İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamanei bugün sabah (Perşembe) Kum şehri din âlimleri, talebeleri ve halkından muhtelif kitlelerden kalabalık bir grubu kabulü sırasında yaptığı konuşmada (19 Dey 1356) 9 Ocak 1977 tarihinde vuku bulan hadisenin önemli boyutlarından birinin en zor şart altında teşebbüs, amel, basiret içerikli sarsılmaz imana dayanmak olduğunu belirterek 9 Ocak olayının en önemli dersi, sorunları aşmak için düşmana karşı sarsılmaz iman ve basiretli olmak, onun düşmanlığını unutmamak, halkın yerli kudreti ve yeteneklerine ve genç istidatlara dayanmak ve dışarıya göz dikmemektir" dedi.
Ayetullah Hamanei Kum 9 Ocak kıyamının 36. yıl dönümü dolayısıyla gerçekleşen bu kabulde yaptığı konuşmada ayrıca Allah Taala cc.in müminlere nusret ve yardımı kendi uhdesinde bir hakk olarak tanımladığı Rum suresinin bir ayetine işaretle, "Allah taala'nın bu ayetteki kesin vaadi, müminlerin düşmanların çok geniş cephesi karşısında en ufak bir umut ışığının olmadığı şartlara aittir. Kum’da halk, gençler ve din talebeleri rahmetli İmam Humeyni'yi savunmak için ve tağut rejim aleyhinde mücadele bayrağını dalgalandırmak için cadde ve sokaklara geldiği ve kanları toprağa döküldüğü zaman hiç kimse bu olayın nihayetinde böyle bir etkisinin ve bereketinin olacağını tasavvur dahi edemiyordu. Eğer sarsılmaz iman, basiret, girişim, amel, direniş ve mukavemetle birlikte olursa işte o zaman Allah'ın yardımı kesin olacak" dedi.
İslam İnkılâbı rehberi bu açıklamasının devamında şöyle dedi: Eğer bazı durumlarda Allah'ın yardımı müminlere yönelmiyorsa, imanın zayıflığı, imanın yanlışlığı veya imanın basiretsizliğindendir. Zira iman'da basiret olmayışı gözün olmaması gibidir. Gözü olmayan bir kimse yolu teşhis edemez ve yanlış yola sapar.
Ayetullah Hamanei, kendisinin 9 Dey olaylarında basireti özellikle vurgulamasının asıl nedeninin bu mesele olduğunu hatırlattı.
Bazı hareket ve kıyamların zafere ulaşmamasının sebebinin ilahi yardımın tahakkuk bulmaması olduğunu belirten İslam inkılâbı Rehberi, İran halkının, sarsılmaz iman, basiret, teşebbüs ve direniş gibi tüm bu şartları gerçekleştirdiğini, bunun nedeninin ise rahmetli İmam Humeyni gibi sadık ve bilinçli bir lidere sahip olması olduğunu bildirdi.
Geçmiş hakkında tefekkür olunması ve olayların iyi ve kötü yönlerinden gerekli ibret alınması gerektiğini belirten İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei, İslam inkılâbı düşmanlarının artık kendi düşmanlıklarından el çektiği vehmine hiç kimsenin kapılmaması gerektiğini, her düşman’ın geri çekilmeye mecbur kalabileceğini, ama kesinlikle düşman ve düşman cephesi karşısında gaflete düşülmemesi ve düşman’ın gülümsemesinin ciddiye alınmaması, adlanılmaması gerektiğini söyledi.
“İran İslam cumhuriyetinin hedefi, beşerin maddi ve manevi açıdan ilerlemesi olan İslam’ın ülkülerinin tahakkuk ettirilmesidir. Bu ulvi amaca ulaşmak ise sarsılmaz iman, mevcut olaylar karşısında basiret ve düşman’dan gaflette olmamakla mümkün olabilecektir” ifadesini kullanan Ayetullah Hamanei, kendisinin defalarca İran İslam cumhuriyetinin ufuğunun aydın olduğunu söylemesindeki asıl sebebinin İran halkının iman ve basiret sahibi olması, düşmanı iyi tanıması, çalışma ve yetenek ruhuna sahip olması olduğunu söyledi.
İslam İnkılâbı rehberi şöyle dedi: “Gençlerimiz şimdiye kadar hangi meseleye girmiş de onu halledememişlerdir. Alt yapının hazır olduğu yerlerde gençlerimiz ileriye dönük hareket etmişlerdir ve tüm bunlar Allah Taala’nın bu halka lütfettiği yetenek ve kudret sayesinde olmuştur. Benim yetkililere tavsiyem şudur ki ülke sorunlarının giderilmesi için içteki güce ilgi göstersin, dışarıda gözleri olmasın.
Dış ve uluslar arası alanda aktif olarak var olmak gerektiği hususunda en ufak bir kuşkuya dahi mahal olmadığını belirten Ayetullah Hamanei, ancak tek umudun Allah taala’nın yardım ve desteği ve ülke ve halk gücüne olması gerektiğini, zira ülkeyi garanti edecek tek meselenin bu mesele olduğunu söyledi.
“Düşmanımız bugün öyle konuşuyor ki sanki İran halkı yaptırım baskısı karşısında ellerini havaya kaldırmış ve teslim olmuştur. Oysa yine hata ediyorlar. Çünkü bu halk ellerini havaya kaldırarak teslim olacak bir halk değil” diyen İslam İnkılâbı Rehberi Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İran halkının bundan da zor şartlarda teslim olmadığını belirterek şöyle dedi: “8 Yıllık kutsal müdafaa savaşı bu hakikatin açık ve inkâr edilemez örneğidir. Zira o günün tüm dünya güçleri, İran’a karşı girişimde bulunması için suçlu Saddam’a yardım ettiler. Fakat İran halkının sarsılmaz iman ve azmi ve kesin kararlılığı sonucu İlahi yardım tahakkuk buldu ve düğümler bir biri ardınca açılarak, Baas rejimi ve destekçileri uluslar arası bir rezalet içinde geri çekilme mecburiyetinde kaldılar. Bugün de sorunlar ancak halkın direnişi, iç imkânlara dayanmak ve Allah talanın lütfuna itimat etmek sayesinde düşmanların düşmanlıklarına karşı mukavemet gösterilmesi ile giderilmesi mümkündür. Düşman, kararlı ve dirençli bir halk ile karşılaştığı zaman geri çekilmekten başka hiçbir çaresi yoktur. İran halkı yaptırımlar sonucu görüşme masası başında hazır olduğu düşüncesi ise temelden yanlış bir düşüncedir ve İran halkı düşmanların bu hatasını alt üst edecek.”
Son görüşmelerin getirilerinden birinin Amerikalı yetkililerin İran ve İranlıya, İslam ve Müslümanlara karşı düşmanlığının alenileşmesi olduğunu hatırlatan İslam inkılâbı rehberi, bu meselenin, Amerikalı makamların açıklama ve davranışlarından açıkça anlaşıldığını söyledi.
Ayetullah Hamanei, “Eğer Amerikalılar belli bir mevzuda girişimde bulunmuyorlarsa, bunun sebebi onların, düşmanlıktan el çekmeleri değil de zaafındandır. Nitekim son görüşmeler hem Amerikalıların düşmanlığını ortaya çıkardı ve hem zaafını.
“Her kes insan hakları konusunda söz edebilir ve iddiada bulunabilir ama Amerikalıların böyle bir şey hakları yoktur, çünkü Amerikalılar bugün dünyada insan haklarının en büyük ihlalcisidir” ifadesini kullanan İslam İnkılâbı Rehberi, Amerika’nın Siyonist İsrail rejimine vermiş olduğu sürekli destek ve bu rejimin Filistin halkı aleyhindeki zulüm şirreti ve Gazze halkına yönelik en ilkel ihtiyaçların bile gönderilmesine engel olmasına temasla, “Acaba tüm bunlar insan hakları ihlali değil mi? Böyle bir şartta bunların insan haklarından söz etmekten utanmıyorlar mı?” dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi Guantanamo hapishanesinin kapatılacağı vaadini kendi seçmenine veren Obama’nın seçimden sonra 5 yıl geçmesine rağmen bu vaadini yerine getiremediğini hatırlatan Ayetullah Hamanei, Amerika ve müttefiklerinin Afganistan, Pakistan ve Yemen'de hava saldırıları yapıp, sivil insanları öldürdüklerini, Irak ve Guantanamo'da işkence merkezlerinde halkı tutup işkence edip öldürdüklerini, ırkçı İsrail rejiminin Filistinlilere karşı cinayetlerini desteklediğini, bu nedenle insan haklarını savunma iddiasında bulunamayacağını, buna karşılık boş iddialarla İran'ı insan hakları ihlaliyle suçladıklarını söyledi.
Konuşmasının bir başka bölümünde ise, İran halkının Allah Taala’ya dayanarak tüm engelleri aşacağını ve kendi üstün amacına ulaşacağını söyleyen İslam İnkılâbı Rehberi, İslam İnkılâbının zaferinden sonra Kum halkının muhtelif kesitlerdeki üstün ve kendine has konumunu hatırlatarak, Kum kentinin Şii ve İslam ulemasının merkezi olarak İran İslam cumhuriyetinin azamet simgesi olduğunu söyledi.