İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bu sabah Uzmanlar Meclisi başkanı ve üyelerine hitaben yaptığı konuşmada İran milletinin ileriye yönelik hareketini analiz ederek İslam nizamının idealleri ve hedefleri çizgisinde İslam’a iman, yılmaz bir azim, halka dayanma ve ümitleri koruyup güçlendirmenin önemini vurguladı ve geçici sıkıntılar, engeller ve problemlerin başarıyla aşılacağını söyledi.
Ayetullah Hamenei İran milletinin başarılarının ümitli bir biçimde sürmekte olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: ‘Mevcut azamet ve İran milletinin İslam dünyasındaki fikri merkeziyeti, ülkede dini söylemin egemen oluşu, bilim ve teknik alanındaki ilerlemeler, İslam nizamının siyasal ve uluslararası nüfuzu ve ülkede adalete dayalı altyapı girişimleri İslam İnkılabı öncesinde ya da zaferin ilk yıllarında tasavvuru bile zor olan gelişmelerdi. Bütün bunların yanı sıra düşmanın öfkesi ve sersemlemesi de ilerlemekte olduğumuzun göstergelerinden biridir. Eğer İslam nizamı ilerlememiş olsaydı, düşmanlar bu ölçüde öfkelenmezlerdi.’
Ayetullah Hamenei İslam nizamının ilerlemesi önündeki problemlerden birinin nükleer enerji konusu olduğunu hatırlatarak konuşmasını şöyle sürdürdü: ‘Elbette bu konu bizim zararımıza değildir ve olmayacaktır. Kazakistan’ın Almatı kentinde İran ve 5+1 ülkeleri arasında son olarak düzenlenen toplantıda Batı’lılar önemli bir iş yapmadılar ki onların taviz verdikleri iddia edilebilsin. Onlar yalnızca İran milletinin haklarının bir bölümü üstüne küçük bir itirafta bulundular. Batı’lıların sadakatini görmek için gelecek toplantıyı beklemek gerekir.’
İslam İnkılabı Rehberi daha sonra İran’a yönelik yaptırımlara değinerek şu değerlendirmede bulundu: ‘Görünüşte yaptırımların bahanesi, nükleerdir. Ancak asıl neden Batı’lıların peşinde olduğu uzun erimli bir hedeftir. Yaptırımların hedefi, İran halkının sistemin karşısında dikilmesini sağlamaktır. Ancak İran halkı İslam İnkılabı’nın zafer yıldönümündeki katılımıyla bunun böyle olmadığını ortaya koymuştur.’
Ayetullah Hamenei konuşmasında ayrıca İran aleyhindeki ambargolarla ilgili olarak bir başka gerçeğe daha işaret etti: ‘Gerçek şudur ki bugün İran milletine yaptırım uygulayanların bizzat kendileri daha ağır, daha çetin ve çözümsüz bunalımlarla karşı karşıya kalmışlardır. Amerika ve Avrupa şu anda sıkışıp kalmıştır ve ekonomik güçlerinin yokoluşuna doğru sürüklenmektedir. Batı’lılar, kendi ekonomik sorunlarına ek olarak, İran’a yönelik yaptırımlar yüzünden meydana gelen problemleri de omuzlamış durumdalar. Oysa, onlar kendi sorunları için çözüm yolu bulamazken, İran kendi ekonomik problemlerini giderebilmek için nice hal çarelerine sahip bulunmaktadır.’