ve düşünmesi gerektiğini söyledi.

Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında şöyle dedi: Amerikalılar, ülkeler, siyasi akımlar ve dünya şahsiyetlerini, “Emre itaat eden ülkeler”, “Şimdilik idare olunması gereken yönetim ve akımlar” ve “asi hükümet ve akımlar” olmak üzere üçe ayırmaktadırlar. Amerikalıların emir kulu ve satılmış hükümetler karşısındaki davranış ve tutumu, dünya toplumunda onların çirkin davranışlarını yorumlamak ve desteklemek yönündedir. Elbette bu sınırsız destek karşısında kendi çıkarları doğrultusunda onları sağmaktalar.

Amerika’nın tam desteğine sahip olan bazı diktatör ve gerici yönetimlere de değinen Ayetullah Hamanei, Amerikalıların, ne seçim olan ve ne de halkları konuşma gücüne sahip bulunan bu gibi ülkeleri diktatör değil de baba erk olarak tanıttığını söyledi.

Amerika’nın tanımladığı ikinci grup ülkelerin, Amerika’nın ortak çıkarları nedeniyle şimdilik onlarla idare ettiğini ama fırsatını bulması durumunda kılıcı onların kalbine saplayacağını belirten İslam İnkılâbı rehberi Avrupa ülkelerinin bu ülkeler kategorisinde olduğunu, Amerikalıların Avrupa'ya karşı çıkarcı davranışta bulunmanın yanı sıra Avrupalı vatandaş ve yetkililerden casusluk yaptığını ve hatta bunun ifşa olmasına rağmen özür dahi dilemek istemediğini söyledi.

Avrupalıların Amerikanın çıkarlarına hizmet ettikleri için kendi çıkarlarına ters düşen büyük stratejik bir hata işlediklerini belirten Ayetullah Hamanei, üçüncü gurup ülkelerin ise, Amerikanın zorbalıkları karşısında teslim olmayan ülkeler olduğunu ve Amerikanın bu ülkeler karşısındaki tutum ve davranışının, bu ülkeleri dize getirmek ve darbe indirmek amacıyla tüm baskı siyasetlerinden yararlanmak olduğunu söyledi. Ayetullah Hamanei, Amerika'nın Washington'a haraç vermeyen ülkelere karşı yöntemlerini açıklayarak, Amerika’nın Irak ve Afganistan’a saldırısından dolayı almış olduğu zarar ve ziyanlardan dolayı, bugün askeri saldırının artık ABD’nin önceliklerinden olmadığını belirte.

Ayetullah Hamanei, halkın koordine edilerek caddelere dökülmesini sağlamanın Amerika’nın kendine bağlı unsurlardan yararlanmada en önemli metodu olduğunu belirterek, “Halkoyuyla iktidara gelen her yönetim veya devlete kuşkusuz azınlık bir grup oy vermemiş ve ona muhaliftirler, Nitekim Amerika bu meseleden suistifade ederek, muhaliflerin öncülerini kışkırtmak suretiyle halktan bir grubu caddeye dökmektedirler” dedi.

“Günümüzde "terörist grupları" faalleştirmenin Amerika’nın kendi muhalifleri aleyhindeki girişimlerinden olduğunu belirten İslam İnkılâbı rehberi, Irak, Afganistan, bazı Arap ülkeleri ve İran'ın, Washington'un bu yönteminin başlıca kurbanlarından olduğunu belirterek, İran halkına, birçok bilim adamına, siyasi ve kültürel şahsiyetlere suikast düzenleyen münafıkların, Amerika'nın destek şemsiyesi altında olduğunu söyledi.

Allah’ın lütuf ve yardımı sayesinde İran halkı konusunda Amerikalıların tüm bu alanlarda yenilgiye uğradıklarını, askeri darbe, fitnecilere destek, halktan bir bölümü cadde ve sokaklara dökmek, yetkililer arasında ihtilaf oluşturmak gibi komploları halkın iman ve uyanışı nedeniyle etkisiz kaldığını belirten Ayetullah Hamanei dış sorunun tanımlanmasından sonra nizamın karşısındaki iç sorunlara temasla, bu büyük tehlike ve sorunun halk ve yetkililerin İmam Humeyni’nin hareketini dikkatten uzak tutup unuttukları zaman tahakkuk bulacağını belirtti.

İslam inkılâbı rehberi tekfirci, Vahhabi ve Selefi grupların Şiilere karşı çirkin hareketlerine de değinerek, " her kes buna dikkat etmesi gerekir ki asıl düşman, yabancıların istihbarat servisleri, söz konusu akımları kışkırtan ve onlara silah ve para yardımında bulunanlardır" dedi.

İslam inkılâbı rehberi, İslam cumhuriyetine saldırı düşüncesinde olanların, İran halkının güçlü yumruğu ile karşılaşacaklarından emin olmaları gerektiğini açıkça belirtirken, fakat aynı zamanda temel düşmanın, söz konusu aldanmış gruplar değil de, Müslümanları bir birine düşüren ve pek de gizli olmayan ellerin olduğunu belirtti.

Milli dayanışmanın kaybedilmesi, tembelliğe, hedefsizliğe ve az çaba harcamaya insanın duçar olmasının, ayrıca “Biz edemeyiz” veya “Biz başaramadık” gibi yanlış bir kanaate kapılmanın İslam nizamının içerden karşılaştığı sorunlardan olduğunu hatırlatan İslam İnkılâbı Rehberi, rahmetli İmam Humeyni’nin de belirttiği gibi bizim başarabileceğimizi, milli irade ve cihadi idareciliğin düğümleri açmada başarılı olacağını ve sorunları giderebileceğini belirttiler.

Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde ise şunları belirtti: “Aziz İmam’ın mübarek adı ve o büyük mimarın yol haritası Allah’ın lütfu sayesinde İran halkına tüm aşamalarda yardımcı olacak, umut, canlılık ve coşku oluşturarak aziz İran’ın aydın geleceğini belirleyecek.”

İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei’nin konuşmasından önce rahmetli İmam Humeyni’nin torunu Seyyid Hasan Humeyni yaptığı konuşmada, İran İslam Cumhuriyeti kurucusu âşıkları ve sevdalılarına hoş geldin dedikten sonra, İmam Humeyni’nin asıl hedeflerinden toplum içinde fakirliği ortadan kaldırmak, mustaz’aflara yardım etmek olduğunu belirterek, İslam İnkılâbı rehberinin de her zaman bu temel hedefi vurguladığını, bu amaca ulaşılması yönünde gayret gösterdiğini ve bunun her kes için bir ders olduğunu söyledi.

Seyyid Hasan Humeyni ayrıca ekonomik sorunların giderilmesinin ulusal vahdet ve güçler arasında işbirliği ve dayanışmaya, tedbir ve akılcılığa ihtiyacı olduğunu belirterek, ekonominin mahrumiyetin yok edilmesi kültürü ile birlikte yürütülmesi gerektiğini söyledi.


700 /